15 Temmuzu yaşadık!..

Bu ülke, uçuruma yuvarlanırken son anda bir dala tutunarak düşmekten kurtuldu…

Vahşi ve de cani “FETÖ” çetesi, yıllar boyunca devletin içine sızarak Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmek istedi.

Bir gece ansızın isyan etti. Her tarafı bombaladı.

En önemli hedefi TBMM’ydi. Yani çağdaşlık, laiklik ve de “egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu” yerdi...

Kısaca halka dedi ki; “daha önce ben senin egemenlik mülkiyetini ortaklarımla birlikte askıya almıştım. Ortağımdan ayrıldım. Şimdi tek başıma ele geçiriyorum.”

•••

Egemenliğin asıl sahibi olan Halk bunu kabul etmedi. Ayaklandı!.. Sana “Demokrasiye yok ettirmem” dedi. Canı pahasına tankların önüne yattı, uçaklardan, helikopterlerden kaçmadı.. Kolu bacağı koptu!.. Kurşunlandı. Öldü!.. Ve egemenliğine sahip çıktı. Destan yazdı!.. Laik demokrasiyi kurtardı!..

•••

Peki bunca ölüme, insanların kolunu bacağını kaybetmesine rağmen, nasıl olurda biri çıkıp “sizi ben kurtardım” diyebilir!..

Gerçek kahramanların gözünün içine bakarak, sıkılmadan, kendini kahraman ilan edebilir?..

Neden o gün korkudan sinmiş bakanlar ve de devletin en üst yetkilileri, bir kişiye durmaksızın methiyeler düzebilir?..

Ve neden, can verenlerin yakınları, sakat kalanlar “bir dakika, bu vahşeti yaratan asıl sizsiniz niçin suçunuzu itiraf etmiyorsunuz?” diye sormaz!…

•••

Günlerdir Türkiye’nin her meydanında insanlar toplanıyor…

AKP’li belediyeler çağırdıkları topluluğa yemek, su dağıtıyor. Ulaşım araçları ücretsiz. TV’lerden diziler kaldırılmış... Hava sıcak. Gelenlerin eline Türk Bayrağı veriliyor ve tek kişi için propaganda yapmaları da şart koşuluyor. “Sayende darbeyi önledik!.”

•••

Bu yapay toplantıları düzenleyenler için ancak şöyle denebilir; Ya 15 Temmuz eyleminin gerçek anlamını kavramamışlar. Ya da bu vahşi örgütün devletin içine sızmasındaki katkılarından suçlanmamak için şimdi kalabalıkların arkasına saklanıyorlar…

Geçen pazar CHP’nin Taksim’deki mitinginde her şeyin farkında olan yüz binlerce insan toplandı. Demokrasiye bağlılıklarını samimi olarak bildirdiler!..

CHP, bir kez daha 4 Ağustos’ta İzmir’de gerçek Laik Demokratik Cumhuriyeti savunanlarla birlikte olacak…

•••

Evet, ülke büyük badire atlattı. Hepimiz ölümden döndük. Başarsalardı, bu gün ne konuşabilir ne de yazabilirdik… Özgürlüklerimiz yok edilmişti… Bazılarımız ölmüş, bazılarımız işkencede hala inliyor olacaktı… Ülke hukuk devleti yerine şeriatın hüküm sürdüğü, hocaların, mollaların, imamların hükmettiği yeni bir kara döneme girecekti. Çoktan “Cadı avı” başlamıştı. Meclis kapatılmıştı. Yüz binlerce insan yerinden evinden olmuştu.. Devlet baştan aşağı bir kişi için değiştirilecekti… Hukukun içinde kalmak yerine olağanüstü durum yaratılacaktı..

Şimdi saf değiştirip birine “sen çok yaşa” diye alkış tutanlar ve de “halkın mücadelesinin tek önderi diyerek onu kutsayanlar” şayet FETÖ başarsaydı, şu an demokrasi, hukuk, özgürlük için mücadele verenleri ihbar etmekle meşguldüler!..

•••

Bu halk FETÖ’ye geçit vermedi. Yıllardır mücadele ettiğimiz, devlete sızmasını önlemeye çalıştığımız bu karanlık örgüte müsaade edilmedi!..

