Seçim döneminde gazetecilere ceza yağarken son olarak BirGün Muhabiri Bildircin’e hapis cezası verildi, 2 gazeteci gözaltına alındı. Basın örgütleri, Erdoğan’ın kazanmasıyla cezaların artacağını söyledi.

Özgürlüğün seçimi
Gazeteciler sansür yasasına karşı eylem düzenlemişti. (Fotoğraf: DepoPhotos)

Umut SERDAROĞLU

AKP’nin iktidarda olduğu son 21 yılda özgür basına yönelik baskılar Türkiye’nin kaderini belirleyecek referandum niteliğindeki seçime günler kala devam ediyor.

BirGün Muhabiri Mustafa Bildircin’e “Cumhurbaşkanı’na hakaretten” verilen hapis cezasının yanı sıra Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mersin, Ankara, Antalya, Adana ve İzmir’de 28 adrese eş zamanlı baskın düzenledi.

Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Delal Akyüz, İzmir’de yapılan ev baskınlarında gözaltına alındı. Akşam saatlerinde ise MA İmtiyaz Sahibi Ferhat Çelik, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ifade vermek için gittiği karakolda gözaltına alındı.

İKTİDAR NEFES ALDIRMIYOR

Hiçbir şekilde karşıt bir görüşün yazılıp çizilmesine müsaade etmeyen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilere dönük verilen cezalar ve gerçekleştirilen gözaltılarla seçimden sonra otoriter rejim baskısının devam edeceğini gösterdi.

14 Mayıs’ta gerçekleştirilen seçim öncesi de benzer görüntüler yaşanırken “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kabul edilen 3 Mayıs’ta aralarında MA editörü Sedat Yılmaz ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu’nun olduğu gazeteciler tutuklandı. 

12 Mayıs’ta ise yine gazetemizin muhabirlerinden İsmail Arı, Kızılay’da yaşanan usulsüzlükleri gün yüzüne çıkardığı için hâkim karşısına çıktı. "Kızılay Başkanı ile Genel Müdürü’ne kesilen para cezalarının belgelerine BirGün ulaştı” başlıklı haberi nedeniyle yargılanan Arı’nın davası 11 Ekim’e ertelendi. 

Ayrıca bu dönemde İsmail Arı’nın "Deniz manzaralı araziyi Varank’ın ‘kuzeni’ kaptı!" başlıklı haberini yayımlayan T24’ün Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın’ın, Mustafa Varank’ın şikâyeti üzerine açılan davanın ilk duruşması görüldü. Mahkeme heyeti Akın için ilk duruşmada beraat kararı verdi.

YERLE YEKSAN ETTİLER

AKP’nin 21 yıllık iktidarında basına karşı gerçekleştirilen baskı politikaları uluslararası basın kuruluşlarının raporlarına da yansıdı. Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) 2002’den bu yana hazırladığı “Basın Özgürlüğü Endeksi” bu baskıların en büyük kanıtı niteliğinde. 2002’de 99’uncu sırada yer alan Türkiye bu yıl 165’inci sıraya kadar düştü. Özellikle bu yıl Kürt gazetecileri yönelik yapılan gözaltı ve tutuklamalar Türkiye’nin bir yılda 16 sıra gerilemesine neden oldu. 

GAZETECİLERE GÖZDAĞI

Önümüzdeki seçimin basın ve ifade özgürlüğünün yeniden hayat bulup bulmayacağıyla ilgili olduğunu aktaran TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş şunları söyledi:

“Geçen yılın sonunda TBMM’den geçerek yasalaştırılan dezenformasyon yasasının ardından gazetecileri yönelik baskıların artacağını defaatle ifade etmiştik. Büyük bir dalga şeklinde yaşanmasa da gazetecileri krimanilize eden saldırılar, gözaltılar ve tutuklamalar yaşadık. AKP iktidarının toplumun gözlerini açmasına neden olan haberleri engellemeye yönelik baskıları devam ediyor. Bugün cemaatlerin devlet içindeki kadrolaşmasını haberleştiren meslektaşımız Mustafa Bildircin’e Cumhurbaşkanı’na hakaretten hapis cezası verilirken, İzmir’de Mezopotamya Haber Ajansı Muhabiri Delal Akyüz ‘terör örgütüne yardım’ gerekçesiyle gözaltına alındı. Tam da Türkiye’nin kaderini belirleyecek seçimlere 5 gün kala. İktidar, yanlışlarının haber yapılmasını engellemek için korkutma politikası izliyor. Eğer hafta sonu yapılacak seçimler mevcut iktidarın devam etmesi şeklinde sonuçlanırsa önümüzdeki dönem de gazetecilerin yaşayacaklarının üç aşağı beş yukarı resmi bugünden veriliyor. O yüzden bu seçim Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün yeniden hayat bulup bulmayacağıyla ilgili bir seçim olacak. Biz gazeteciler olarak özgürce yazabildiğimiz, yaptığımız haberlerden kaynaklı yargılanmadığımız, kendimizi ifade edebildiğimiz bir ülke istiyoruz.”

MÜCADELE EDECEĞİZ

DİSK Basın-İş Sendikası Genel Sekreteri Özge Yurttaş ise Erdoğan seçimi kazansa dahi örgütlü mücadelenin devam edeceğini belirterek şöyle konuştu:

“Neredeyse her gün bir gazetecinin yargılandığı, gözaltına alındığı veya engelleme ile karşılaştığı haberini alıyoruz. Türkiye’de iktidarın teslim alamadığı medya kuruluşlarına ve gazetecilere karşı hem hukuksal operasyonlar hem de çeşitli denetim ve düzenleme kurulları aracılığıyla baskı uyguladığı artık herkesin bildiği bir gerçek. Son düzlüğüne yaklaştığımız 2023 seçim süreci bu çabanın nedenini ortaya koyuyor. İktidar kontrolündeki medyada yer bulan gerçek dışı haberler, partizan yayınlar doludizgin sürerken öte yandan sandık usulsüzlükleri dâhil birçok hakikatin haber yapılmasının engellenmesi ve bunun her dönemin normali olması asıl amaç. Erdoğan iktidarının basına, gazetecilere karşı baskıcı tutumu ortada. Olası bir seçim kazanımı sonrası da baskının artacağı, yeni davalar ve operasyonların geleceğini görmek için de kâhin olmaya gerek yok. Hangi koşulda olursa olsun seçimden ve iktidarlardan bağımsız olarak bizler de basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü için mücadele etmeye, saldırılara hedef olan meslektaşlarımızla dayanışma içinde mücadele etmeye devam edeceğiz. ”

***

Çok sayıda gözaltı

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mersin, Ankara, Antalya, Adana ve İzmir’de 28 adrese yapılan eş zamanlı baskınlarda gözaltına alınanlar arasında Demokratik Bölgeler Partisi ile Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği  yöneticileri, tutuklu yakınları, Müzisyen Aslan Aydoğan ve Amedspor Kulübü Başkan Vekili Ömer Elaldı da yer aldı.