Pazar ve piknik

ALEV KARADUMAN- karadumanalev@gmail.com

Şu fani dünyada, ailemizle geçirdiğimiz sınırlı zaman dilimine Pazar günü denir. Pazar günleri küçüklüğümüzde piknikler, düğünler, aile gezmeleriyle geçerken; ergenlik denen süreçte bir süre arkadaşlara tahsis edilse de, zamanla su yolunu bulur, bu sefer de kendi kurduğumuz ailelerin biricik toplanma günü olur. Hele hele bugün gibi bazı pazarlar vardır ki, seçim gibi yine ailece yapılan bir aktiviteden diğerine atlamamak işten bile değildir. O yüzden bugün yapılacak en ii şey belki de, seçim sonrası hep beraber bir pikniğe gitmektir.

Piknik denince birçok kültüre nazaran çok farklı imajlar oluşur biz Türkiyelilerin dimağında. Araba, kilim, mangal, plastik top, ayakla vurmaktan yamulmuş voleybol topu, salata ve salata suyu, böcek ve arı, çeşme ve bulaşık, eğlence ve yorgunluk, heves ve pişmanlık, hepsi ama hepsi bir arada, bir günde yaşanır. Dinlenmek için yapılan, açık ara en yorucu aktivitedir piknik. Hiç öyle filmlerdeki gibi hasır piknik sepetleri de yoktur aslında. Plastik sepetlere leğenlere, evde takımından kopup da yalnız kalmış bir takım tabak ve bardaklar itinayla yerleştirilir. Pötü kare piknik örtüsünün yerine tüyü bitmiş ev halısı eşlik eder bizlere. Evden getirilen çörek ve şarabın yerine de, tabii ki mangal, tabii ki sıcak ve asidi kaçmış kola fanta! Mangal yasağı demen bir şey vardır ki bir de, büyük şehirlerdeki piknik alanlarının en büyük handikaplarından biridir. Küçük tüpün ismini piknik tüpü olarak değiştirmiş bir halktan, tavuk kanada veda etmesini beklemek ne büyük kendini bilmezliktir öyle! Erkeklerin mangal başında üsleri başları is içinde uğraşmaları, kadınların iki büklüm salata doğrayıp, taşıma suyla kolalı bardakları yıkayarak çay saatine hazırlamaları dahi değiştiremez pikniğin dayanılmaz cazibesini. Çünkü yiyip içmek dışında hiçbir iş yoktur o gün.

Bu pikniğin bir de okulla arkadaşla gidileni vardır ki zannımca aileyle olan kadar eğlenceli değildir. Bir kere arkadaş filan işin içine girince, rahat kıyafet giymek zorlaşır, güzel görünmek uğruna ortaokuldan kalma şortların pabucu dama atılır. Aile pikniğinin en absürt fonksiyonlarından biri de, arabaya hevesli gençleri sürücülüğe hazırlamasıdır. Hiçbir ehliyet sahibi yoktur ki babasını abisini piknikte zorla bir düzlüğe çekmesin, ilk sürücülük deneyimlerini ormanda kırda yaşamasın. Çocukların büyüdüğü, büyüklerin çocuklaştığı yerdir piknik. Geniş ailelerde ise (halalı teyzeli uzaktan kuzenli pikniklerde) nesiller arası diyaloğun geliştiği, yeni aile üyelerinden önce haberdar olunup sonra tanışılan, birlikte kah gülüp kah oynadıktan sonra önümüzdeki pikniğe kadar haber alınamayan, nihayetinde bir köprü işlevi görür.

Piknikle ilgili bizi bu kadar mutlu eden şey, hem doğal ortamda hem de doğal olabilmektir aslında. O günün güzelliği, delice yiyip karnını davul gibi şişirip, iki saat hamakta yatıp sonra da yalandan 'Biraz yürüyelim de yediklerimiz erisin' diyebilmenin umarsızlığında gizlidir. Etlerin pişme durumuna göre de olsa rüzgarın yönünü fark ettiğimiz, sıcaktan pişmemek adına da olsa güneşin hangi taraftan geldiğini önemsediğimiz, doğaya bu kadar yakın hissettiğimiz nadir zamanlardır piknikte geçen anlar. Kazara reçineye de oturabilirsiniz at bokuna da, kaplumbağaya da rastlayabilirsiniz yılana da... Sopa bulursunuz bir kere piknikte! Hani bütün gün onla dolaşırsınız, iyi gelir işte...

Hava güzel, seçim sonuçlarının açıklanmasına daha var; karpuzlar yeni çıktı kavuna daha var... Pazarın güzelliği piknikte gizli, bizimki bir aradalığımızda. Orada kaybedeceğinizi bilseniz de topları ipleri alın yanınıza, deli gibi yorulacağınızı bilseniz de çıkın yola... Demek ki bize düşen keyif de bu hayatta; ağaç, sopa, hamak, kaplumbağa...

SEÇTİKTEN SONRA GİDİLECEK EN İYİ 10 PİKNİK ALANI

1) Belgrad Ormanları (Mangallı)

2) Moda sahili (Mangalsız)

3) Yıldız parkı (Mangalsız)

4) Değirmenburnu/ Heybeliada (Mangallı)

5) Mehmet Akif Ersoy Piknik Alanı (Mangallı)

6) Polonezköy Tabiat Parkı (Mangallı)

7) Caddebostan Sahil (Mangalsız)

8) Florya Atatürk Ormanı (Mangallı)

9) Bahçeköy Fidanlığı (Mangallı)

10) Evinizin terası, balkonu, bahçesi, o da olmadı komşununkisi (free styla)