Paçozlar ve Aydınlar

Kabataş Lisesi’nin 26 yıllık bir kütüphanesi var. Bu kütüphaneye 1996 yılında yine Kabataş Erkek Lisesi Mezunu olan duayen bankacı, sendikacı Cahit Kocaömer’in adı verilmiş. Kütüphane bundan 24 ay önce Kabataş Erkek Lisesi Eğitim vakfı tarafından boşaltılarak bir mimarlık ofisine kiraya verildi. Eğitimcilerden öğrencilere, mezunlara kadar herkes bu durumdan rahatsız.

Kütüphanelerinin yok edilmesine karşı çıkıyorlar. Mimarlık ofisi de henüz yeni yerine taşınamamış. Kabataş Lisesi’nin gerçek sahipleri, kütüphanelerini vermemeye kararlılar.

Tam da bu tartışmalar sürerken tetikçi, yobaz Yeni Akit gazetesi tarafından bir karalama kampanyası başlatılıyor. Hem de büyük şair Küçük İskender üzerinden.

İskender de Kabataş mezunu. Karanlık Yeni Akit, “Türkiye’nin güzide eğitim merkezlerinden Kabataş Erkek Lisesi’ne sapkın saldırı. Eşcinsel olduğunu gizlemeyen, meyhane işletmeciliği yapan “Küçük İskender” lakaplı İskender Över’in ahlaksız kitaplarını öğrencilerden uzak tutan Kabataş Erkek Lisesi’nin idaresi ve öğretmenleri, sapkın gruplar tarafından günlerdir hedef gösteriliyor” diye bir haber yapıyor.

Sapkın dediği de Hasan Anıl Cansızoğlu! Ülkemizin eğitim dünyasının en aydınlık isimlerinden. BJK Kabataş Vakfı Okulları Yönetim Kurulu Başkanı, BJK Kabataş Vakfı Kurucu Başkanı, Kabataş Erkek Liseliler Derneği Başkanı. Tam bir eğitim gönüllüsü!

Yeni Akit’in yobaz tetikçileri, bundan kısa bir süre önce de Galatasaray Lisesi’ni hedef göstererek “Galatasaray Lisesi, bizim inancımızda, örfümüzde olmayan bir sistemle kurulan okuldur”, “İngiliz Muhripleri cemiyetini meğerse Galatasaray Mezunları kurmuş” ifadelerini kullanmıştı.

Türkiye’de ‘hilafet’ ve ‘şeriat’ tartışmaları ile yaşam tarzlarına dönük saldırıların baş tetikçisi gerici Yeni Akit son olarak üniversitelerde verilen ‘ritim eğitimi ve dans’ dersinin ‘Müslüman-Türk kültürüne uymadığı’ gerekçesiyle kaldırılması gerektiğini öne sürdü.

Türkiye’nin diyanet ile ilgili en yetkin kurumunun bir gün “dede üvey torun ile birlikte olabilir”, bir diğer gün “müzik cinsel dürtüleri harekete geçiriyorsa haramdır” gibi fetvalar yayımladığı bir ortamda sapkın Yeni Akit’çilerin böyle deli saçması yazılarla ortalığa çıkması şaşırtmıyor.

Ancak şunu bilsinler ki bu vatan için cephelerde savaşan, mezun vermeden şehitler veren, bu ülkenin en önemli şairlerini, yazarlarını, müzisyenlerini, iş insanlarını, doktorlarını yetiştirmiş bu kurumlarla uğraşmak bu yobazların boyunu aşar. Bu aydınlık eğitim kurumlarının yetiştirdiği pırıl pırıl gençlerin tokadı suratlarında öyle bir patlar ki, ne olduklarını şaşırırlar.

***

Bir müzik albümünü ilk satın aldığımda hemen kartonetini okurum. Yıllar önce aldığım bir CD’yi heyecanla açıp, müzisyenlerin özgeçmişlerini okumaya başlamıştım. O isme geldiğimde özgeçmiş sadece bir cümle idi: “Erkan Oğur – Müziği Sever”
1976 yılında daha 22 yaşındayken perdesiz gitarı icat eden ve dünya müzik tarihine geçen büyük müzisyen Erken Oğur yıllarca müziği hem sevdi hem sevdirdi. Şimdi de durmuyor ve çalışmaya devam ediyor. Hem de bu sefer bir müzik okulu açarak. Bodrum Gümüşlük’te dört dersliklik bir okul “Erkan Oğur Müzik Okulu”.

Dünyanın dört bir tarafında öğrencilerin gelebileceği okulda bir yaş sınırı yok. Sınav yok. Okul isteyen herkese açık. Düzenli derslerin verileceği müzik okulunda çeşitli ustalık sınıfı programları da olacak. Erkan Oğur’un ülkesine bu son armağanı, eğer pandemi koşulları da izin verirse eylül ayı başında eğitime geçecek.

***

#SenHavuzsanBizDeniziz

“Aydınlanma, insanın aklını kendisinin kullanmaya başlamasıdır.”
İmmenuel Kant