Uğur Gallenkuş, güldüren montajlarının yanı sıra savaş ve çatışmaları konu alan çalışmalarıyla sosyal medyada tanınan bir sanatçı. Savaş, kıtlık, göç, mülteciler gibi dünyanın birçok yerinde yaşanan ve hafızalarımıza işleyen fotoğrafları kolajlayarak yayımlayan Gallenkuş, tek kare içinde iki farklı dünyayı gösteriyor. Gallenkuş ile ‘Paralel Evren’ adını verdiği çalışmalarını konuştuk. • Kendinizden bahseder misiniz? İsmim Uğur Gallenkuş. […]

Paralel evren tek karede

Uğur Gallenkuş, güldüren montajlarının yanı sıra savaş ve çatışmaları konu alan çalışmalarıyla sosyal medyada tanınan bir sanatçı. Savaş, kıtlık, göç, mülteciler gibi dünyanın birçok yerinde yaşanan ve hafızalarımıza işleyen fotoğrafları kolajlayarak yayımlayan Gallenkuş, tek kare içinde iki farklı dünyayı gösteriyor.

Gallenkuş ile ‘Paralel Evren’ adını verdiği çalışmalarını konuştuk.

• Kendinizden bahseder misiniz?

İsmim Uğur Gallenkuş. İnternette @ugurgallen kullanıcı adını kullanıyorum. 29 yaşındayım ve İstanbul’da yaşıyorum. Özel bir şirketin e-ticaret sitesini yönetmekteyim. Hobi olarak 2014 yılından bu yana ‘bobiler.org’ adlı sosyal içerik platformunda özellikle siyaset ağırlıklı olarak montaj çalışmaları yapmaktayım. Muhakkak yaptığım çalışmalardan birisine denk gelmiştir her internet kullanıcısı. Görsel sanatlarla ilgili bir eğitimim ya da iş tecrübem yok. Kendimi dijital görsel sanatçısı olarak tanımlıyorum. Bu çalışmalarda kullanılan görsellerin hiçbiri bana ait değil. Bunu özellikle belirtmek isterim. Görseller zorlu şartlar altında çalışan savaş foto muhabirlerine aittir. Ben sadece kendilerine ait olan bu görselleri farklı bir yorumlama ve teknikle sunuyorum. Çalışmalarım asıl sahipleri olan birçok muhabir çalışmalarımı beğendiklerini belirterek kendi hesaplarında paylaşıyor.

Uğur Gallenkuş

• Dünyadaki zıtlıkları montajla tek karede birleştirme fikri ortaya nasıl çıktı?

Siyasi gündemle çok haşir neşir birisiyim. Bazı sorunları dile getirmek ya da kara mizahını yapmak için montaj işleri yapıyorum. ‘Paralel Evren’ adını verdiğim bu çalışmalarım bu şekilde ortaya çıktı. Bu seriye ait ilk çalışmam Aylan bebeğin dünya kamuoyunda şok etkisi yaratan o görselini görmemle başladı. Haberleride denk geldiğim ve yine Ege denizi’ni geçmeye çalışan bir grup mülteci kafilesi içerisindeki çocukların gözlerindeki korku ve çaresizlikleri görünce bu tarz çalışmalar yapmaya karar verdim. ‘Paralel evren’ serisinin ilk çalışmalarını 2016’da yaptım. 2018 sonunda evrensel bir içerik sitesinde bu çalışmalarımı paylaştım. Bu çalışmaları bir farkındalık oluşması için yapıyorum. Sanatın toplumları belirli sorunlar, olaylar ya da gelişmeler için farkındalık ya da bilince ulaştırmak için kullanılan bir araç olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmalar sayesinde insanların belirli sorunları görmelerini, düşünmelerini ve empati kurmalarını sağlamayı amaçladım. Ve bunu da başardığımı düşünüyorum.

• Çalışmalarınız birçok ülkede yankı uyandırdı, kullanıcılar tarafından paylaşıldı. Gelen tepkiler nasıl?

Dünyanın her yerinden çalışmalarıma yoğun bir ilgi ve destek mevcut. Özellikle Meksika, Brezilya, Fransa, İspanya, Hindistan, İran ve Rusya’dan çok yoğun bir etkileşim söz konusu. Saçma, gereksiz bulanlar ve görseller üzerinde kullandığım simgeleri ya da içerdiği mesajı anlamayan insanlar da oluyor. Genelde olumlu ve destekleyici yorumlar alıyorum. Sadece sıradan kullanıcılardan değil; farklı ülkelerden yazar, sanatçı, politikacılar çalışmalarda yer alan mesajı paylaşıyor. Aldığım mesajlardan birisi 1980’lerde İran-Irak savaşı sırasında Türkiye’ye mülteci olarak sığınan ve İstanbul üzerinde de Birleşik Devletlere sığınan bir kadından gelmişti. Kendisi çalışmalarımı gördüğünde ağladığını ve savaşı yaşamayan kişilerin bu sorunları anlayamayacağını iletmişti.