Ekim alanları ve üretiminde artış trendini yakalayan pamuk, ekonomik krizin etkisiyle azalma eğilimine girdi. Önlem alınmaz ve üretici desteklenmezse önümüzdeki yıl pamuk üretiminde ciddi bir düşüş görülebilir

Pamuk üretimi  sinyal veriyor

Orhan SARIBAL*

Son yıllarda ekim alanında ve üretiminde artış görünen pamuk, ekonomik krizin etkileriyle bu özelliğini kaybetmekle karşı karşıya. Ekonomik kriz nedeniyle, ülkemiz pamuk üreticisi dünya piyasalarının altında bir fiyatla ürününü satmak zorunda kalmaktadır. Gerekli önlemler alınmaz ve pamuk üreticisi desteklenmez ise önümüzdeki yıl pamuk üretiminde ciddi bir azalma olması sürpriz olmayacaktır.

Ege’de üretim azaldı
Pamuk, ülke ekonomisine sağladığı istihdam, tekstil, yağ, yem ve linteri ile kâğıt sanayinde, önemli bir katma değer yaratmakta. Pamuk tarımı Ege, Güneydoğu Anadolu ve Çukurova bölgesinde yapılmakta. Pamuk üretiminin yaklaşık yüzde 59’u Güneydoğu Anadolu, yüzde 22’si Ege, yüzde 18’i Çukurova’da gerçekleşmekte. Bu üretimin yüzde 88,1’i İzmir, Aydın, Adana, Hatay, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da yapılıyor. Şanlıurfa ili tüm üretimin tek başına yüzde 42’sini karşılamakta.

Son yıllarda Güneydoğu Anadolu Bölgesi pamuk üretiminde öne çıkmakta. TÜİK verilerine göre 2017 yılında 1995 yılına göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde pamuk ekim alanları yüzde 43 oranında genişlerken, Ege’de yüzde 57, Çukurova’da yüzde 67, Antalya’da yüzde 81 geriledi.

TÜİK kayıtları incelendiğinde 1960 yılında 621 hektar alanda 175 bin ton pamuk üretimi gerçekleşmiş. 2000’li yıllara kadar ekim alanları ve pamuk üretimi sürekli artış göstermiş. 1998 yılında 760 bin hektar alan ile en yüksek ekilişi, 2006 yılında 977 bin ton ile en yüksek üretim elde edilmiş.

Pamuk fiyatlarının dünya piyasalarında yükselmesi ile birlikte 2018 yılında pamuk üretiminde 502 bin hektar üretim alanı ve 2,5 milyon ton kütlü pamuk üretilerek hektara Bin 820 kg lifli pamuk verimi elde edildi.

Dünya piyasalarında Ocak-Eylül 2018 döneminde kütlü pamuk ortalama fiyatı 2,04 Dolar gerçekleşti. Ancak dünya piyasalarında pamuk fiyatları yükselirken, ülkemizde lifli pamuk fiyatı kilo başına 1 TL düşük kalmıştır. Bunun en önemli nedeni, ekonomik kriz sonrası para politikalarında yaşanan belirsizliktir. Sanayici stoklu ürün alımına gitmemekte ve ihtiyacı kadar ürün almakta. Bu durum, pamuğunu bir an önce satmak zorunda kalan çiftçinin düşük fiyata razı olmasına yol açmakta.

pamuk-uretimi-sinyal-veriyor-530715-1.

pamuk-uretimi-sinyal-veriyor-530716-1.



Pamuk fiyatları geçen yılın altında kalırken, girdi fiyatları ise yüzde yüze yakın arttı. Örneğin, pamukta girdi/ürün fiyatı paritesi incelendiğinde, 2014 yılında 1 kg kütlü pamuk ile 1,93 kg gübre alınabilirken 2018 yılında 1,26 kg gübre alınabilmekte. Pamuk üreticilerinin tarımsal girdilerinin yüzde yüzü aşan maliyetleri, tarla kiralarının yüksek olması, pamuk alım fiyatlarının dünya fiyatlarının altında kalması, ekonomik belirsizlik, borçlarını kapatamadığından yeni bir borçlanma riskine girmemesi 2019 üretim sezonunda üreticileri kararsız bırakmakta.

Pamuk üreticisi diğer ürün gruplarında olduğu gibi lisanslı depoculuk desteklerinden yararlanamamakta. Üreticiye kütlü pamukta bugün kilo başına verilen 80 kuruş fark prim desteği gibi lifli pamukta da üreticiye kilo başına destek sağlanmalı. Bu sayede üretici ürününü lisanslı depolara teslim edebilmelidir. Bu destek olmadığı için üretici pamuğunu depo yerine çırçırcıya düşük ücretten vermek zorunda kalmakta.

Tarım ve Orman Bakanlığı lisanslı depoculuk faaliyetleri kapsamında kira, nakliye ve analiz desteği sağlamakta. Ancak, bu desteklerden Tariş, Çukobirlik, Antbirlik gibi birlikler faydalanamamakta. Bu nedenle de adı geçen birliklerin pamuk alımları düşük fiyata ve sınırlı olmakta.

Çiftçiye destek artmalı
Önümüzdeki dönem üretim planlanması yapılırken, acilen, ekimden önce pamuk üreticisine verilen kütlü pamuk desteği 0,80 TL/kg’dan 2019 yılı için 1,25 TL/kg çıkartılmalıdır. Ayrıca, üretici birliklerinin lisanslı depoculuk faaliyetlerinden yararlanmasının önünü açılmalı ve üreticilere lisanslı depoculuğa ürünlerini teslim ettiğinde lifli pamuk üretim desteği verilmeli. Ayrıca, mazot desteğinin yüzde elli, gübre desteğinin de yüzde yüz artırılması gerekmekte. Aksi takdirde, son yıllarda pamuk ekim alanları ve üretiminde görülen artış düşecek ve bir tekstil ülkesi olan Türkiye, diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi, pamukta da dışa bağımlılığımız sürecek.

***

İthal pamuğa 1.7 milyar dolar ödedik

Dünya’da yaklaşık 33,4 milyon hektar alanda pamuk üretimi gerçekleştirilmekte olup, 26,9 milyon ton civarında lifli pamuk elde edilmekte.ABD Tarım Bakanlığı (USDA) verilerine göre lifli pamuk üretiminin yüzde 83’ünü sırasıyla, Hindistan, Çin, ABD, Brezilya, Pakistan, Türkiye ve Özbekistan karşılamakta. USDA’nın tahminlerine göre önümüzdeki yıl üretimde az da olsa bir kayıp yaşanacak.

USDA’nın 1 Ağustos 2018 değerlendirme raporuna göre önümüzdeki yıl dünya pamuk ihtiyacının artacağı ve yaklaşık 1,5 milyon ton lifli pamuk açığı olacağı şeklinde. Ülkemizin bu yıl 762 milyon ton açığı olduğu ve önümüzdeki dönem için 795 milyon ton pamuk ithalat edeceği öngörülmekte.Ülkemiz 2017 yılında pamuk ithalatına yaklaşık 1,7 milyar dolar para ödemiş ve ithalatının yüzde 43’ünü ABD’den yapmıştır. Ülkemiz pamuk ithalatının yüzde 72’sini ABD, Türkmenistan, Yunanistan ve Brezilya’dan yapmakta.

pamuk-uretimi-sinyal-veriyor-530717-1.

*CHP Genel Başkan Yardımcısı, Bursa Milletvekili, Tarım politikaları ve tarım örgütlerinden sorumlu