Panik atak yaygınlaşıyor

“Boğulacak gibi oldum”, “Kalp krizi geçiriyorum sandım”, “Nefes alamadım”… Pek çoğumuzun arkadaşlarımızdan duyduğu ya da kendimizin bizzat yaşadığı bu durumun adı panik atak. Günümüzde giderek yaygınlaşan panik atağın, kişinin kendini "tehlikede" ya da stresli hissettiği anlarda ortaya çıkan bir durum olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Merve Çukurova “Panik atak tipik olarak beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan, aniden başlayan, yoğun bir kaygı hali, huzursuzluk ile kendini gösteren, zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan, yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir" dedi. Panik atağın sıklık ve şiddetinin kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğini vurgulayan Çukurova, şöyle devam etti:

“Panik atakların genellikle yakın bir kişinin ölümü, sevilen bir kişiden ayrılma ya da ayrılık tehdidi, hastalık, iş değiştirme, gebelik, göç, evlilik, mezuniyet gibi stres verici yaşam olayları sırasında veya sonrasında başladığı görülmektedir. Normalde yaşam tehdidi olan tehlikeli bir durumda sempatik sistem devreye girer ve ‘kaç ya da savaş yanıtı’ verilir, beden kendini kaçmak veya savaşmak üzere düzenler.”

BU BELİRTİLERE DİKKAT

Çukurova, aşağıdaki belirtilerden en az 4 tanesinin birdenbire başlayacak ve 10 dakika içinde en yüksek düzeye ulaşacak şekilde kişide var olmasının, kişinin panik atak durumu ile karşı karşıya kaldığını gösterdiğini söyledi:

•Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında artma olması,
•Terleme,
•Titreme ya da sarsılma,
•Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma hissi,
•Soluğun kesilmesi,
•Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma hissi,
•Bulantı ya da karın ağrısı,
•Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma,
•Gerçekdışılık, benliğinden kopma, kendine ve çevreye yabancılaşma hisleri,
•Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu,
•Ölüm korkusu,
•Uyuşma ya da karıncalanmalar,
•Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları.