Pandemi, psikolojimizi nasıl etkiledi?

HAZIRLAYAN: DİLARA ŞİMŞEK

YAKLAŞIK bir yıldır hayatımızda olan Covid-19 salgını ruhsal olarak hepimizi etkiledi. Sevdiklerimizden ve sosyal yaşamdan uzak kalmak ve virüs kapma endişesi, sürecin belirsizliği ile birleşince pandemi yükü, içinden çıkılamaz bir hal aldı. İktidar, Covid-19 ile mücadelede ‘başarı öyküsü yazacağını’ iddia etti. Ancak çuvallamanın dışında ve süreci yokuşa sürmekten başka bir şey yapmadı. ‘Lebaleb’ kongreler tam gaz sürerken alınan günübirlik kararlar tamiri güç zararlar doğurdu. Salgınla tek başına bırakılan yurttaşın ise umudu ve sabrı iyiden iyiye tükendi.

Peki, salgın günlerinde toplumun ruh hali ne durumda? Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), ‘Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2020’ sonuçlarına göre, mutlu olduğunu söyleyen 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı 2019’da 52,4 iken geçen yıl yüzde 48,2’ye düştü. Araştırma salgının hayatımızdaki yerini gözler önüne seren bir nitelik taşıması bakımından önemli.

Salgın kadar yakıcı bir diğer sorun ise işsizlik… Zira salgın günlerinde istihdam azaldı, işletmeler kapandı, milyonlarca kişi işsizlikle karşı karşıya kaldı. İktidarın ‘işsize ve esnafa yardım’ adı altında verdiği komik rakamlar ise şovdan öteye geçemedi. Son iki ayda işini kaybeden ve geçim sıkıntısı yaşayan 95 yurttaş yaşamına son verdi. Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2020’de 99 bin 588 dükkan ve 40 bin 735 şirket kapandı, gerçek işsiz sayısı ise 10.7 milyona ulaştı.

Hal böyle olunca antidepresan kullanımı da arttı. Öyle ki 2019’da 49.8 milyon kutu antidepresan ilaç satılırken bu sayı geçen yıl 54.6 milyona çıktı. 2018’den 2019’a artış oranı yüzde 1.8 iken 2019’dan 2020’ye artış oranı yüzde 9.6 oldu.

İktidar, bu tablo karşısında kılını kıpırdatmıyor. BirGün, ‘Pandemi ruh sağlığını ve toplumu nasıl etkiledi?’ ve ‘Salgın psikolojimizde nasıl etkiler bıraktı?’ sorularına cevap aradı.

Uzmanlar anlattı…

***

Dr. Necip Çapraz yazdı: Ruhsal hasarın izi kolay geçmeyecek

"İnsanlık olarak umutsuz ve kısmen iç karartıcı günlerden geçiyoruz. Stres, ev içi şiddet, derinleşen yoksulluk, belirsizlik, umutsuzluk kaçınılmaz olarak ruh sağlığını toptan olumsuz etkiliyor."

***

Ruh sağlığı politik bir problemdir: Ruh sağlığı konusunu genelde bireysel kavramlar üzerinden, bireysel çözümler ölçeğinde tartışıyoruz. Fakat toplumda giderek yaygınlaşan depresyon, kaygı bozukluğu ve stres, politik yanıtlara ihtiyacımız olduğunu ortaya koyuyor.

***

Yankı Yazgan yazdı: Bastırılan duyguların ortaya çıkışı farklı oldu

"Pandeminin en çok etkilediği gruplardan birisi de çocuklar ve gençler oldu. Kendilerini dış dünyaya duyurma araçları sınırlandıkça duygular bastırmakla bir yere gitmediğinden ötürü, bir yol bulup ‘kendilerini’ ortaya koyarlar. Bu nedenle giderek artan oranda birçok çocuk öfke, hırçınlık, içe dönüklük şeklinde davranışlar gösterdi."

***

Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım yazdı: Covid-19 ve cinsel yaşam

"Pandeminin başlangıcında Covid-19 bilinmeyen, öldürücü ve hızla bulaşan bir hastalık olarak toplumun genelinde yoğun bir kaygıya neden olduğundan tüm fiziksel yakınlıklar tehlikeli kabul edilmekteydi. Fiziksel yakınlık ve vücut sıvıları teması çok fazla olduğundan cinsel yakınlaşmalar en fazla sekteye uğrayan etkinliklerdendi."

***

Prof. Dr. Tamer Aker yazdı: Mücadeleye birlikte devam edeceğiz

"Dünyalar hâkimiyiz derken bir kalıp sabuna muhtaç hale geldik. Derin bir anlama boşluğuna düştük. Belirsiz, bilinmez bir sürecin içine girmek tekinsizlik ve güvensizlik yarattı. Bu belirsiz süreçte hepimiz endişe, çaresizlik ve sıklıkla tahammülsüzlük duygularıyla içli dışlı olduk. Uyku ve dikkat sorunları ortaya çıktı. Bu süreçte kimileri tam bir inkâr, kimileri de komplo kurguları ile meşgul oldu. Kimileri başkaları için ne yapabilirim diye dert edinirken, kimileri başkalarından ne kadar uzak durabilirim diye endişelendi."