Pandemiden ötesi

Küreselleşmenin temelleri 80’li yıllarda ABD ve İngiltere’de atıldı. Reagan ve Thatcher iki ülkenin liderleri olarak bu sürece öncülük ettiler. Süreç bugün doğduğu merkezlerden başlayarak sona evriliyor.

Koronavirüs pandemisi tam da neo-liberal küreselleşme dalgasının sona ermekte olduğu bir dönemde sınırları aştı, dünyayı sarstı. Siyaseten ve ekonomik olarak neo-liberal küreselleşme sürecinin krizini daha da derinleştirdi, aynı zamanda kültürel ve sosyal manada da bu krizi perçinledi.

Bütün dünya bu virüsle yatıp kalkıyor. İnsanların bildiği ve yaşadığı hayat sona erdi. Yeni küreselleşmenin merkezi Çin’den Avrupa’ya yayılan virüs zaten dağılmakta olan ulus-üstü bir birlik projesi olan AB’yi daha da sarstı. AB ülkelerini kendi sınırlarına hapsetti.

Koronavirüs pandemisi dünyada başlayan bir tartışmayı tetikledi; neo-liberal küreselleşme düzeni artık yürümüyor, şimdi nasıl bir düzen?

Gazetemiz BirGün önümüzdeki günlerde bir yandan insanlığın koronavirüse karşı mücadelesinde sorumluluğunu yerine getirirken diğer yandan salgının yarattığı sonuçlara ilişkin tartışmalara da geniş yer ayıracak. Okurlarımız bu tartışmaları BirGün’de izleyecek.

SORUN KÜRESEL, MÜCADELE ULUSAL AMA KAYNAKLAR SERMAYE LEHİNE SINIFSAL

Koronavirüs dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde yakaladı ve sonuçları itibariyle daha da yıkıcı olmaya devam ediyor. Yoksullar, emekçiler için bir yandan işsizlikle, açlıkla mücadele, diğer yandan ölümle mücadele etmek, hayatı daha da katlanılmaz hale getiriyor. Bu noktada gözler Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanacak olan virüs zirvesine çevrildi. 18 Mart’ta yapılan toplantı sonrası Cumhurbaşkanı ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ adlı bir paketi kamuoyuna sundu. Paketin sunulduğu gün BirGün’ün manşeti ‘Koronavirüs Bile Yoksul Halkı Vuruyor’ idi.

Paket emekçiler ve yoksullar için hiçbir şey vaat etmedi, yangında ilk kurtarılanlar sermaye sınıfı; kaderine terk edilenler, başının çaresine bakması istenenler yine yoksullar, emekçiler oldu. BirGün bu durumu “Sermayeye 100 Milyar, Halka Kolonya, Maske” diyerek manşetine taşıdı.

12 Eylül günlerinde TİSK Başkanı Halit Narin “Bugüne kadar hep işçiler güldü, bundan böyle biz güleceğiz” demişti. Yıllar sonra korona günlerinde ‘ekonomik kalkan paketi’ni açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na bakarak “Neşen yerinde” demesi, gelinen noktayı özetledi.

BirGün bugüne dek olduğu gibi korona günlerinde de emekçilerin, işçilerin, işsizlerin, yoksulların taleplerini dile getirecek ve onların sesi soluğu olmaya devam edecek.

BİRGÜN NEREDE DURDU

BirGün geçtiğimiz hafta doğal olarak sayfalarında koronavirüsle savaşıma yer verdi. 11 Martta Sağlık Bakanı tarafından ilk tanının ortaya konulmasından bu yana halkın gazetesi olmanın sorumluluğuyla davrandı. Salgına karşı mücadelede 3 temel noktanın altını çizerek salgınla mücadele edilebileceğini ısrarla vurguladı. BirGün’ün ilkeleri: “Bilimin rehberliği - Kamucu bir anlayış – Dayanışma” oldu.

GAZETECİLİK UYARMAKTIR

Koronavirüs dönemi Türkiye’de iki tür gazeteciliği öne çıkardı. Bir tarafta başından beri, alınan önlemlerin ne kadar başarılı ve yeterli olduğunu, Türkiye’nin dünyaya örnek olduğunu söyleyen, Sağlık Bakanı ve Hükümeti yere göğe sığdıramayan bir gazetecilik anlayışıydı. Diğer tarafta kamusal sorumluluk gereği sorgulayıcı ve eleştirel bir tarzda, var olan eksiklikleri ve yetersizlikleri dile getiren halkçı, bağımsız gazetecilik anlayışı vardı.

BirGün ikinci tür gazetecilik anlayışının bir örneği olarak geçtiğimiz hafta boyunca, alınan önlemlerin yetersizliğini ortaya koydu. Bu yetersizlikleri manşetine taşıdı:

► İSTEMEK YETMEZ, SIKI ÖNLEM ŞART

► DAHA FAZLA TEST, DAHA ÇOK TEDBİR

BÖYLE İZOLASYON OLMAZ

ENDİŞE SALGINI

DÜŞÜNDÜREN UYARILAR

DEVLET DESTEK VERSİN, YURTTAŞ EVDE KALSIN

HAFTANIN ÖNE ÇIKANI/ ÇAĞHAN KIZIL

Korona günlerinde Türkiye kamuoyunun belirli bir kesimi genç bir bilim insanıyla tanıştı: Dresden Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Genetik ve Sinir Bilim alanında Doçent Dr. Olarak çalışmakta olan Çağhan Kızıl aynı zamanda gazetemizin bilim sayfasının da yazarlarından. Çağhan Kızıl bu süre boyunca bilimsel gerçekleri dile getirdi, kamuoyunu bilgilendirdi. BirGün olarak sayfalarımızı Çağhan Kızıl gibi genç bilim insanlarını daha fazla açacak ve onların bilimsel perspektiflerinden daha fazla yararlanacağız.

HAFTANIN ALKIŞI

BirGün her zaman sağlık çalışanlarının yanında yer aldı ve onların sorunlarını her zaman dile getirdi. Sağlık sisteminin yarattığı olumsuz sonuçlar, sağlık çalışanlarına şiddet, güvencesizlik ve ölüm olarak yansıdı. Korona günleri sağlık çalışanlarının toplum açısından değerinin anlaşıldığı günler oldu. Toplumun alkışları onlara yöneldi. Biz de BirGün ailesi olarak onları alkışlıyoruz ama alkışın yetmediğini biliyoruz. Bu yüzden sorunlarının takipçisi olmaya devam edeceğiz.

HAFTANIN ŞİİRİ

“… Kendi kendimizle yarışmadayız gülüm,
Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz
Ya dünyamıza inecek ölüm.”
Nazım Hikmet