ODTÜ Ormanı Ankara halkı için yaşamsal önemdedir. Başkent, plansız kararlarla yönetilmeye başlanınca ve özellikle AKP iktidarı döneminde iki büyük alana göz dikildiği görüldü: Atatürk Orman Çiftliği ile ODTÜ Ormanı.

Oyuncu değişir ama oyun değişmez: ODTÜ Ormanı hedeften düşmez
ODTÜ Ormanı’ndaki yol projesi için çalışmalar başladı. (Fotoğraf: BirGün)

Ahmet DEMİRTAŞ*

Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Ormanı olarak bilinen orman, 1957 yılında Türkiye Ormancılar Derneği'nce (TOD) “Atatürk Ormanı” olarak projelendirilmiş ve ağaçlandırılarak oluşturulmuştur. İç Anadolu koşullarında o tarihe değin en büyük ağaçlandırma çalışmasıdır. Bir kamu üniversitesinin kendi arazisi üzerinde, öğretim üyelerinin, çalışanların, öğrencilerin emekleriyle ilk kez gerçekleştirdiği örnek bir ormandır.

İlk yıllarda ağaçlandırılmış, çoğunluğu karaçam olan ormanda ekosistemin oluştuğu, doğal gençleşmenin başladığı görülmektedir. Günümüzde yüksek bir tepeden veya gökyüzünden bakıldığında; başkent Ankara’nın en geniş ve görkemli yeşil dokusunun ODTÜ Ormanı olduğu rahatlıkla görülebilir. Bu orman Ankara halkı için yaşamsal önemdedir. Kirli havanın temizlenmesi, oksijen üretilmesi, toprağın korunması, iklim değerlerinin yumuşatılması gibi işlevleri herkesi ilgilendirir. Soluduğumuz temiz havayı biraz da bu ormana borçluyuz. 1995 yılında Uluslararası Ağa Han Mimarlık Ödülüne layık görülmüştür.

SUÇ DUYURUSU YAPILMIŞTI

Başkent Ankara plansız ve günübirlik kararlarla yönetilmeye başlanınca ve özellikle AKP iktidarı döneminde iki büyük alana göz dikildiği görüldü: Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) ile ODTÜ Ormanı. 2006 yılında çıkarılan yasayla AOÇ parçalandı ve ardından ‘kaçaksaray’ yapıldı. ODTÜ Ormanı ise ilk büyük saldırıyı/tecavüzü Malazgirt Bulvarı yapılırken 2013 yılında yaşadı. Ormana yapılan bu saldırıya ilişkin Kırsal Çevre Derneği'nden Salih Usta, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek hakkında suç duyurusunda bulundu. 6831 Sayılı Orman Kanunu’nda özel ormanlara ilişkin işlemlerin yapılmadığı, izinsiz, damgasız ağaç kesilip taşındığı, ormana tecavüz edildiği belirtilerek suç duyurusu yapılmıştı. Savcılık, “bunun idari bir işlem olduğu” gerekçesiyle işlem yapmadı. Ormanda imar planı yapılmayacağı gerçeğini bilmiyorlardı ya da bilmezden geliyorlardı. Ormanda imar planı yapılamaz. Ormanın sahibi olan kurum (ODTÜ Rektörlüğü ve OGM) uygun bulursa tahsis yapabilir.

ODTÜ Ormanı’nı korumak isteyen ODTÜ bileşenlerinin 8 Kasım akşamı Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yaptıktan sonra meclis toplantısına katılmak istemelerinin ardından üzerlerine gaz sıkılıp 6 kişi gözaltına alınmıştı. İşte bu olayın başlangıcı 2017 yılına dayanıyor. O günleri kısaca anımsayalım. Yapımı süren ve bitme aşamasına geldiği söylenen Bilkent Şehir Hastanesi'nin yolu olmadığı, o nedenle yol yapılması gerektiği, yolun da ODTÜ Ormanı’ndan geçmesinin zorunlu olduğu Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) yetkilileri tarafından açıklanır. Bilkent sınırında kuzey-güney yönünde uzanan yolun genişletilmesiyle amacın gerçekleşebileceği önerisi benimsenmez. ODTÜ Ormanı’nın batısında ormanı bölüp geçecek yol yapımında ısrarcıdır ABB. Ankara Valisi ve YÖK Başkanı’nın “yüksek katılımlarıyla” ODTÜ Rektörü Mustafa Verşan Kök ile ABB Başkanı İ. Melih Gökçek arasında 2017’de 4 maddeden oluşan protokol imzalanır. 6831 Sayıl Orman Kanunu’nun ilgili maddelerine göre ormanlarda verilecek izinlere ilişkin işlemler arasında protokol yapılması öngörülmez. Protokol iki taraf arasındaki niyet beyanıdır yalnızca. 8 Eylül'de protokol imzalandı ve 9 Eylülde ABB’nin iş makinaları ODTÜ Ormanı’na acımasızca daldı. Damgalanmış ve taşıma tezkeresi kesilmiş ağaç göstermediler. “Biz ağaçları taşıdık” yanıtı verdiler. ODTÜ bileşenlerinin mücadelesi ile çalışmalar durduruldu. TMMOB Şehir ve Bölge Plancıları Odası Ankara Şubesi yargıya başvurdu. İdare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı vermesi üzerine çalışmalar askıya alındı. Bilkent Şehir Hastanesi açıldı ama bu yolun yokluğunda ulaşım sağlanıyor. Yürütmeyi durdurma kararı ise itiraz sonucunda bozuldu. ABB yukarıda yazılan yükümlülüklerini yerine getirmedi. Söküp taşıdığı ağaçların sayısını, taşıdığı yeri ve sonucun ne olduğunu açıklamadı.

