Google Play Store
App Store

İktidarın politikalarının altında eğitim sistemini şekillendiren MEB, proje okullardaki yüzlerce öğretmeni sürgün etti. Proje okullara dair yönetmeliğin geçen yıl değiştiğini ve bu nedenle öğretmen atamalarında kriter aranmadığını söyleyen eğitimciler, “Liyakat yok” dedi.

Partili Bakan Tekin eğitimde liyakati yok etti
Deniz Güngör
Deniz Güngör
denizgungor@birgun.net

Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) proje okullara yapılan atamaların ardından yüzlerce öğretmenin sürgün edilmesine tepkiler sürüyor.

Eğitim politikalarını iktidarın siyasi saikleri çerçevesinde eğip büken Bakanlık bu kez de gözünü proje okullardaki öğretmenlere dikti. İktidarın “3-5 okulu geçmez” diyerek 2014 yılında başlattığı proje okullara ilişkin geçtiğimiz yıl yapılan yönetmelik değişikliğiyle atamalarda liyakat, sınav gibi kriterler aranmıyor. Aynı zamanda bu okullara atanacak olan öğretmenler okul müdürlerinin kararlarıyla belirlenirken atamada son karar ise Bakanlık tarafından veriliyor. MEB’in onay verdiği öğretmenler ise proje okullara atanıyor.

Eğitim sendikaları son yaşanan gelişmelerde muhalif öğretmenlerin başka okullara gönderildiğini belirterek, atamalarda liyakatin yok sayıldığını, tamamen siyasi ve idari saikle şekillendiğini belirtti. Sürgün edilen öğretmenlerinin çoğunun muhalif olduğu, boykot ve iş bırakma eylemlerine katıldıkları bildirildi.

İKTİDARI UYARIYORUZ

2014’te başlatılan proje okullara yönelik ilk görevlendirmenin 2016’da yapıldığını belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “O zaman bu proje okullarına görevlendirmeler için büyük oranda sınav ve benzeri bazı kriterleri vardı ve ona göre yapılıyordu. Fakat geçen yıl bu özel proje okulları yönetmeliğinde yapılan bazı değişikliklerle beraber okullarda görev alacak öğretmenlerin kimler olacağına okul müdürleri karar vermesi sağlandı. Yani takdir yetkisi onlara bırakıldı. Personel Genel Müdürlüğü’nün onayı ve bakanın da imzasıyla bu öğretmenler göreve başlayacak. Hâl böyle olunca bu aşamada görev yapacak öğretmenlerin listelerinin iktidara yakın sendikalarla birlikte planlandığı da iddia ediliyor” dedi.

“Ortada ne liyakat, ne kriter ne de hukuk var” diye konuşan Irmak, “Kadro dışı bırakılan öğretmenler de haklı olarak şunu soruyorlar: ‘Biz neye göre kadro dışı bırakıldık? Hangi kriter uygulandı?’ Çünkü bu öğretmenlerle beraber orada yıllarca bir kimlik oluşmuş, bir nitelik oluşmuş bu okullarda. Öğrenciler ve veliler de duruma itiraz ediyorlar. Bizim itiraz noktamız da burada bir liyakatin, bir kriterin olmaması, tamamen keyfiyete dayalı atamalar” ifadelerini kullandı.

Geçen yıl proje okullara ilişkin yönetmelikte yapılan değişikliğe karşı Eğitim Sen olarak dava açtıklarını anımsatan Irmak son olarak şunları söyledi: “Davamız şu an istinafta. Bugün de o davadaki itiraz sebeplerimizin haklılığı ortaya çıktı. Çünkü bugün ortaya çıkan birçok sebep için hukuk süreci başlatmıştık. Hükümetin bu keyfi uygulamaları diğerlerinin de önünü açacaktır. O yüzden her şeyin hukuka, yönetmenliğe, kriterlere, liyakate dayalı olması konusunda iktidarı uyarıyoruz.”

ATAMA İÇİN KRİTER YOK

Proje okullara yönelik öğretmen atamasında herhangi bir kriter aranmadığına dikkat çeken Eğitim Uzmanı Ali Taştan, “Bu atamalarla ilgili Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda ‘doğrudan Bakan tarafından atanır’ deniyor. 11 yıldır da takip ettiğim kadarıyla genel olarak atamalarda iktidara yakın yandaş sendikaya üyelikler, okul müdürüne yakınlıklar yani okul müdürlerine biat etme, AKP’li siyasetçilere ya da teşkilatlarına yakın durma gibi normalde kanunda olmayan ‘kriterlere’ dayalı atama yapılıyor. Kanunda da ‘Buralara yapılacak atamalar, 657 sayılı kanun ve diğer mevzuatta düzenlenen sınav ve benzeri gibi ön şartlara tabi olamaz’ deniyor” ifadelerini kullandı.

