Varlık haziran sayısını ‘patates’e ayırdı. Dosyada dört yazı yer alıyor. Patatesin Yaratma Güzelliği başlıklı ilk yazıda Nilgün Tutal tanzim satış çadırlarının önünde sıraya giren kalabalık ile Fransız kadın sinemacı Agnes Varda’nın 2000’de çektiği Toplayıcılar ve Toplayıcı belgeselindeki toplayıcılar arasında paralellik kuruyor. Varda yenemez, kullanılamaz, eğri büğrü denilerek kamyonlarla boş alanlara dökülen patatesleri toplayanlara karıştığında kalp […]

Patates ne yana düşer usta!

Varlık haziran sayısını ‘patates’e ayırdı. Dosyada dört yazı yer alıyor. Patatesin Yaratma Güzelliği başlıklı ilk yazıda Nilgün Tutal tanzim satış çadırlarının önünde sıraya giren kalabalık ile Fransız kadın sinemacı Agnes Varda’nın 2000’de çektiği Toplayıcılar ve Toplayıcı belgeselindeki toplayıcılar arasında paralellik kuruyor. Varda yenemez, kullanılamaz, eğri büğrü denilerek kamyonlarla boş alanlara dökülen patatesleri toplayanlara karıştığında kalp biçimli patateslerle karşılaşır. Ve patatesin yaratma güzelliğine gidecek bir yola girer. Yazı bu yolda sanatçı ile nesnesi arasındaki bağ ile mutevazı nesnelerin sanatın yüceliğini nasıl pekiştirdiğini tartışıyor.

İkinci yazı patatesin uluslararası gezginliğinden yola çıkıyor. Çağımızın önemli kavramı yersiz yurtsuz olmaya odaklanıyor. Patatesi Yersiz-yurtsuzluktan Edebiyatla Yeniden-yurtlandırmaya yazısında Mehmet Özkan Şüküran, patatesin edebiyatta kullanım alanlarına bakarak, edebiyat ve patates ilişkisini bir bağlama oturtmaya, hangi metinlerde geçtiğini, ne şekilde ele alındığını farklı istasyonlara uğrayarak açıklamaya girişiyor.

Meçhul Coğrafyalarda Patatesin Değdiği Yaşamlar yazısında Musab Oğuz, The Martian (Marslı), A Torinoi Lo (Torino Atı) filmlerinde ve Minecraft oyununda patatesin değdiği yaşamlara bir bakış atıyor. İnsanın hayatta kalma mücadelesinde patatesin katkısını görmeye çalışıyor ve böylece farklı gerçekliklerde patatesin ne yana düştüğünü anlamaya girişen bir yazı ortaya çıkıyor.

Bir Gün Herkes 15 Dakikalığına Ünlü Olacak: Patates ve Soğan da Oldu başlıklı yazısında İncilay Cangöz, soğan ve patates fiyatlarının son dönemde artan enflasyonu anlatmada haberlerde sembolleştirilmesini ve söz konusu haber öykülerinin ironiyle karışık sansasyonel üsluplarının ve bu sembolleştirmenin nedenlerini Jean Baudrillard ve Stuart Hall’un görüşleri doğrultusunda irdeliyor. Soğan ve patates haberlerinin makro düzeyde ekonomik krizi ve krizin küresel ve ulusal dinamiklerini bağlamından kopardığına işaret ediyor; medyanın ideolojik işlevlerini vurguluyor.