Patronsuz, p.zevenksiz  bir dünya

Bu kez bir duyurumluktan(pankarttan) aldım başlığı. Geçen yıl, Odatv’de gördüğüm “Bütün ülkelerin seks işçileri birleşin!” başlığından esinlenerek, ben de “Seks işçileri birleşin” adı altında yazmıştım gazetemizde 6.3.2016 tarihinde. Üzerinden bir yıl geçen, nasılsa çoktan unutulan bu yazıma yeniden değineceğim de, Seks İşçileri Evrensel Bildirisi (Uluslararası Seks İşçileri Hakları Çalışma Komitesi, Amsterdam 1985) neler diyor ona bir göz atın isterseniz önce. Siz ona baka dururken ben de dizelgeleri(listeleri) inceleyeyim biraz, “Dünyanın en ağır işleri-işçilikleri nelerdir?” içerikli; kimileri: İtfaiyeci, Astronot, Dağcılık, Marangozluk, Madencilik, Bomba İmha Uzmanları, Hayvanat Bahçesi Görevlileri, Çatı Temizleyicileri, Kanalizasyon Temizleyicileri, Elektirik Telleri Onarıcıları, Atık ve Geri Dönüşüm Malzeme Toplayıcıları, Fil Bakıcılığı, Uçak Pilotları, Gökdelen Bakımcısı, Yolda Ölen Hayvanları Toplama İşçileri, Ağaç Kesim İşçileri, Lağım İşçileri, Demir Döküm İşçileri, İnşaat İşçileri... Dizelgede, doğru saptamalarla yer alanlar bulunurken, örneğin Deodorant Test-Koltuk Altı Koklayıcıları bile varken atlananlar da azımsanmayacak ölçüde ve başlarda yer alması gereken en zor-en ağırlarından biri “seks işçiliği” de yok sayılmış görünmekte. Döneyim geçen yılki yazıma: “(...)Gün’lere sıcak bakmasam da, önemi büyük olmasına karşın kıyıya köşeye itilmiş bir konunun, 365 gün içinde hiç değilse tek günde de olsa, “gün” nedeniyle, anımsanması-vurgulanması yeğlenebilir en azından. Bunun göstergesi sanki, “3 Mart, Dünya Seks İşçileri Günü!” deyince, “O ne yaa?” diye yanıt almam bir tanıdıktan. “Türkiye’de kutlanan özel günler ki 85-90 tane, içlerinde böyle bir gün yok bildiğim kadarıyla...” diyor. “Peki, ya da 3 Mart Uluslararası Seks İşçileri Hakları Günü desem?” “Valla bunu da duymadım,” diyor. Sen duymazlığını sürdürürken Şenal Sarıhan, Meclis Başkanlığı’na verdiği yazılı soru önergesinde; “‘Toplumumuzun bir kesimini oluşturan, cinsel hizmetlerin sunulmasında çalışan ve uluslararası alandaki adlandırma ile ‘seks işçisi’ olarak tanımlanan kadın, erkek ve trans bireyler, hukukun korumasından yeterince yararlanamamakta, temel hak ve özgürlükler bakımından korunmasız ve güvencesiz durumda bulunmaktadırlar’ dedi. Seks işçilerinin yaygın şekilde darp, gasp, taciz, tecavüz ve cinayetlere maruz kaldıklarını söyleyen Sarıhan, Başbakan’a şu soruları yöneltti:


• Bu bireylerin, yapmakta oldukları işe dayalı ayrımcılığa uğramamaları ve aile kurma, doğum kaydı, evlat edinme, partner seçimi ile evlilik veya kayıtlı birliktelik haklarını eksiksiz kullanabilen gerçek hukuk kişileri olarak tanınabilmeleri için, hangi yasal düzenlemelerin yapılması düşünülmektedir?
• Ayrımcılık yasağını öngören yasalarda ve diğer yasalardaki ayrımcılığın önlenmesine ilişkin hükümlerde, cinsiyet ve cinsiyet kimliği ile cinsel yönelimin ayrımcılık temeli olarak düzenlenmesi için hangi hazırlıklar yapılmaktadır?
• Bu bireylerin, şiddete maruz kalmadan yaşama ve çalışma haklarının korunması, kölelik benzeri şartlarda zorla çalıştırılmalarının önlenmesi ve sağlık hizmetlerine, tıbbi ve HIV bazlı programlara eksiksiz erişimlerinin sağlanması için hangi önlemlerin alınması öngörülmektedir?
• Bu kişilerin keyfi veya hukuka aykırı şekilde gözaltı, tutuklama, yerinden edilme veya sınırdışı edilmelerinin engellenmesi için neler yapılması planlanmaktadır?
• Bu bireylerin, işçilerin yararlandığı yıllık izin, hastalık ve doğum izni, tıbbi ve ailevi destekler, kaza tazminatları, emeklilik ve diğer desteklerden yararlandırılmasına ilişkin yasal düzenlemelerin yapılması düşünülmekte midir?
• Bu bireylerin kendi haklarını savunmak için çalışma ve savunuculuk yapan dernek ve örgütlenmeler kurmalarının kolaylaştırılması ve bunların mağdurlar adına hukuk davası açma ve/veya davalara müdahil olarak katılabilme hakkının tanınması için hangi yasal düzenlemelerin yapılması planlanmaktadır?...”