Patronun baskıları direnişi kıramaz

Ebru ÇELİK 

İstanbul'un Hadımköy ilçesinde kurulu As Plastik fabrikasında işveren, Petrol-İş Sendikası’na üye olan üçü işyeri temsilcisi olan 10 işçiyi işten çıkardı.

İşten çıkarılan arkadaşları için iş bırakan işçiler, "Hakkımızı savunanı asla yalnız bırakmayız" diyerek 12 gündür grevde. İşçiler, 2022 yılından bu yana süren mobbing ve yıldırma politikalarına karşı mücadele ettiklerini belirterek, artık sendikayı işyerlerine sokma kararlılığında olduklarını ifade etti.

İşçilerden bazıları, hırsızlık ve ahlaksızlık gibi gerekçeleri içeren ve tazminat hakkının gasbedilmesine yol açan Kod-46 ile işten çıkarıldı. Kodların sorulduğu şirket yetkilileri ise “Bilgimiz yok” açıklamasında bulundu.

İşten çıkarılan Petrol-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Savaş Çakmak, grevde 12 gün olmasına rağmen fabrikada sendikal mücadelenin 2 yıldır sürdüğünü anlattı. Çakmak, “9 yıldır bu iş yerinde çalışıyorum. Sendika örgütlenmesinin öncüsü olduğum için 13 Eylül’de işten çıkarıldım” dedi. Fabrikadaki örgütlenme sürecini anlatan Çakmak, “Biz yıllardır sendikayı savunuyorduk. Ancak son dönemlerdeki ekonomik kriz ve enflasyonun artmasıyla beraber sadece As Plastik işçileri değil, Türkiye işçi sınıfının tamamının sesi çıkıyordu. 2022 yılından sonra artık bireysel değil, toplu şekilde sesimizi çıkartıp iç örgütlenmemizi tamamladık. Petrol-İş’e üye olma kararını da hep beraber verdik” dedi.

SENDİKAYA DÜŞMANLAR

Anayasal sendika hakkının patronlar tarafından engellenmeye çalışıldığının altını çizen Çakmak, “Türkiye’de sendikalı olmak çok kolay, e-Devlet üzerinden bir dakikanı alacak bir şey. Ancak sendikalı kalabilmek çok zor. Bir işçi sendikalı olabilmeyi göze alabiliyorsa, devlet ‘İşten atılmayı, mahkemelerde sürünmeyi, tazminatını alamamayı ve polis müdahalelerini göze alacaksın’ diyor. Biz artık her şey patronların inisiyatifine kalsın istemiyoruz; kendi emeğimizi kendimiz pazarlamak istiyoruz. Bunun için buradayız ve sonuna kadar burada olacağız” diye konuştu.

5 yıldır As Plastik firmasında çalışan ve işe servisle geldiği esnada bir mesaj ile işten çıkarılan Mehmet Ali Erbaş, “İşveren bize, ‘Çıkarılan 10 kişiyi asla almayacağız’ dedi. Geçtiğimiz yıl yine 28 kişiyi işten çıkartmıştı ve biz o zaman da iş bırakmıştık, o 28 kişiyi nasıl geri aldıysa şimdi de alacak. İşveren bizlere zam yapacağına dair söz vermişti, bunu kendisine hatırlatınca, ‘Elinizde yazılı kâğıdınız var mı bu konuyla ilgili?’ yanıtını verdi” ifadelerini kullandı.

PATRON KÖLELİĞİ DAYATIYOR

Çıkarılan işçi arkadaşlarına destek için iş bırakan Hasan Çetinkaya’nın aktardıkları ise şöyle: “Bir yıl önce işe girdiğimde 2 aylık deneme sürecinde 21 bin TL maaş almam için anlaştık. 2 ay geçtikten sonra bana, ocak ayını beklemem gerektiğini söylediler, sonra ‘Yıl ortasını bekle’ dediler. Bu şekilde beni kandırdı. İşveren, ben arkadaşlarıma desteğe çıktığım için, ‘Senin ne işin var bu kişilerin yanında?’ diyor. Benimle şu an anlaşabileceğini söylüyor; ‘Daha önce ben zam beklerken neredeydin?’ dedim. Arkadaşlarımız atıldıktan sonra işverenin mobbingleri de arttı, ‘Az çalışıyorsun, az iş yapıyorsun’ gibi yıldırıcı cümleler kuruyordu.  Biz de patron her yanımıza geldiğinde düdük çalarak protestolara başladık. İşveren, ‘Arkadaşların dışarıya çıkınca sen mi insanları örgütlemeye başladın?’ dedi. Ben de, ‘Burada çalışan kişiler 40-45 yaşında insanlar. Kimse keyfinden düdük çalmıyor; herkes hakkını istiyor, insanca muamele görmek istiyor’ dedim.“

15 yıldır As Plastik firmasına emek veren ve sonuç olarak işten çıkarılan Oğuz Aydaş ise, işverenin sözüne ne kadar itaat edilirse, alınacak maaş ve işverenin takınacağı tavrın da değişeceğini belirtti. Aydaş, "Ben içeride hakkımı aradığım zaman, ‘Çok konuşuyorsun, çok müdahale ediyorsun’ denilerek beni geri plana hep atmaya çalıştılar. Benim az maaş alma sebebim, haksızlıklara karşı sesimin çıkmasıdır. Sendikayı buraya sokmamasının nedeni ise bizi köle gibi kullanmak istemesidir” ifadelerini kullandı.