Patriarkal kapitalizme öfke büyüyor!

BirGün KADIN

Türkiye’de uzun süredir devam eden ekonomik kriz, iktidarı zorlamaya devam ederken, bir yandan da liyakatsizlik, işsizlik, geleceksizlik kıskacında yaşamı çalınanların öfkesi de giderek büyüyor. Her çürüme, kriz, çıkmaz, ve savaş halinde olduğu gibi en büyük zarar kadınlar ve çocukların yaşamlarında kendini gösteriyor. Bunun nedenlerini giderek derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde ve kadınların her biçimde erkek düzene kullanışlı köle olarak görülmesinde aramak gerekiyor.

***

2020’ye başladığımızdan beridir ‘başımıza gelenler’e değil de 2020’ye kadar nasıl geldiğimize bakmak gerek bunun için sanki. Tecavüzcü Ensar’ın ‘bir kere’liğinden sonra MEB, Ensarcıları müfredata yedirmek için masaya oturdu. Şimdilerde, “deprem vergilerimiz nerede?” diye sorduğumuz için tehdit edenler, ölü soyguncuları, Ensar’ı aklamaya ve korumaya çalışanlar, ödediğimiz doğalgaz faturalarından Ensar Vakfı’na 8 milyon dolar bağışlayarak Ensar karanlığını desteklediğinde tekrar karşımıza çıktı. Bizler sadece Ensar karanlığını ifade eden tecavüz, işgal ve soygun üçgeni ile idare edilen bir ülkenin 2020’sindeyiz.

***

Ama Saray rejimine kalırsa bazı şeyler‘doğa olayı’bazı şeyler ise doğası gereği fıtrat’. Örneğin, talana, mega afet projelerine değil yaşama bütçe ayırmak yerine depreme, çığa, doğa olayı, diyerek sorumluluğu Allah’a havale etmek nasıl daha kârlı ve konforlu geliyorsa uygulanan politikalar sonucu sürpriz olmayan genç kadın işsizliği için de‘erkenden evlenin’ ,‘bir kadın için en büyük kariyer anneliktir’ , kadınlar istihdamda olduğu için işsizlik oluyor’demek işsizlik rakamları karşısında kendi eylemini-sorumluluğunu fıtrata havale ederek dokunulmaz kılmaya çalışıyor.

***

Kentsel ve kırsal alandaki kadınların ekonomik alanda yaşadıkları “değersizleştirilmede” ise makas kapanıyor, kadınların üniversite eğitimine katılımı çok yüksek olmasına karşın, kentlerdeki genç kadın işsizlik oranı son 2 ayda yüzde 40’ı geçiyor. Bu rakamı ağırlıkla diplomalı kadınlar oluşturuyor. Kentsel genç kadın işsizliği Ağustos 2018’de yüzde 32.9iken Ağustos 2019’dayüzde 42.6’ya yükseldi. İŞKUR’a kayıtlı işsiz kadın sayısı ise geçen yıla göreyüzde 22.8 artışla 2 milyon 42 bin 844’e ulaşıyor. Bu hızlı artış, her geçen gün biraz daha patriarkal kapitalizmin ikiyüzlü politikalarının daha fazla anlaşılmasına yol açıyor. Üstelik işsizlik bunun sadece bir boyutu, güvencesizlik esnek çalıştırma, iş tanımının belirsizliği, mobbing ve daha pek çok sorun da yine bu sistemden güç alarak kadınların karşısına dikiliyor. Türkiye’de kadınların yoksulluğu, eğitim ve sağlığa erişimindeki engeli, sokaklarda özgür ve korkusuzca salınamayışı da bu patriarkal karakterde yatıyor.

***

Fakat bütün bu ekonomik tahakküm koşullarında, her baskı kadınların direncini daha da artırıyor. Korku eşiği yükseliyor, tam da bu nedenle en önde arıyor kadınlar haklarını. Kriz dönemlerinde toplumsal ilişkilerin bütününde olduğu gibi kadınlar için de yaşamsal çelişkilerin üstündeki örtüler gittikçe inceliyor. Bu çelişkileri kadınların nefes aldığı her ortamda; evlerde, kampüslerde, mahallelerde, açığa çıkarmak, teşhir etmek, erkekliğin suratına tokat gibi çarpmak için beklenecek tek bir gün yok.