GÜNÜMÜZDE YAŞANANLAR

ABB ve ODTÜ Rektörlüğü, ormanı ekosistem olarak değil belli sayıda ağaç olarak, hatta bundan bile kaçınarak “arazi” olarak görüyor. Ağaçların, çalıların, otların, yosunların, mikroorganizmaların, hayvanların, kuşların ve böceklerin oluşturduğu canlı bir birlik olan ormanı ve Ankara için önemini görmüyor. ABB akıllara ziyan açıklama yapıyor. 10 Kasımda yaptığı açıklamada “Bölmüyoruz, birleştiriyoruz. Şu anda zaten bölünmüş olan ve üzerinde ot bile bitmeyen araziye ekolojik köprü kuruyoruz” açıklamasında bulunmuş. ODTÜ Ormanı’nı parçalayan, ağaçları yok edenler uzaylı değil, ABB’dir. Şimdi kötülediğine göre 5 yıl önce belediyenizin yaptığı kıyım kaybolmamış. Toprağın üstündeki ağaçları kesince orası orman olmaktan çıkmaz, yine ormandır. Ekolojik köprü yalanını uyduranlar doğayı tahrip edenler olmuştur. ABB 2021 yılında yolun ihalesini yapmıştır. Temmuz 2022’de ihaleyi alan şirketin iş makinaları çalışmaya başlamış, yol güzergahına onlarca kamyon çakıl boşaltmıştır. ODTÜ bileşenlerinin girişimiyle iş makinaları alandan çekilmiştir. Gerçeklik böyle olmasına karşın ABB “Bizim haberimiz yok” diyebilmektedir. ABB 8 Kasım günü yaptığı açıklamada “Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ODTÜ arazisi içerisinde herhangi bir çalışması yoktur. Ankara Büyükşehir Belediyesi tüm rant projelerine karşı büyük bir mücadele vermektedir” görüşünü ileri sürmüştür.

ABB Ankara halkıyla alay ettiğini, “ne söylersek inanırlar” düşüncesinde olduğunu açıkça belirtmiş oluyor. Temmuz ayında yola giren şirketin iş araçları şaşkınlıklarından girmediler. Girdiler ise onlara hangi uygulamayı yaptınız? Belediyelerin yaptığı yollarla rant oluşturduğunu, oluşan rantın kente eşit dağıtmadığını en az bizler kadar bilir. ODTÜ Ormanı içinden yol çalışmasına başladıktan sonra yolun batısında, Bilkent tarafında yükselen 6 gökdelen rantı gözümüzün içine sokuyor.

ABB, tünel yol yapmaktan vazgeçtiğini söylüyor, ama “Bulvarı yapmak zorundayız” açıklamasını yapıyor. Bu keyfiliği nasıl anlatacak? “Şu anda çalışma yok” diyor ama “Yolu yapmaktan vazgeçtik” demiyor. ABB, “ODTÜ Rektörlüğü ile yapılan protokolün tek taraflı iptali mümkün değil” açıklamasına da yer vermiş. Protokol içinde iptal edilmesini engelleyen bir madde olmadığı gibi iptal edilmesi durumunda bir yaptırım yer almamıştır. O nedenle kolaylıkla iptal edilebilir. Unutulmaması gereken bir durum ise şudur: Bu yolun yapılmasından kısa bir süre sonra ormanı bölüp geçecek yeni yolların yapımı gündeme gelecektir. ABB gerçekten Ankara için yararlı ve gerekli bir hizmet yapmak istiyor ise; Ankara Ulaşım Ana Planı’nı yapsın.

*Orman Mühendisi.
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği üyesi.