“Okul müdürleri okullarında kendi dikte yönetimlerini ilan ettiler” diye konuşan Taştan, “Bir okulda 4 yılını dolduran öğretmenler eğer muhalifse ya da okul müdürünün bir uygulamasına karşı farklı bir söylem gerçekleştirmişse okul müdürü ‘4 yılın dolduğu zaman seni gönderirim’ diyor. Bunun gibi yüzlerce, binlerce örnek görüyoruz. Bu öğretmenler o süre içerisinde dışlanıyor. Böylelikle okul müdürleri kendilerine yandaş öğretmenler yaratıyor” dedi.

MEB’in Bakanlığı siyasi saiklerle yönettiğine dikkat çeken Taştan, ülkede yer alan 365 fen lisesinden 363’ünün proje okul olduğuna dikkat çekti. Taştan son olarak şöyle konuştu: “Eğitim politikaları tamamen bir siyasi partinin ya da ideolojinin normları ve talimatları üzerinden devam ediyor. MEB’in proje okul sistemine geçerken amacı Türkiye’nin en iyi okullarının önüne bir isim koyarak, bu okulların kültürünü, iklimini yok etmek, buralara kendi istedikleri öğretmenleri atayabilmekti.”

Ülkede 2 bin 153 proje okul bulunurken bunların sayıları ve dağılımları ise şu şekilde:

İmam hatip lisesi: 729

Mesleki ve teknik Anadolu lisesi: 468

Anadolu lisesi: 440

Fen lisesi: 363

Diğer liseler: 94

Ortaokul: 54

İlkokul: 3

Okulöncesi: 2

***

ÖĞRENCİLER DİRENİYOR

Proje okullarda öğretmenlerinin kadro dışı bırakılmasına tepki gösteren lise öğrencilerinin ise tepkileri sürüyor. İzmir’de Çiğli Fen Lisesi mezunları ve öğrencileri yayımladıkları açıklamada, “Okulumuzun akademik başarısına ve değerlerine yıllarını vermiş 13 öğretmenimizin hiçbir somut gerekçe gösterilmeden, ani ve hukuksuz bir şekilde görevlerinden alınmasını kabul etmiyoruz. ‘Proje okul’ adı altında yapılan bu uygulama, yalnızca bireysel hak ihlali değil; aynı zamanda liyakatsizliği, siyasi sadakati ve keyfiyeti ön plana çıkaran, eğitimde adalet ve tarafsızlık ilkesini zedeleyen bir tablodur. Bizler, bu kararların hukuka, vicdana ve eğitimin temel ilkelerine uygun biçimde yeniden değerlendirilmesini talep ediyor; öğretmenlerimizin yanlarında olduğumuzu ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda Hatay’ın İskenderun ilçesinde yer alan İskenderun Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencileri ise yayımladıkları açıklamada, “Hukuksuzluk karşısında sessiz kalmıyoruz, hocalarımıza sahip çıkıyoruz" dedi.

***

ATAMALAR TAMAMEN KEYFİ YAPILDI

Veli-Der İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada öğretmenlerin sürgün edilmesine tepki gösterildi. İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Başta İzmir Atatürk Lisesi olmak üzere birçok proje okulda öğretmenlerin görev süreleri uzatılmayarak eğitim öğretim boşluğunun oluşturuldu. İzmir Atatürk Lisesi’nde elliden fazla öğretmenin bir gecede görev süreleri uzatılmayarak bir kıyım gerçekleştirilmiştir. Proje okulları yönetmeliğinde öğretmen atama ve görevlendirme esasları büyük bir keyfiyet barındırıyor. Bu keyfiyet de boşluğun siyasal iktidar tarafından kendi kadrolarının istihdamına yönelik bir silah olarak kullanılacağı endişesini taşımaktayız. Bu sorunun öğrencilerimizin olumsuz etkilenmesini engellemek açısından içinde barındırdığı proje okulları yönetmeliği gibi birçok tartışmadan bağımsız bugünün sıcak sorunu olarak çözüme kavuşmaya ihtiyacı vardır.”