Paket değil can taşıyorlar
Önceki gün yurt çapında iş bırakan Yemeksepeti motokuryeleri “Paket değil can taşıyoruz” dediler. Kuryelerin yaşadığı sorunları ve şirketlerin kurduğu sömürü düzenini kuryeler ve TEHİS ile konuştuk.
Sarp TÜRKMEN
Pandemi ile beraber yaygınlaşan paket servis sektörü gün geçtikçe daha fazla emekçinin çalıştığı bir işkolu olmaya devam ediyor. Gayri resmi verilere göre Türkiye’de 1 milyonun üzerinde motokurye var. Bu kadar emekçinin çalıştığı bir sektörü paylaşan özel şirketler ise kârlarına kâr katmak, işçiyi sömürmek için birbiriyle yarışıyor.
Emek sömürüsünün had safhaya ulaştığı şirketlerden biri olan Yemeksepeti’nde geçtiğimiz perşembe yayınlanan “yeni uyumluluk kuralları” kapsamında bir hafta içinde farklı günlerde 3 kere kaza yapan kuryeler süresiz olarak sistemden çıkarılırken, bir hafta içerisinde 3 kere motosikleti arıza yapan kuryelerin de sistemi 3 gün kapatılacak.
Bunlara ek olarak siparişi reddetme, müşteriye ulaşamama ve paketin zarar görmesi gibi durumlarda da çeşitli yaptırımlar öngören uyumluluk kuralları kuryeler tarafından tepkiyle karşılandı. “Firma paketten başka bir şeyi düşünmüyor, canımızın bir kıymeti yok” diyen Yemeksepeti kuryeleri 13 Eylül Cuma günü yurt çapında iş durdurdu. İş bırakan kuryeler yurdun birçok noktasında eylem ve basın açıklamaları gerçekleştirdi. Yeni kuralları tepkiyle karşılayan emekçiler Yemeksepeti logolu çantaları ateşe vererek görüntüleri sosyal medya platformlarında paylaştı.
Sorunların yaşandığı Yemeksepeti’nde çalışan kuryeler BirGün’e konuştu. İsmini vermek istemeyen bir Yemeksepeti kuryesi yaşadıkları sorunları şu sözlerle anlattı:
“İstanbul’da 5 farklı bölgeyi birleştirdiler böylece paket dağıttığımız alanın çapı genişledi. Paketler birbirinden alakasız ve uzak noktalara çıkıyor. Bu uygulama restoranların kazançları ve Yemeksepeti’nin aldığı komisyon kazancı hesaplanarak kuryenin aleyhine olacak şekilde yapıldı. Yeni uyumluluk kurallarıyla beraber bunlara itiraz ettiğimizde firma sistemimizi süresiz kapatıyor.”
SEVİYE VE BONUS SİSTEMİ
Bunun yanında, kuryelerin belirttiğine göre Yemeksepeti harici diğer firmalarda olmayan “seviye sistemi” sömürüyü derinleştiren bir aparat olarak emekçilerin karşısına çıkıyor. Bir nevi “verimlilik esasına dayanan teşvik sistemi” olarak ifade edilen “seviye sistemi”, paket iptali ve çalışamama gibi durumlarda kuryenin seviyesini düşürerek kazancı yüksek olan saatlerde çalışmasını engelliyor.
ESNAF KURYE ALDATMACASI
“Esasen hepimiz Yemeksepeti’nin işçileriyiz fakat kurdukları “esnaf kurye” ismi verilen düzende firmanın işçi çalıştırmaktan gelen hiçbir yükümlülüğü bulunmuyor. Sigortamızı bile kendimiz yatırıyoruz. Kaza yaptığımızda bir “geçmiş olsun” bile demiyorlar. Canımızın bir kıymeti yok.”
DEVLET OLMUŞLAR
Daha önce de hakları için eylem yaptıklarını belirten bir kurye ise, “Eylem için toplanılan alanı tespit eden firma, telefonlarımızdaki konumdan bizi takip edip eylem saatinde orada olan arkadaşlarımızın sistemini süresiz kapattılar.” dedi. Bir diğer kurye ise eylem yapılan alana firmanın trafik polisi yollatarak motosikletlere çeşitli maddelerden ceza yazdırdığını belirtirken “Firmanın nasıl bir gücü olduğunu siz düşünün, devlet olmuşlar artık” ifadelerini kullandı. BirGün’e konuşan TEHİS (Turizm, Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası) Genel Başkanı Kubilay Çelik, “Esnaf kurye” sisteminden dolayı kuryelerin resmiyette işçi olarak görünmediğini, bu yüzden de sendika üyesi olamadıklarını ifade etti. Çelik, bu sebepten dolayı dernekleşmeye giderek Motorlu Kurye İşçileri Derneği’ni kurduklarını belirtti. Çelik, Yemeksepeti’nin eylem sürecine dair şunları söyledi: “Yemeksepeti tarafından işten çıkarılan en az 50 kişi var. Yemeksepeti’nde kölelik koşulları hakim. Patron patronluğunu yapıyor. Bu yıl 40’ın üzerinde arkadaşımızı iş cinayetlerinde kaybettik. Bu sayı her sene 50-60’ı buluyor. Bu kadar iş cinayetine karşı patronlara açılmış bir tane dava yok”
‘‘Kuryeden dünyanın vergisini alanlar patrondan bir kuruş vergi almıyor’’ diyen Çelik taleplerini dört başlıkta sıraladı:
• “Yeni Uyumluluk Kuralları” kaldırılsın.
• Bonus sistemi geçmişte olduğu gibi haftalığa döndürülsün
• İstanbul’da birleştirilen bölgeler ayırılsın.
• İşine son verilen kuryeler ayrım yapılmaksızın işe geri alınsın.
***
FİRMADAN SOSYAL MEDYA TEHDİDİ
Sosyal medyada Yemeksepeti’ni eleştirmesi sebebiyle fişlenerek saha sorumluları tarafından işten atılmakla tehdit edilen Yemeksepeti kuryesi BirGün’e konuştu. İsmini vermek istemeyen kurye, şu sözleri sarfetti: “Sosyal medyada mevcut ücretlerle geçinemediğimizi belirttiğim bir yorum yazdığım için iki kere tehdit ettiler, işten atarız dediler. Çoğu kuryenin bankalara yüklü miktarda borcu var ve ödemek için çalışmak zorundalar. Patronlar da bunu biliyor ve “İşinize gelirse çalışın,gelmiyorsa çıkın” diyorlar. Bonus sistemini günlüğe çekerek paket başı 5 TL civarında kazancımızı düşürdüler. Hafta sonu çalışmaya zorlamak için yaptılar bunu. Starbucks kahvelerini bizlere taşıtıyorlar, döküldüğünde de parasını bizden kesiyorlar. Motorla kahve mi taşınır? Her şeyi kuryeden bekliyorlar. Karşımızda bir muhatap bulamıyoruz.