Google Play Store
App Store

ABD’li bir IŞİD üyesi tarafından seks kölesi olarak satın alınıp Suriye’de aylarca alıkonulan Ezidi kadın, ABD Kongresi’nde ifade vermeden önce Birleşmiş Milletler'de konuştu

Pazarda alınıp satıldık

DOĞU EROĞLU- NEW YORK

dogueroglu@birgun.net

IŞİD’in Ağustos 2014’te Irak’taki Sincar Dağı'na başlattığı saldırılar 550 bin Ezidiyi göçe zorladı. Binlerce kişi kamplarda yaşamak zorunda kaldı; 6 bine yakın kadın ve çocuk cinsel şiddete hedef oldu, bir kısmı seks kölesi olarak Suriye ve Irak’ta satıldı. Özgürlüğünden edilip cinsel şiddet gören Ezidi kadınlardan biriyse, küresel cihada katılanlar için yeni bir hukuki durum oluşturmanın arifesinde. IŞİD’e esir düştükten sonra ABD’li bir mücahit tarafından satın alındığını ve sistematik olarak tecavüze uğradığını anlatan Bazi takma isimli genç Ezidi kadın, ABD Kongresi’nde ifade verecek.

Kölelikten kaçtı
Bazi takma isimli 20 yaşındaki Ezidi kadın soykırım girişiminden kurtulmayı başarıp sonrasında köleliğe itilerek sistematik cinsel suçların hedefi olan Ezidilerin uluslararası mücadelesini yeni bir aşamaya taşımak üzere. Kendisini seks kölesi olarak satın alan ve Halep yakınlarındaki evinde aylarca alıkoyan IŞİD militanının ABD'li olduğunu belirten Bazi, ABD Kongresi'nde vereceği ifade öncesinde, New York’ta Birleşmiş Milletler binasında BM Barış İçin Kadınlar Derneği’nin düzenlediği panelde yaşadıklarını anlattı.

Yaşadıklarını anlattı
Alıkonulduğu evden kaçıp, yakınlardaki bir dükkândan telefonla ailesini aramayı başararak esaretten kurtulan genç Ezidi kadın, yaşadıklarını şöyle aktardı: “İsmim Bazi, Sincar’ın Koço Köyündenim. Geriye kalan kadın ve çocuklar köle yapıldı. Ben de cinsel istismara uğrayanlardan biriyim. Önce hepimizi köyümüzdeki okulun önüne topladılar ve 1.700 kişilik nüfusun 600’ünü oluşturan erkekleri öldürmek üzere ayırdılar. Bizi ise kendileri için aldılar. Sonrasında genç kadınlar ve çocuklar ile yaşlı kadınları da ayırdılar. Yaşlı kadınları bizden ayırmalarının ardından silah sesleri duyduk ve bir daha onlardan haber alamadık. Birkaç gün Telafer’de kaldık ve orada çok kötü muamele gördük; yemeğimize cam parçaları, içme suyumuza dışkı karıştırdılar. Yemeğe bir şey kattıklarından şüpheleniyorduk çünkü hep uyuşuk hissediyorduk, sersemlemiş haldeydik. 3 yaşındaki yeğenim de tüm bu sürede benimle birlikteydi. Evli olduğumu, yeğeniminse çocuğum olduğunu söyledim. Bakire olup olmadığımızı anlamak için doktor kontrolüne götürüleceğimiz sırada, Müslüman olmaya zorladıkları amcamı gördüm ve onla birlikte oradan ayrılmayı başardım. Bir buçuk ay boyunca Kesrê Mihrab’da amcamın yanında yaşadım. Ama bir süre sonra mücahitler, ‘Elimizdekilerle işimiz bitti, sıra evli olanlara geldi’ deyip diğer Ezidi kadınları sormaya başladı. Benim gibi 20 kadın daha vardı. Bizi alıkoyup satılığa çıkardılar. Bir ay pazarda tutulduktan sonra benimle birlikte 8 kadını Suriye’ye gönderdiler. Sınırda başka birine satıldık ve Rakka’daki pazara götürüldük. Rakka’da götürüldüğüm çiftlikte, kendi köyümden ve başka köylerden yüzlerce kadın ve çocuğun da orada olduğunu gördüm. Birkaç gün oradaki pazarda tutulduktan sonra Amerikalı mücahit beni ve 9 kadın ve çocuğu satın aldı. Adı Emir Abu Abdül el-Amriki’ydi (Amerikalı Abdül). Bizi Halep yakınlarındaki evine götürdü. Geriye ben, yeğenim ve bir başka kız kalana kadar pazardan aldıklarını tek tek sattı.”

Dava açılabilecek
ABD Federal Haber Alma Bürosu (FBI) şimdiden Amerikalı mücahidin profili üzerinde çalışmaya başladı. Bazi’nin, ABD yurttaşlarının ülke dışında diğer ülke vatandaşlarına karşı işlediği suçları kapsayan Yabancı Haksız Fiil Kanununu kullanarak yargıya gitmesi bekleniyor. Başvuru yapılacak yerel mahkemenin davayı kabul etmesi halinde, ABD’li mücahitlerin Suriye ve Irak’ta işlediği suçlar hakkında diğer ülke yurttaşlarına ABD mahkemelerine başvuru yolu açılacak.