Özel hastanelerin pandemi hastanesi olması planlanıyor: Yurttaşın mağduriyeti artar

Burcu Cansu

Koronavirüs vaka sayılarının İstanbul’da tırmanışa geçtiğinin açıklanması üzerine megakentte alarm durumuna geçildi. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, şehirdeki bütün özel hastanelerde pandemi için ayrılması planlanan yatak sayılarına ilişkin olarak bir doküman hazırladı.

Listeye göre, İstanbul’daki özel hastanelerde bulunan toplam 13 bin 288 yatağın, 2 bin 689 klinik yatağı ve 634 yoğun bakım yatağı pandemi için ayrılacak.


İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, gündeme gelen listeyi ve pandemiye ilişkin İstanbul’da yaşanan son durumu BirGün’e değerlendirdi.

Saip, özel hastanelere giden yurttaşların yüksek maliyet nedeniyle mağdur olacağını dile getirdi: “Salgının başlangıç döneminde de bütün hastaneler ‘pandemi hastanesi’ ilan edilmişti. Özel hastanelere giden korona hastalarının tetkiklerinden kaynaklı çıkan yüksek maliyetli faturaların yurttaşları mağdur etmesi üzerine önerilerimiz doğrultusunda SGK bir Covid-19 paketi hazırladı. Fakat 29 Haziran’dan itibaren özel hastanelere Covid-19 tedavisi gören hastalar için yoğun bakım pandemi bakım ücreti ödemesi yapmayacağına dair yazı gönderildi. Şayet bu paket yeniden hayata geçirilmezse yurttaşlar özel hastanelerin faturasını ödeyemeyeceği için özel hastanelerin yataklarının kullanılması planı havada kalır.

KAMUYA GEÇMESİNE İHTİYAÇ OLABİLİR

ozel-hastanelerin-pandemi-hastanesi-olmasi-planlaniyor-yurttasin-magduriyeti-artar-797161-1.Özel hastanelerin sevk ve idaresinin kamuya geçmesine ihtiyaç olabileceğinin altını çizen Saip, şunları söyledi: “İstanbul’da bulunan kamu hastanelerin birçoğu doldu. Sağlık çalışanlarında Covid-19 infeksiyonu yaygınlaştı. Bütün bu bileşenler bir arada düşünüldüğünde sadece hastane ya da yatak sayısını artırmanın bir önemi yok. Yeterli sayıda nitelikli sağlık çalışanı olmadan hastane yataklarının çok olmasının bir anlamı kalmıyor. Süreç bütünlük içerisinde yönetilmelidir. İhtiyaç halinde, devlet desteği verilerek özel hastanelerden de yararlanılması gerekiyor.”

***

Salgın kopuk yönetiliyor

Saip, pandemiyle mücadelede en önemli adımın aile hekimleri, ilçe sağlık müdürlükleri ile işyeri hekimlerinin güçlendirilmesi olduğunu vurguladı: “Bir bölgedeki salgının önlenmesi için işyerlerinde tedbirlerin alınması, hastaların, temaslıların takibi, izolasyonu ancak bölge bazlı bir koruyucu sağlık hizmeti ile mümkün olabilir. Salgın idaresi merkezde İçişleri Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından kopuk kopuk yönetilmekte. Sorun çıktıkça önlem alınması ile bir çözüm sağlanması sağlıklı görünmüyor. Çünkü Eylül ve Ekim aylarında salgının hızlanacağı bilimsel bir gerçeklik taşımasına karşın önlem alınmadı ve şimdilerde vaka sayısının artması ile yeni önlemler gündeme geliyor.”