Paylaşılamayan tarih: 28 Şubat

Politika Servisi

"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" toplantısı için 6 muhalefet partisinin 28 Şubat’ta bir araya gelmesi siyasette ‘28 Şubat’ tartışmasına yol açtı. Söz konusu toplantı öncesinde ve sonrasında Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı, muhafazakâr tabana yönelik mesajlarını 28 Şubat üzerinden vermeye başladı.

6 muhalefet partisinin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” toplantısını 28 Şubat’ta yapmasıyla ilgili değerlendirmelerden birisi, “Muhalefet 28 Şubat’ı AKP’nin elinden alıyor” şeklindeydi.

‘BEN DE MAĞDURUM’ ÇIKIŞI

Ortak metnin açıklanmasından bir gün önce CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da 28 Şubat mağduru 28 başörtülü kadınla buluştu. ‘28 Şubat mağdurlarıyla’ helalleşmek istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, kendisinin de 28 Şubat mağduru olduğunu öne sürdü. Buluşmada konuşan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Sizlerin karşısına bir 28 Şubat’ta mağduru olarak oturuyorum. Bu kardeşiniz 28 Şubat'da mağdur olan kişilerden birisi. Ben de fişlendim, mahkemeye gittim, dava açtım ve hakkımı aradım. 28 Şubat mağdurlarıyla barışmak zorundayız, barışacağız.”

MUHALEFETE YÜKLENDİ

6 partinin buluşması AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da gündemindeydi. Son açıklamalarında muhalefetin buluşmasını “28 Şubat İttifakı” olarak değerlendiren Erdoğan, muhalefete yüklenerek, “28 Şubat döneminde çalışma hayatından sokağa kadar her yerde bu kirli zihniyetin gölgesine rastlamak mümkündü. İşte şimdi de 28 Şubat'ta 'Acaba 2023'te nasıl biz hükümeti veya iktidarı ele geçiririz?' gayreti içindeler. Ama kusura bakmayın o 28 Şubat geride kaldı. O tarih oldu. Sizlere yeniden böyle bir 28 Şubat inşa ettirmeyiz. Ülkemizde kadınların en çok ayrımcılığa maruz kaldığı yıllar çağdaşlık, laiklik, irtica naralarıyla insanımızın ötekileştirildiği işte bu süreçtir. 28 Şubat ittifakı çatısı altında bir araya gelenler, o masaya oturtma cesareti, harbiliği, samimiyeti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin ve milletin hiçbir meselesi konusunda dişe dokunur en küçük bir teklif ortaya koyamıyorlar. Gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimiyle, çukur eylemleriyle, sınırlarımıza yığılan terör örgütleriyle, 15 Temmuz'la, ekonomik tuzaklarla başaramadıklarını 28 Şubat ittifakı projesiyle elde edemezler, edemeyecekler” dedi.

BABACAN’DAN CEVAP

Erdoğan’ın açıklamasına ortak metinde imzası bulunan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan cevap geldi. Babacan’ın cevabı “Sayın Erdoğan, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmamıza ‘28 Şubat ittifakı’ demiş. Sayın Erdoğan; biraz yavaş olun ve unutmayın: 28 Şubat; sağınıza aldığınız krizlerin ortağı Bahçeli ve solunuzdaki küçüğün de küçüğü Perinçek ile sizin iktidarınızda yaşıyor” şeklindeydi.

28 Şubat sadece siyasal İslamcıların ya da Millet İttifakı’nın kullanmaya çalıştığı sembol bir tarih olmadı. HDP de söz konusu tarihin yıldönümünde sık sık 2015’teki Dolmabahçe Mutabakatı’na atıfta bulundu.

TARTIŞMA SÜRECEK

28 Şubat tartışmasının daha da süreceğini söylemek mümkün. CHP, İYİ Parti, DP, Saadet, Gelecek ve DEVA’nın muhafazakâr seçmeni kazanmak için bu söylemi devam ettireceği öngörülüyor. CHP’nin “helalleşme” adımları kapsamında muhafazakâr kitleye çok fazla yaklaştığı, laiklik, kamuculuk gibi hayati ilkeleri güçlü şekilde savunamadığı da partiye gelen eleştiriler arasında. Muhalefetin bu hamleleri karşısında ise Erdoğan’ın kendi tabanını daha fazla konsolide etmek için laikliğe, yaşam tarzına müdahale edip, muhafazakârların partisindeki eriyişini durdurmak istediği yorumları yapılıyor.

AKP'nin ve Erdoğan'ın "darbe" olarak tarif ettiği, "muhtıra", "post modern darbe" gibi tanımlarla anılan 28 Şubat 1997'de Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı olduğu REFAHYOL Hükûmeti sona ermişti. 28 Şubat tarihi bugüne kadar başta AKP olmak üzere siyasal İslamcıların sık sık andığı ve büyük mağduriyet yaşadıklarına dair anlatılar inşa ettiği bir tarihti.