Metropoll’ün kurucusu Prof. Dr. Özer Sencar, iktidarın ‘gelir artırıcı’ hamlelerinin enflasyon nedeniyle 6 ay sonra etkili olmayacağını belirterek, “Bunu önlemek için iktidar erken seçim yapabilir. Vatandaşların kısmen rahatladıkları noktada iktidarın seçim kararı alması gerekir” dedi.

Özer Sencar’dan ‘erken seçim’ yorumu: Enflasyona işaret etti

Metropoll Araştırma’nın kurucusu ve yöneticisi Prof. Özer Sencar, erken seçim ihtimalini, AKP’nin yaşadığı oy kaybını ve CHP’nin mevcut durumunu değerlendirdi.

RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'nda Metropoll’ün aralık ayı anket çalışmasının sonuçlarını yorumlayan Prof. Dr. Sencar, son ölçümlerine göre hükümeti destekleyen 12 puanlık seçmenin partisini terk ettiği ve kararsız olduğunu belirterek, “20 Aralık ekonomik kararları ve asgari ücretin artırılması, memurların kat sayısının artırılması ya da emeklilerin eline geçecek paranın artırılması, 3600 ek göstergenin yerine oturması, EYT’lilerin haklarının düzenlenmesi gibi olaylar bu kitleye önemli bir mesaj taşıyor çünkü iktidarı terk eden kitlenin yarısı hala Erdoğan ile gönül bağı içerisinde” dedi.

“AK Parti’den uzaklaşmışlar ama Erdoğan’dan kopmamışlar” vurgusunu yapan Sencar, sözlerine şöyle devam etti:

“KARARSIZLAR ÇOK DA KARARSIZ DEĞİL”

“AK Parti’den kararsızlara giden seçmenin yüzde 45'i bu pazar Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa 'Kesinlikle Erdoğan'a oy veririz' diyorlar. Kararsızlar çok da kararsız değil. AK Parti'den uzaklaştılar bir miktar ama başka bir yere gitmedikleri için yeniden AK Parti'ye geri dönme şansları yüksek ve Erdoğan da şu anda bunu yapmaya çalışıyor. Asgari ücret ya da emeklilere verilen imkanlar bu insanları geri çekmeyi hedefliyor. Kararsıza giden iktidar yanlısı seçmenlerin iktidarı terk etmesinin sebebi ekonomik. Geçim darlığı ve gelir yetersizliği. İktidar kısmen de olsa bu sorunu çözdüğü takdirde kararsızların yarısının geri dönebileceğini düşünüyor. Ben öyle düşündüğünü zannediyorum. Çünkü yarıya yakını geri gidebilir, ölçümlerde biz bunu görebiliyoruz.”

“GEÇİM SIKINTISI NEDENİYLE ERKEN SEÇİM YAPABİLİR”

Sencar, “İktidarın 20 Aralık’tan sonra çalışanlara yönelik yaptığı gelir arttırıcı eylemlerin kısa vadede önemli etkisinin olacağını düşünüyorum ama bu etkinin artan enflasyon karşısında 6 aydan fazla süreceğini zannetmiyorum” tespitinde bulundu.

Bir süre sonra insanların bugünkü geçim sıkıntısı durumuna düşeceğini kaydeden Sencar, şunları dile getirdi:

“Bunu da önlemek için iktidar erken seçim yapabilir. İktidar maaşları arttırarak tam bir seçim ekonomisi uyguluyor ve insanlarda özellikle dar gelirlilerde kısmi bir rahatlama meydana getirecek ama bu rahatlama etkisini bir yıl boyunca sürdüremez çünkü bugün enflasyon yüzde 50 ama iki ay sonra yüzde 60 belki yüzde 70 olacak. Ocak ayında olan rahatlama bir yıl devam devam etmez. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu yerde maaşlara yapılan zamlar bir süre sonra buharlaşıp gider. Vatandaşların kısmen rahatladıkları noktada iktidarın seçim kararı alması gerekir. Baskın seçim, muhalefetin beklemediği anda iktidarın seçimi getirmesidir. Muhalefetin şu an seçime hazır olduğu kanaatinde değilim çünkü henüz adaylarını belli edemediler.”

“25 PUAN KARARSIZ VARKEN CHP ARTMIYOR”

Muhalefet partilerinin “AKP’yi terk edenleri kendine çekemediğini” kaydeden Sencar, şunları söyledi:

“Sorun burada iktidar sorunu kadar muhalefet sorunudur. AK Parti’den yüzde 11 ayrılıyor bunun sadece yüzde 2 puanı diğer partilere gidiyor. Yüzde 9 hala orada duruyorsa burada sorun seçmende değil muhalefetin bu insanları kendisine çekememesinde. Burada başarısızlık varsa birisi iktidarın ekonomiyi yönetememe başarısızlığı diğeri ise muhalefetin bu insanlara, 'Biz ekonomiyi ve ülkeyi daha iyi yönetiriz' inancını üretememesidir. Kararsız olarak kaldığı sürece bu insanlar tekrar gidebilirler. CHP'nin karasızlar dağıtılmadan bu ayki oyu yüzde 20. 7-8 senedir CHP’nin oyu yüzde 20 bandında. Daha yüksek bir noktaya çıkamadılar. 25 puanlık kararsızların olduğu bir ortamda bile CHP oyunu artıramadı. Ben artırabileceği kanaatinde değilim çünkü CHP’nin söylemleri apolitik seçmenler üzerinde veya fazla politik olmayan seçmenler üzerinde pozitif etki yapabilir ama bu söylemler insanların oy verme davranışını değiştirecek etkide değil.”