Patlamış mısır kokulu büyülü bir yolculuk

Tuğçe Keleş

Yirmiye yakın dile çevrilen çocuk ve gençlik kitaplarıyla, Andersen Ödülü gibi pek çok önemli uluslararası ödülün sahibi, İtalyan çocuk ve gençlik edebiyatının yapı taşlarından yazar ve öğretmen Angela Nanetti’nin yeni kitabı, çocuk okuyucularla buluşuyor. Nilüfer Uğur Dalay’ın çevirisiyle Günışığı Kitaplığı tarafından dilimize kazandırılan Düşler Sirki (2015), heyecanlı ve renkli bir maceranın kapılarını aralıyor.

Fırıncı Bay Gino’nun oğlu olan Giacomo’nun burnu, yaşıtlarına göre çok hassastır. Her sabah babasının pişirdiği mis kokulu ekmekler, Giacomo’nun iştahını kabarttığı gibi kokulara olan tutkusunu da perçinlemiştir. Öyle ki küçük çocuğun parmağı, sık sık duyarlı burnuna giriverir; çok titiz annesinin tüm azarlarına rağmen Giacomo bu alışkanlığından bir türlü vazgeçemez. Her yeni kokuda ve düşüncede burnuna yaklaşan parmağı, okulda da Giacomo’nun başını belaya sokar. Arkadaşlarının giderek artan alaylarına dayanamayan Giacomo, sonunda babasının mis kokulu ekmeklerinden de, hassas burnunun meraklarından da uzak durmaya çalışır. Ancak hayat bu şekilde çok tatsızdır, çünkü Giacomo temizliği, titizliği ve monotonluğuyla ünlü bir şehir olan Yeni Şehir’de yaşamaktadır.

Yeni Şehir’in sakinleri her kararlarını şehrin kurucusunun torununun torunu olan Bay Plum’ın onayıyla almaktadırlar. Aile servetini politik bir şans ve damağa yapışıp kalan tutkallı kurabiyelere borçlu olan Bay Plum, nesilden nesile geçen geleneği sürdürerek fabrikasında yarattığı unlu mamulleri bol propaganda ve reklamla Yeni Şehir’in dört bir yanına satmaktadır. Öyle ki, Giacomo’nun ailesi Bay ve Bayan Gino bile kendi yarattıkları ekmekleri almaktan tereddüt eder duruma düşmüşlerdir.

Her sabah üzeri cam bir kubbeyle kapatılan bu şehirde pis kokulara, kızartmalara, ilginç ve değişik olan hiçbir şeye tahammül gösterilmemektedir. Tüm bunların arkasında fareleri, kedileri ve sakinleriyle ünlü Eski Şehir’in gizemli tarihi yatmaktadır.

Giacomo’nun mutsuz günleri, Eski Şehir’den gelen yeni öğrenci, esmer tenli, tatlı Rocchina sayesinde bir anda değişir. Rocchina, sır gibi sakladığı yaşamının yanı sıra ailesiyle birlikte çalıştığı sirkin büyüleyici kokusunu da yanında getirmiştir. Yeni Şehir’in fanusa benzer atmosferine alışkın sınıf arkadaşları Rocchina’dan uzak dururken Giacomo bu yeni ve ilginç arkadaşlığa dört elle sarılır. Patlamış mısırın tatlı kokusu iki çocuğun arkadaşlığını pıtır pıtır bir sevgiyle doldururken Giacomo hiç olmadığı kadar mutludur. Ailesinin tüm vazgeçirme çabalarına rağmen küçük çocuğun Eski Şehir’deki sirke karşı merakı da gün geçtikçe artmaktadır. Ta ki, okulda kötü bir sürpriz onu bulana dek… Rocchina sınıftan kaybolmuştur ve sınıf arkadaşları suçlu bakışlarla Giacomo’yu beklemektedir.

Cesur küçük çocuğun Eski Şehir’in göbeğine uzanan macerasında konuşan kediler ve uçan kraliçeler cirit atarken romanda farklı olana saygı gösterme, kültürel çeşitlilik, aidiyet duygularının yanı sıra doğruyu bulma yolunda bir büyüme hikâyesi anlatılıyor. Başkalarını ve kendini olduğu gibi kabullenme mesajları, renkli bir öykünün içinde harmanlanırken çevreye saygı ve tüketim toplumunun tuzaklarına kanmama gibi güncel dünyamızın parçası olan meselelere de küçük göndermeler yapılıyor. Masalsı bir dünyanın kapı aralığında duran neşeli çocuk romanı Düşler Sirki (2015), küçük Giacomo’nun gerçekle hayal arasında gidip gelen öyküsünü anlatırken geleceğin hikâye anlatıcılarına da iyi bir örnek oluşturuyor.