Özgür Özel'den Erdoğan'a 'özür' cevabı: "Vera okula babasız başladı, O'ndan özür dileyin"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, özür çağrısına Gezi direnişi üzerinden yüklenen AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Vera'yı hatırlattı. "Gezi'de birinden özür dilenecekse, Vera okula babasız başladı. Vera'dan özür dileyin" diyen Özel, kendisine 100 bin liralık tazminat davası açan Hulusi Akar'a ise "Kimse bulunduğu makama güvenip kabadayılık taslamaya çalışmasın" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İsrail askerlerinin saldırısı sonucu işgal altındaki Batı Şeria'da katledilen ABD vatandaşı Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi'nin cenaze törenine katılmak için Aydın'ın Didim ilçesine geldi.
Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine verdiği 'özür dileme' cevabına yanıt verdi.
Erdoğan'ın Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı tarihçi Kadir Mısıroğlu'nun ziyaretine gitmesi nedeniyle özür dileyebileceğini belirten Özel, şunları kaydetti:
“Tayyip Bey, ‘Atatürk heykelleri yerde köpek leşi sürüklenecek’ diyen adam, ‘Atatürk’e zerre muhabbet besleyen ne ölüme, ne dirime gelsin’ dedi. Tayyip Bey, dirisine gitti ziyaret etti, yatağının ucuna oturdu, elini tuttu, gözüne baktı. Ölüsüne de beş tane bakan yolladı. Tayyip Bey, o zaman Kadir Mısıroğlu‘nun ifadeleri için özür dilesin bakalım. Yanına gitmekle, yan yana oturmakla, yanına varmaktan bu ifadelerin hepsi sahipleniliyorsa, hadi bakalım Tayyip Bey Ayasofya’ya ilk atadıkları imam, döndü İsmet Paşa’ya ‘İblis’, CHP’lilere ‘Kafir’ dedi.
Atatürk’e dolaylı yoldan döndü, ‘Bunların hepsi kafir’ dedi. ‘Bunların hepsi iblis’ dedi. Ne diyeceğiz bunlara? Halen daha, maalesef birkaç meczup, bütün Diyanet personelini tenzih ederim, cami cami gezip bütün CHP’lilere sövüyor, kadınların namusuna dil uzatıyor. Hadi onlar için özür dileyin. Benim anlatmaya çalıştığım bu ülke yüksek tansiyon istemiyor, bu iktidardan icraat istiyor, muhalefetten hizmet istiyor.”
"VERA'DAN ÖZÜR DİLEYİN"
Erdoğan'ın Gezi direnişiyle ilgili "Çıkıp özür dilemesi gerekenler, polise saldıranlar, esnafın camını indirenlerdir. Özür dilemesi gerekenler Türk ekonomisine milyarlarca dolarlık zarar çıkaranlardır” sözlerine yanıt veren Özgür Özel, Gezi davası kapsamında aldığı mahkumiyet nedeniyle cezaevinde tutulan Tayfun Kahraman'ın kızı Vera'yı hatırlatarak şöyle konuştu:
"Gezi'de birinden özür dilenecekse, Vera okula babasız başladı. Vera'dan özür dileyin. Ben kavga etmem, vatandaşın derdiyle dertlenirim. Bir kavgam varsa vatandaşın yoksulluk, işsizlik kavgasıdır."
"ERDOĞAN'IN BİR DERDİ VAR"
Erdoğan'ın 'kavga siyasetine' dönmek istediğini belirten Özgür Özel, şöyle konuştu:
“Onun ne dediğini ben anlıyorum da Türkiye’de kimse anlamıyor. Çünkü Sayın Erdoğan’ın bir tane derdi var. Kutuplaşma, gerginlik ve onun üzerinden siyasi düşüşüne engel olmak. Kendisine bir akıl vermişler, ‘Efendim, normalleşme süreci muhalefete yarıyor, normalleşme süreci Cumhuriyet Halk Partisi’ne yarıyor. Aman, eski kavgalara dönelim.’ Üç haftada, her hafta, haftanın gerginliğini icat ediyor.”
"GELECEK SENE KASIM AYI SON TARİHTİR"
Kasım 2025 tarihi için erken seçim çağrısını da tekrarlayan Özel, "Nasıl 31 Mart'ta millet doğruyu gördüyse ve verdiği karardan memnunsa gelecek sene kasım ayı son tarihtir. Tayyip Bey gelsin vatandaşı rahatlatsın. En büyük hakem karar versin. Biz yeterince küfür ve hakaret duyduk. Bunlara cevap vermediğimiz için de milletimizin teveccühünü gördük bundan sonra da böyle olacak" ifadelerini kullandı.
"KİMSE KABADAYILIK TASLAMASIN"
AKP Kayseri Milletvekili ve eski Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın açtığı 100 bin TL'lik tazminat davasına ilişkin de konuşan Özel, şu açıklamayı yaptı:
"Şaşırmadım. Hulusi Akar'ın arkadaşlarının bedduasını aldığını, hakkını helal etmeden öldüklerini söyledim. Hulusi Akar arkasında kimseyi bulamadı. O gün 500 bin lira açıp bugün 100 bin açıyorsa zevahiri kurtarmaya çalışıyor. Çıkalım hesaplaşalım. Benim arkamda benim söylediğim sözleri bilen, onu tanıyan silah arkadaşları var ve hepsi benim şahidim olmak için mahkemeye dilekçe verdi. Eskiden 'Su uyur Hulusi Akar diyorlardı. Artık akamıyorsun. Yavaş yavaş tarihin en kötü yerinde yerini muhafaza edeceksin. Kimse bulunduğu makama güvenip kabadayılık taslamaya çalışmasın."