Fransa’da Komünün kanlı bir şekilde bastırılmasının 150. yıldönümünde Parisliler bugün, şehrin birçok noktasında buluşarak hayatını kaybeden Komünarları andı.

Paris'te Komünarlar anıldı: 19 Temmuz’dan Kanlı Hafta’ya neler yaşandı?

DIŞ HABERLER SERVİSİ

İşçi sınıfının ilk kez kendi kaderini egemenlerin elinden aldığı, Karl Marx’ın deyimiyle “Göğü fethe çıkan Komünarların iktidarı” bundan tam 150 yıl önce kanlı bir şekilde bastırıldı.

Fransa’da Komünün kanlı bir şekilde bastırılmasının 150. yıldönümünde Parisliler bugün, şehrin birçok noktasında buluşarak hayatını kaybeden Komünarları andı.

Sendikalar, siyasi partiler ve hak örgütlerinin çağrısıyla bir araya gelen yüzlerce kişi, 150 yıl önce bırakılan mirasın ve taleplerin hâlâ güncel olduğunu dile getirdi.

Paris’te 72 gün boyunca kadınlar Komün’ün önünde yer aldı, genel oy hakkı tüm halka tanındı.

Din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı, laik fikirler tüm kente yayıldı. Paris’in batıdaki şehir duvarlarındaki bir kapı yıkıldı ve Versailles birlikleri şehrin işgaline başladı.

Bir hafta süren ve “kanlı hafta” olarak alınan saldırılar boyunca, hükûmet topçuları silahsız yurttaşları katletti, mahkûmlar olduğu yerde katledildi. Şehrin ortasında yargısız infazlar gerçekleştirildi.

GÜN GÜN NELER YAŞANDI?

♦ 19 Temmuz 1870
III. Napolyon Bonaparte, iktidarının devamını sağlamak adına Prusya’ya savaş ilan etti.

♦ 19-23 Temmuz 1870
Marx, Uluslararası İşçi Derneği adına Fransa-Prusya savaşı üzerine çağrı kaleme alarak, savaşı bir komplo olarak nitelendirdi: “Louis Bonaparte’ın Prusya’ya karşı savaşının sonucu ne olursa olsun, ikinci imparatorluğun ölüm çanı, Paris’te daha şimdiden çalınmış bulunuyor.”

♦ 2 Eylül 1870
Fransa orduları, Prusya karşısında Sedan kenti yakınlarında bozguna uğradı, III. Napolyon esir alındı. İmparatorluk çöktü.

♦ 4 Eylül 1870
Halk, yasama meclisini kuşattı ve cumhuriyeti ilan etti. Paris’in milletvekillerinden oluşan ve Ulusal Savunma Hükümeti adını alan bir burjuva hükümeti kuruldu. Marx, “Fransa’da cumhuriyetin kurulmasını biz de selamlıyoruz. Ancak temelsiz olmasını dilediğimiz kaygılar da duymuyor değiliz. Bu cumhuriyet tahtı devirmemiş, sadece onun Alman süngüleri sayesinde boş bırakılan yerini almıştı. Hükümetin ilk hamlelerinde bazıları, onlara imparatorluktan miras olarak yalnız akrabalarının değil, işçi sınıfı korkusunun da kaldığını açıkça göstermektedir.”

♦ 19 Eylül 1870
Prusya orduları Paris’i kuşattı. Ulusal Savunma Hükümeti şehri savunmak için mücadele etmemesi üzerine Paris halkı soğuğa, bombardımana ve açlığa rağmen şehri savunmaya başladı.

♦ 7 Ocak 1871
Paris’teki Yirmi İlçe Merkez Komitesi kuşatmaya karşı kitlesel bir direniş çağrısı yapan ve Ulusal Savunma Hükümeti’nin tüm yetkilerini halka bırakmasını talep eden Kızıl Afiş’i yayımladı.

♦ 28 Ocak 1871
Prusya ve Paris arasında ateşkes imzalandı. Ateşkesin en önemli maddesi, Paris’in silahsızlandırılmasıydı. Marx: “Paris’in teslim anlaşması, Prusya’ya yalnız Paris’i değil, tüm Fransa’yı teslim edecek. 4 Eylül kapkaççılarının daha o akşam düşmanla başlattıkları uzun entrikalar ve ihanetler dizisi sonuca bağlandı.”

♦ 8 Şubat 1871
Fransa’nın taşra kentleri her koşulda barış istedi ancak Paris işçileri cumhuriyeti savunmak için işgale karşı direnişte ısrarcıydı.

♦ Şubat-Mart 1871
Ulusal Muhafız silahlarını teslim etmiyordu. Hükümet, Ulusal Muhafızlar’a verilen ödeneği kesiyor. Muhafızlar topları teslim etmeyip başkentin yüksek yerlerine götürdü.

♦ 17 Mart 1871
Thiers ve bir generalin Ulusal Muhafızlar’a ve Paris işçilerine yönelik çıkarttıkları bildirilerde teslimiyete karşı kargaşa çıkartmak isteyenlerin “beşikteyken boğulması” çağrısı yapılıyor.

♦ 18 Mart 1871
Paris Komünü. Paris halkı hem Prusya ordusuna hem de Thiers’in burjuva ordusuna karşı Komün iktidarını ilan etti.

♦ 21 Mayıs-27 Mayıs 1871
Paris’in batıdaki şehir duvarlarındaki bir kapı yıkıldı ve Versailles birlikleri şehrin işgaline başladı. Öncelikle zengin batı mahallelerine girdiler ve ateşkesten sonra burayı terk etmeyecekti. Bir hafta süren ve “kanlı hafta” olarak alınan saldırılar boyunca, hükûmet topçuları silahsız yurttaşları katletti, mahkûmlar olduğu yerde katledildi. Şehrin ortasında yargısız infazlar gerçekleştirildi.