AKP hükümetinden aldığı sayısız ihale ile gündeme gelen Rönesans Holding'in, bir yandan kamunun parasıyla Saray’ı inşa ederken diğer yandan vergi cennetine 210 milyon dolar aktardığı ortaya çıktı.

Pandora’dan Rönesans çıktı

HABER MERKEZİ

Rönesans Holding son yıllarda iktidardan aldığı adrese teslim ihalelerle adından sıkça söz ettiriyor. Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında tutulan ve devlet bütçesinde kara bir delik olduğu yönünde eleştirilen Şehir Hastaneleri'nin beşinin yapımını da Rönesans üstlendi. Şeffaflıktan uzak gerçekleştirilen pazarlık usulü ihalelerde adres yine Rönesans Holding oldu. Toplam değeri milyarlarca lirayı bulan çok sayıda proje, yap-işlet-devret modeliyle holdinge verildi.

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun (ICIJ) elde ettiği ve tüm dünyadan medya kuruluşlarıyla birlikte Türkiye’den sadece Deutsche Welle'nin incelediği Pandora Papers belgeleri, Rönesans Holding ile ilgili çarpıcı gerçekleri ortaya çıkardı. Bu belgelere göre, son beş yılda yaklaşık 16 milyar liralık 10 ihale alan Rönesans Holding, yurttaşların vergileriyle ödenen kamu projelerinden elde ettiği kârların bir kısmını vergiden kaçınmak için Britanya Virjin Adaları'na aktarıyor.


HALKIN CEBİNDEN ÇIKIYOR

Belgelerde Rönesans Holding'in kurucusu, Erman Ilıcak'ın annesi Ayşe Ilıcak'ın da ismi geçiyor. Ayşe Ilıcak'ın, Alcogal firması aracılığıyla Dolmine International Ltd. ve Covar Trading Ltd. adlı iki şirket kurduğu görülüyor. İki şirket de Rönesans Holding'in üstlendiği ve halkın ödediği vergilerle yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın inşaatı devam ederken 17 Mart 2014'te kuruluyor. İkisinin de İsviçre'de faaliyet göstereceği belirtiliyor. Şirketlerin sermaye kaynağı da Rönesans Holding'in çalışma alanları olan "inşaat, gayrimenkul ve enerji üretimi sektörlerinde faaliyet gösteren aile şirketi" olarak kayıtlara geçiyor.

105 MİLYON DOLAR ‘BAĞIŞ’

Covar Trading Ltd.'nin hesaplarını yöneten İsviçreli Kendris Ltd. firmasının mali raporlarına göre, Covar Trading Ltd.'nin hesaplarına 2015 yılında 105, 5 milyon ABD doları girdiği görülüyor. Aynı yıl 105,4 milyon doların "bağış" adı altında şirket hesabından çıktığı görülüyor. Bu bağışın nereye gittiği ise bilinmiyor.

Erman Ilıcak'ın annesi Ayşe Ilıcak'ın bir diğer firması Dolmine International Ltd.'nin mali raporunda ise yine 2015 yılında 105,2 milyon doların şirketin İsviçre'deki Banque Pictet & Cie hesabına yattığı anlaşılıyor. Raporda sadece 2015 yılı için nakit benzeri varlıkların faiz geliri olarak firmaya 491,6 milyon ABD dolarının girdiği gözlemleniyor.

Her iki firmanın da 2016 ve 2017 yıllarında başka herhangi bir ekonomik aktivitesi yok.

Bu durumda Ayşe Ilıcak'ın sadece bir yılda vergi cennetlerine aktardığı paranın 210,7 milyon ABD doları olduğu anlaşılıyor.

Ilıcak’ın vergi cennetlerine aktardığı bu tutarın yüzde 40'lık gelir vergisi ödenmiş olsa, hazinenin kasasına yaklaşık 750 milyon TL girecekti. Bu para ile 25 adet 40 derslikli ilkokul veya 8 adet 150 yataklı hastane ya da 15 bin öğrenciye yurt yapılabilir veya 115 bin öğretmene bir aylık maaş ödenebilirdi. Annesi varlığını vergi cennetlerine taşırken, Rönesans Holding'in sahibi Erman Ilıcak ise deklare ettiği şahsi servetini 2015'ten bu yana ikiye katlayıp 2,1 milyar dolardan 4,4 milyar dolara yükseltti.


RUSYA'DA DA SKANDAL

Holdingin adı Rusya'da da vergi skandalıyla çalkalanıyor. Rönesans Holding'in Rusya'daki yöneticisi Alexander Tarasyuk en son geçen yıl yaklaşık 10 milyon dolarlık vergi kaçırmakla suçlandı; fakat 11 milyon dolar ceza ödemesi sonucu dosya kapandı. Kamu denetiminden sorumlu "Rus Araştırma Komitesi" 2017'de de Tarasyuk'un, şirketin yaklaşık 1,3 milyar dolarını ülke dışına usulsüz yöntemlerle kaçırdığını, firmanın günü birlik şirketler kurarak yalan beyanlarda bulunduğunu rapor etmişti. Açılan soruşturma sonunda Rus otoriteleri, 2019 yılında holdingi rekor bir ceza ile 83,7 milyon dolar ödemeye mahkûm etmişti.

Rönesans Holding bir yandan iktidardan aldığı ihalelerle Türkiye'nin dört bir yanında inşaat projelerine devam edip diğer yandan yüz milyonlarca doları vergi cennetlerine aktarırken şantiyelerinde çalışan işçilerin koşulları da tartışma konusu. İşçilerin iş güvenliğinden yoksun çalıştığı, koronavirüse yakalandığı ve haklarını alamadığı birçok kez kamuoyunun gündemine gelmişti.