Galatasaray, mutlak galibiyet hedefiyle çıktığı maçta en yakın takipçisi Başakşehir’e 5-1 mağlup oldu. Sarı-kırmızılılar bu sonuçla zirve yarışında büyük yara aldı

Paramparça

Haftanın en itibarlı eşleşmesinde Başakşehir ile Galatasaray Fatih Terim Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Emre, Mahmut ve Caiçara gibi önemli oyuncularından yoksun Başakşehir kadro derinliğininin avantajını hissediyordu. Zira Boz Baykuşlar ilk onbirin vaz geçilmez isimlerinin yerine İrfan Can, Gökhan İnler ve Uğur Uçar gibi önemli oyuncuları sahaya sürebiliyordu. Diğer tarafta Igor Tudor, bu önemli karşılaşmaya 4-4-2 dizilişiyle sahaya çıkmayı tercih etmişti. Hırvat teknik adamın neyi planladığını tahmin etmemiz zor ancak ortaya çıkan sonuç Başakşehir’in orta alanı ve dolayısıyla da oyunu istediği gibi yönlendirmesi oldu. Başakşehir Galatasaray’ı etkili olduğu sağ kanattan değil, Tolga’nın olduğu sol kanattan atağa çıkmaya zorluyordu. Zira Tolga adam eksilmek ya da driplingle çizgiye inmekten ziyade içeriye kat etmeyi tercih eden bir oyuncuydu. Abdullah Avcı Galatasaray’ın bu zaafını iyi okumuş ve iyi hazırlanmıştı.

Galatasaray bir diğer zaafı ise duran toplardı. Rakibinin zaafları iyi okumasıyla ünlü Başakşehir doğal olarak da gol perdesini duran top organizasyonuyla açtı. 25’te Edin Visca’nın sağ kanattan kullandığı serbest vuruşta Attamah topu düzgün bir kafa vuruşuyla ağlara gönderdi. İlginç olan isr Attamah’ın hemen arkasında topa yükselen ikinci oyuncunun da Epureanu olmasıydı.

Bu golün ardından Galatasaray rakip yarı alanda daha fazla gözükmeye ve topa daha hakim olmaya çalışsa da kaptığı toplarla tehlikeli ataklar geliştiren Başakşehir idi. 41’de Adebayor bu atakların birinde farkı ikiye çıkarttı.

Kabus gibi geçen ilk yarının ardından Galatasaray’ın ikinci yarıya nasıl başlayacağı merak ediliyordu. Ancak Igor Tudor ne oyuncu ne de sahadaki dizilişi değiştirmeyi tercih etmişti. Yine de Galatasaray ikinci yarıya daha etkili oynayarak başlamıştı. Üstelik bu sefer sağ kanadı da kullanmaya başlamışlardı. Farkı bire indirmek de uzun sürmedi. 55’de Gomis, Latovlevicki’nin ortasına kalitesini ispatlayan bir kafa vuruşu yaparak Volkan Babacan’ı çaresiz bırakıyordu. Başakşehir bu gole 3 dakika sonra cevap vermemiş olsa belki maçın seyri farklı olabilirdi ancak Adebayor 58’de attığı golle aslında takımının galibiyetini ilan ediyordu.

Ligimizin kredisi en düşük teknik direktörü Igor Tudor’un maça çift forvetle başlamaktan sonra spor programlarına en fazla malzeme olacak ikinci kararı da kalesinde dördüncü golü görene kadar oyuna müdahale etmemesi oldu. Adebayor’un penaltı vuruşuyla farkı üçe çıkarmasının ardından 79’da Belhanda’nın yerine Rodriguez oyuna girdikten sonra Galatasaray pozisyonlar bulmaya başlasa da son sözü söyleyen son dakikaların golcüsü Kerim Frei oldu.

En son 2009 yılında SüperLig’de kalesinde 5 gol gören Galatasaray, Tudor yönetiminde Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve Başakşehir ile oynadığı 7 lig maçını da kazanamazken sadece 1 beraberlik alabildi. Artık Tudor’un boynuna Fatih Terim giyotininin inmesi an meselesi...