Rusya’nın şiddetli bombardımanları vekil ordulara epey zarar verdİ. Çoğunun lider kadrosu (Suudiler’in ana vekili dahil) öldürüldü

Oyunun sonu mu?

> Vijay Prashad @vijayprashad

Rus Lider Vladimir Putin, beklenmedik bir şekilde, askerlerini Suriye’den çekeceğini açıkladı. Putin Rusya’nın müdahalesindeki amacına eriştiğini söyledi. Üç amaçları vardı ve her biri büyük ölçüde karşılandı.

1-Esad hükümetini cesaretlendirmek
Geçen yaz Esad hükümeti çok zayıflamıştı. Askerin morali düşüktü, yeni askerler kazanmak ciddi şekilde zordu. Esad çaresizlik içinde yüzünü Rusya ve İran’a döndü. Müdahaleyi gizlice planladılar. Rus uçakları; Suudi Arabistan ve Türkiye dahil, Körfez Arap devletlerinin vekil ordularını dövmeye başladı. Ciddi kazanımlar geldi, özellikle kuzey batıda. Suriye ordusu ve müttefik milisler özgüven tazeledi. Bu kuvvetler Şam’a bağlı olsalar da vekil güçlerin Türkiye ve Ürdün’e girmesini sağlayan ikmal kanallarını kapatmadı. İran Özel Kuvvetleri, Halep etrafında neredeyse iki yıldır batağa saplanmış durumda olan Suriye ordusunu desteklemek için kent yakınlarında çalıştı. Esad hükümeti şu anda geçen Mayıs’a kıyasla çok daha iyi durumda.

2-Esad karşıtı koalisyona baskı uygulamak
Rusya’nın şiddetli bombardımanları vekil ordulara epey zarar verdi. Çoğunun lider kadrosu (Suudiler’in ana vekili dahil) öldürüldü. Geçen yıl Aralık’ta, Müzakere Yüksek Komitesi (HNC) kurulurken vekil ordularını Suudi Arabistan’a gönderen de bu durumdu. Muhalefetin kavgacı ifadesi masaya ortak bir gündem konulmasına engel oldu.
Şimdi ise kuvvetleri nedeniyle değil, güçsüzlükleri nedeniyle bir araya geldiler. Cenevre’ye gitme konusundaki ret, teslim olma noktasına geldikleri içindi, ateşkes tartışmalarındaki anlaşmazlıklar yüzünen değil. Sonunda Cenevre’ye gelecekler, fakat konuşmayacaklar. Türkiye ve Suudi Arabistan’dan gelen ‘kendimiz müdahale ederiz’ tehditleri yaşadıkları hüsranın göstergesi. Rusya, Suudileri ve Türkleri çıkmaza sürükledi.

3-Ana aktör olarak masada bulunmak
ABD hemen, Rusya’nın Suriye’ye girişinin haritayı değiştirdiğini fark etti. Rejim değişikliği masada değildi. Artık Batı’nın Şam’ı bombalamasının hiçbir yolu yoktu. Hâlâ Kırım ve doğu Ukrayna’nın bir bölümü Rusya’nın elinde. Bu Batı’nın güçsüzlüğünün göstergesi. Cephaneliklerinde Rus politikasını tersine döndürecek bir silah bulunmuyor. Rusya üzerindeki ekonomik baskı devam ederken, Çin’e uzanan ticari ve ekonomik ilişkileri sayesinde, mali mali zorluğu aşıyor. Beyaz Saray’a sızan da Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Rusya’yı Suriye görüşmelerinde ortak olarak kabul etmesini sağlayan da bu gerçeklik. Suriye’de ABD’nin Rusya’yı sorunun değil çözümün bir parçası olarak gördüğü çok açık.

Rusya Suriye’ye girdiğinde IŞİD’i bombalamamakla suçlanıyordu. O dönemde Rusya IŞİD korkusunu, kendi amaçları doğrultusunda ilerlemek için kullandı. Amaçları da IŞİD’le değil, vekil ordularla ilişkiliydi. Bu vekiller zayıflatıldığı zaman, Rusya çekilmeye karar verdi. Başkan Obama’nın da geçen yıl söylediği üzere, Suriye’yi bataklığa çevirmenin anlamı yoktu.

Suudilerin körlüğü
Rusya’nın Suriye toprağında az sayıda askeri vardı. İşini daha çok havadan gördü. Suriye askerleri, İran askerleri, Irak ve Lübnan milisleri karada savaştı. Bunların arasında en acımasızları Lübnan -Hizbullah- ve İran Özel Kuvvetleri’ndendi… Suudi Arabistan, bunları Esad hükümetine verdikleri destek nedeniyle cezalandırmak istedi. En zayıf halka mezhepçi politik düzenlemeleri ekonomisi kadar kırılgan olan Lübnan hükümetiydi. Riyad, Lübnan hükümetine yaptığı baskının Hizbullah’ı zayıflatacağını düşündü. Suudi Arabistan önce, Lübnan ordusuna söz verdiği ve Lübnan için hayati olan 4 milyar dolarlık yardımı kesti. Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri, Hizbullah’a sempatisi olduğu izlenimi edindikleri Lübnanlıları sınır dışı etmeye başladı. Suudiler, Kahire’deki Arap Ligi toplantısına Hizbullah’ın terör listesine alınmasını talep etmek için gitti. Ancak, hayal kırıklığına uğradı. Hizbullah, Lübnan’da büyük siyasal bir parti, ülkedeki hassas güç dengesinin de parçası. Irak hükümeti ve Hizbullah Suriye’de ortaklar.
Suudi Arabistan neden Hizbullah’ın peşine düştü? Hizbullah son beş yıldır Suriye’yle ilişkilenmişti. Suudi Arabistan Ruslar’la boy ölçüşemeyip durumu kabullenince, Hizbullah’u hedef almaya karar verdi, bunun da ABD’yi (ve İsrail’i) aşka getireceğini umdu. Fakat ABD, BM Güvenlik Konseyi, Lübnan-İsrail sınırının yönetimiyle ilgili olan 1071 no’lu kararıyla bağlı. BM arabulucuları o sınırda, Hizbullah bölgesinde, onlara yakın çalışıyorlar. BM, eğer bütünlüğü korumayı hedefliyorsa Hizbullah’ı terörist örgüt listesine alamaz. Hizbullah’ı halihazırda terörist olarak adlandıran ABD bu nedenle durumu alevlendirmekten kaçıyor. Suudi Arabistan’ın öfke nöbeti Washington’da ciddiye alınamaz.
Rusya şimdi ordusunun önemli bir bölümünü Suriye’den çekecek. Fakat deniz ve hava üslerini bırakacak. Ateşkesi izleyip bir kez daha müdahale etmeye gerek olup olmadığına bakacak. Ruslar, ayrıca, Suriye sınırının kuzey batı bölümüne hava savunma batarlayaları yerleştirdi. Bu bataryalar bölgeye yönelik Türk hava ihlallerini engelleyecek. Rusya, bu hava bataryaları kaldırmayacak. Onlar yeni gerçekliğin anıtları.


Çeviri: Ömür Şahin Keyif