Google Play Store
App Store
Patronları koruyup kollayan sizin içinde bulunduğunuz iktidar
Fotoğraf: AA

Dr. Ergün DEMİR - Dr. Güray KILIÇ

“Patronların ödediği ya da işletmenin ödediği iş güvenliği ve iş sağlığı müessesi işleyebilir mi?” Müfettişler denetim sonucu ceza kesiyor kapatıyor ancak müessese yeniden yargı kararıyla açılabiliyor.

Bu ifadeler, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçe görüşmeleri sırasında Bakan Vedat Bilgin’in yaptığı konuşmadan alıntı.


TBMM tutanaklarından hiçbir yorum yapmadan alıntıladığımız Bakan’ın iş sağlığı ve güvenliği konusundaki açıklamaları ve milletvekillerinin sordukları sorulara verdiği cevapları 20 yıldır AKP’nin iktidarda olduğunu unutmuş olsa da yine de vicdani, insani bir özeleştiri/itiraftır.

İş sağlığı ve iş güvenliğinde yapısal sorun var!

Bakan Bilgin konuşmasında özetle;

“Uygulamada kurumsal bir sorun var, kurumsal bir örgütlenme sorunu var, nedir o? Bizde iş sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü var. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün madenlerde denetim yapma yetkisi yok. Denetim yapma yetkisi kimde? Doğrudan doğruya kamu işletmelerinde idareye bağlı bir mekanizmada.”

“Yapısal bir sorundan bahsediyorum fark edemiyorsunuz ama. İşletme müdürüne bağlı iş sağlığı ve iş güvenliği müdürlüğü olamaz. Onun otoritesinin altında düzenleme yapamaz.”

“Arkadaşlar, bir başka sorun daha var, bütün madenler, bütün işletmeler sadece madenlerle ilgili değil bu özel bir kuruluştan iş sağlığı ve güvenliği hizmeti satın alıyorlar. Satın aldıkları hizmetin parasını kim ödüyor? Patron ödüyor. Patronların ödediği ya da işletmenin ödediği iş güvenliği ve iş sağlığı müessesi işleyebilir mi?’’

Bakan hukukun işlemediğini güçlüden ve patronlardan, işletme sahiplerinden yana karar verdiğini itiraf ediyor.

“Müfettişler 3 şarttan da bu madenleri kapatma yetkisine sahipler. 2015 yılında bu madeni kapatmışız. Her yılda bu madene ceza kesmişiz, her yıl ceza kesmişiz.

Kim yeniden açtı?

Kim yeniden açtı sorusu basit. Bunu yargıya götürmüş maden, yargıya götürülmüş maden işletme, yargı kararıyla açılmış. Daha da farklı bir şey yapılmış bunun bilinmesini isterim. Sadece madeni işletmeye açmamışlar, madeni kapatan müfettişlere de tazminat davası açmışlar. Tazminat davası devam ediyor.”

“Özel hastanelerle ilgili hem elektronik ortam üzerinden hem de müfettişler üzerinden denetimler gerçekleştiriyoruz. Çünkü özel hastanelerde ciddi istismarlar var o istismar olan hastanelerle ilgili de kapatma mücadelemizi veriyoruz. Yargıya gidiyorlar, yargıdan dönüyorlar ama geri adım atmayacağız.”

Sonuç olarak

TBMM Plan Bütçe Komisyonunda görüşülen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Bakan Vedat Bilgin önlenebilir iş kazaları, iş cinayetleri için 20 yıldır AKP iktidar olduğunu unutsa da açıklamaları itiraf gibi. Gerçekleri 20 yıl sonra görebilme adına anlamlı olduğunu düşünüyoruz.

-Görüşmelerin bitiminden sonra yayımlanan Resmi Gazetede İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü görevden alınmış yerine yeni bir atama yapılmıştır.

-Bakan; İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün madenlerde denetim yapma yetkisi olmadığını,

-Satın alınan iş sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin işleyemeyeceğini,

-İster kamu ister özel olsun iş sağlığı ve iş güvenliği hizmetini satın alan patronların ve işletmelerin ödemesiyle iş sağlığı ve iş güvenliği hizmeti verilemeyeceğini açıkça belirtmektedir.

-Çalışma Bakanlığı müfettişleri tarafından Amasra’daki maden 2015 yılında kapatılmış ve her yılda ceza kesilmiş, maden işletmesinin yargı kararıyla tekrar açılmıştır. Ancak en acısı ise sadece madeni işletmeye açılmış olması değil ayrıca madeni kapatan müfettişlere de tazminat davası açılmış olmasıdır. Tazminat davası halen devam etmektedir.

-Yargı, sadece madenlerde bu kararları vermiyor; müfettiş raporları ile istismar eden özel hastaneler de kapatılıyor ancak yargı kararıyla bunlar da açılıyor.

-Yargı kararlarının işletme sahipleri, patronlar lehine karar veriyor.

Bunları ifade eden Bakan, bu yapının değişmesi konusunda da bir kanun, bir düzenlemesi yapılması gerektiğini düşündüğünü, bir hazırlık yapıp TBMM’ine sunacaklarını ifade etmiştir.

Bu samimi itirafları yapan Sayın Bakan’a son söz olarak şunu ifade etmek isteriz ki iş cinayetlerini/iş kazalarında sorumluluğu olan işletmeleri, patronları koruyup kollayan sizin de içinde bulunduğunuz iktidardır.