SML Etiket firmasının patronu fabrikaya önce taşeron işçi aldı, ardından sendikalı işçileri daralma gerekçesiyle işten attı. İşçiler direnişin 4’üncü gününü geride bırakırken “Dayanışmamız güzel. Patron korkuyor” dedi.

Pandemide işten çıkarma yasağını umursayan yok: Taşeron işçi alıp sendikalıyı kovdu

Rıfat Kırcı

Salgın nedeniyle işten çıkarma yasağı sürüyor; ancak patronlar çeşitli gerekçelerle işçileri işten atmaya devam ediyor. Özellikle sendikalı işçiler hedefte. Bunun son örneği İstanbul Beylikdüzü’ndeki SML Etiket Fabrikası’nda yaşandı. DİSK Tekstil’in fabrikada örgütlenmesinin ardından önce taşeron işçileri işe alan patron, ardından ‘daralmaya gidildiği’ gerekçesiyle sendikalı 22 işçiyi işten çıkardı. İşten atılanlar arasında DEV TEKSTİL üyeleri de bulunuyor. DEV TEKSTİL üyesi 3 kadın işçi, fabrika önünde işe iade talebiyle başlattıkları direnişi beş gündür sürdürüyor.


Patron direnişten korkuyor

Direnişteki işçilerden Nazan, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Fabrikada bir süredir sendikal çalışma vardı. Bize sendika faaliyeti yürütebilirsiniz, örgütlenmek sizin hakkınız’ dediler. Genel toplantılar yapıyorlardı bizimle. Bu sırada taşeron işçileri işe aldılar. Sonra bizim sendikalı olduğumuzu öğrenince çıkışlarımızı verdiler. Sanki herkesin ağzını aradılar, sendikalıları ayıkladılar.”

Direnişin iyi gittiğini, fabrikadaki arkadaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını belirten Nazan şöyle devam etti: “Arkadaşlarımız kovulmaktan korktuğu için örgütlenmiyor. Hepsinin ihtiyaçları var tabii. Ancak destek mesajları atıyorlar bize. Şirket yönetimi de şaşkın. Daha önce de işten çıkarmalar olmuş ama kimse direnişe geçmemiş. Şimdi yönetim bizi gizli gizli izliyor. Onlar da korkuyorlar.”

İşçilerin dayanışmasını engellemeye çalışıyorlar

İşverenin işçiler arasındaki dayanışmayı engellenmek için çeşitli yöntemlere başvurduğunu anlatan Nazan, “Arkadaşlarımız bizi görmesinler diye perdeleri indiriyorlar. Eskiden servis kapı önünden alırdı. Şimdi içeri giriyor, direkt kapıdan alıyorlar. Arkadaşlarımızın bizimle karşılaşmasını istemiyorlar. Ancak biz parmaklıkların arkasından bir şekilde iletişim kuruyoruz” dedi.

3 buçuk yaşında çocuğu olduğunu ve yaşadığı gelir kaybıyla zor durumda kaldığını aktaran Nazan, “Ben çalışırken çocuğuma annem bakıyordu. Yakın olsun diye Avcılar’dan ev tuttum. Bin 650 lira kirası var. Kiralar asgari ücretin üstünde, İstanbul’da uygun kira yok. Eşimin tek başına kazandığı neye yetecek, benim de çalışmam lazım” diye konuştu.

Makinenin tamiri bile bizden beklendi

Nazan’ın anlattığına göre fabrikada baskılar çok yoğun. Nazan, bir makine bozulduğunda tamirin işçilerden beklendiğini, tamir edemediklerinde de “Kaç yıldır çalışıyorsun, neden hâlâ öğrenemedin” denilerek azarlandıklarını söyledi. Nazan ayrıca, yaptıkları hataların sayıldığını ve 3 hatadan sonra kovulacaklarına yönelik tehditler aldıklarını aktardı.

Tepki oluşturursak patron geri adım atar

Direnişteki işçilerden Derya ise “Direnişimiz, mücadelemiz güzel. Arkadaşlarımız maddi manevi yanımızda olacaklarını söylüyorlar” dedi. Sendikanın hedef alındığını belirten Derya “Mahkeme sürecini başlattık. Tepki oluşturursak, kamuoyuna sesimizi duyurabilirsek patron geri adım atar” değerlendirmesinde bulundu.

Arkadaşlarımız bizimle fotoğraf çektiriyor

İşçilerden Seçil ise şunları söyledi: “Sendikalaştığımız için bir günde 22 kişi işten çıkarıldık. İşe geri dönene, haklarımızı geri alana kadar direnmeye devam edeceğiz. Patron daralmayı gerekçe gösterdi bizi işten çıkarırken; ama bir yandan da yerimize taşeron işçi aldılar. Hem mahkeme aracılığıyla hem de fabrika önündeki mücadelemize devam edeceğiz. Haftaiçi her gün 11.00-15.30 arası fabrika önünde direnişteyiz. Fabrikadan arkadaşlarımız yanımıza geliyor, bizimle fotoğraf çektiriyor.”