Ancak 15 gündür ülkede yaşananlara bakılırsa, aklı başında herkesin sorduğu bir soru ile karşılaşıyoruz.

Meydanlarda her akşam binlerce kişi toplanıyor. Ellerinde bayraklarla darbeye geçit vermeyeceklerini söylüyorlar. Demokrasiye sahip çıkıyorlar… Verilen şehitlerin kanı yerde kalmayacağına yemin ediyorlar.. Bir daha darbe yapanlara karşı tüm gövdelerine koyacaklarına yemin ediyorlar… Biliyorlar ki; ancak onları hukukun üstünlüğüne inanmış sosyal bir devlet mutlu, refah ve barış içinde yaşatabilir…

•••

Buraya kadar güzel! De… Demokrasiye sahip çıktık. Ne oldu?..

Ülke de “Olağanüstü hal” ilan edildi. Şehit vermiş halkın vekilleri ve demokrasisine sahip çıktığı Gazi Meclis’i, devre dışı bırakıldı. Kanun Hükmünde Kararnameler yasaların yerini aldı. Üniversiteler, okullar kapatıldı.

Yüz binlerce öğrenci ne yapacağını bilemiyor. Geleceğinden kuşkulu. Binlerce kamu görevlisi “Hukukun dışında kalan” bir muameleye tabii oldu. FETÖ ile ilgisi olmayan insanlar, her dönemin “ihbarcısı” iğrenç adamlar nedeniyle gözaltında.

CHP bu konuyla ilgili bir “Mağdurlar Masası” kurdu. Haksızlığa uğramışları ve de kaybolanları arıyor!..

TSK dağıtıldı. Genelkurmay Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na; Kuvvet Komutanları, Savunma Bakanlığına; Jandarma ve Sahil Güvenlik İçişleri Bakanlığına bağlandı. Görülmemiş bir ordu yaratılıyor. Askeri okullar kapatıldı. vs vs.. Karmakarışık işler..

•••

Yapılan işlemler, bir akademik tartışma sonrasında değil, rehin edilmiş, darbe haberini verememiş, yani, yetkinlik ve bilgileri denenmiş başarısız kişilerin işgal ettiği kurumlar tarafından hızlıca alındı..

Aslında TSK’dan bu kadar korkuluyorsa “Kosta Rika” gibi yapalım.

Orduyu lağvedelim bitsin!..

•••

Belki bu gün için can korkumuz yok.

Ama ülkenin geleceğini şaibeli hale getirecek bir dizi yanlış işlerle karşı karşıyayız!.. Üstelik yapılan değişikliklerde bir konsensüste yok!.. Yaptım oldu hesabı!..

Bu durum darbe kadar tehlikeli!..

15 Temmuz’un heyecanıyla, birlik ve beraberlik adına normalleşmeyi isteyen toplum, inşallah bu tür ilişkiyi fırsat bilenler tarafından aldatılmaz!..

•••

Bir soru daha var!..

Ülkeyi mağdur eden, siyaseten yok etmeye çalışan bu “bukalemun” örgütü devlete 15 yıldır taşıyanları ne yapacağız?!.. Yani AKP bu sonuçtan kendine hiç mi pay çıkarmayacak?!. Hamaset yaparken, ölenlerin, yaralananların sorumluluğunu hiç mi hissetmeyecek?!..

•••

AKP “FETÖ’yü” devletin içine nasıl soktuğunu açıklamıyor.. Kaç milletvekili, belediye başkanı ve belediye meclis üyesini partilerinden seçime soktuğunu söylemiyor. Kaç FETÖ’cüyü bakan ya da kamunun en üst düzeyine taşıdığını hala belirtmiyor.

•••

AKP dürüst davranmalı.. Mutlaka bir özeleştiri yapmalı!.. Bu belanın büyümesinden sorumlu olduğunu halka samimiyetle açıklamalı!.. “Bizden önce de vardı” ya da “kandırıldık” sözleri inandırıcı değil..

•••

Devleti yönetenlerin kandırılması mümkün olmamalı!. Şayet kandırılmışsa, hele sürekli kandırılıyorsa, siyaseten bu işi bırakmalı!..

Özetle bu ülke AKP’den özeleştiri yapmasını istiyor!.. Yani “Erdemli olmak adına “ bir adım atmasını bekliyor…