İstanbul'daki Sabiha Gökçen Havalimanı'nda üç kişinin hayatını kaybettiği ve 180 kişinin yaralandığı uçak kazasına ilişkin kaptan pilot Mahmut Aslan tutuklandı

3 kişinin yaşamını yitirdiği uçak kazasına ilişkin kaptan pilot tutuklandı

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 5 Şubat günü meydana gelen, üç kişinin hayatını kaybettiği ve 180 kişinin yaralandığı uçak kazasına ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma kapsamında, kaptan pilot Mahmut Aslan’ın tedavi gördüğü hastanede ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade verdiği öğrenildi. Mahmut Aslan hastaneden taburcu olduktan sonra adliyeye sevk edildi.

Aslan, adliyedeki ifadesinin ardından "Taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanması talebiyle sevk edildiği mahkemede tutuklandı.

Mahmut Aslan'ın hakimlikte verdiği ifadenin detayları da belli oldu.

Kendilerine 2-4 iniş pisti olacak şekilde rota verildiğini, İzmit üzerine kadar bu rotayı uyguladıklarını ancak, ardından hava koşulları nedeniyle "kaçınma" yaşadıklarını anlatan Aslan, "Yeşilköy bizi Marmara Denizi üzerine doğru yönlendirdi. Pistin 0-6 olarak değiştiğini teyit etmek için Yeşilköy ile temas kurdum. Doğruladılar. Yalova hizalarında kuvvetli bir yıldırım uçağa çarptı. Bu önemli bir olaydır. Uçakta cihaz kaybına ve uçağın sisteminin bozulmasına sebep olabilir" ifadelerini kullandı.

Hava şartları nedeniyle direkt rota isteklerinin kabul edildiğini ve iniş için alçaldıklarını kaydeden Aslan "Yardımcı pilot, İngilizce olarak uçağa yıldırım çarptığını Pegasus firmasının teknik departmanına bildirdi" dedi.

"TEKERLEK İZLERİ NEDENİYLE UÇAĞIMIN KAYDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Kaptan Pilot Mahmut Aslan şöyle devam etti:

"Sabiha Gökçen'e iniş için Yeşilköy Sabiha Gökçen kuleye aktardı. Kule önümüzdeki trafiğin (uçağın) pisti pas geçtiğini söyledi. Kule bize bunu söylemiş ise de bizim inmememiz için bir sebep değildi. Kule de hiçbir şekilde 'inmeyin' diye talimat vermez. Biz almış olduğumuz verilere göre inip inmeme hususunda değerlendirme yaparız. Firma 15 knot'tan yüksek kuyruk rüzgarlarında inilmemesi gerektiğini belirtir. Olay günü uçağımın kuyruk rüzgarı 14 knot'tur. İnmemiz için bir engel teşkil etmez. Söz konusu limitler kalkış için de geçerlidir. Emniyetli bir şekilde inişimi yaptım. İniş pistin üçte birlik kısmında başladı. Sert bir iniş olmadı. Uçakta yavaşlama hissettim. Kullandığımız pist 06 pistiydi. Ancak pistin sonu 2-4 iniş pistinin yönündeydi. Bu nedenle bolca tekerlek izi vardı. Bu tekerlek izlerinin periyodik olarak temizlenmesi gerekir. Yoksa kayganlaşmaya neden olur. Olay günü de bu nedenle uçağımın kaydığını düşünüyorum."

"DEĞERLER LİMİT İÇERİSİNDEYDİ, İNMEMEM İÇİN HİÇBİR SEBEP YOKTU"

Kazada kendisinin de ağır yaralandığını ve 15 gündür hastanede olduğunu dile getiren Aslan "Benim buradaki kusurum yıldırım nedeniyle iniş hususunda emniyetli bir şekilde yere inmektir. Söz konusu değerler limit içerisindeydi. İnmemem için hiçbir sebep yoktu. İniş yaptıktan sonra sürat göstergem 57 knot'tu. Hızım normal sınırlardaydı. Taksi yolundan çıkış yapmam için otomatik freni bırakmam gerekiyordu ve ben bunu bıraktım. Bu sırada uçak kaymaya başladı" ifadelerini kullandı.

YARDIMCI PİLOT: KULE İNMEMİZ KONUSUNDA BİR ŞEY SÖYLEMEDİ

Öte yandan geçtiğimiz haftalarda uçağın yardımcı pilotu da hastanede tedavisi sürerken “şüpheli” sıfatıyla ifade vermişti. Tercüman aracılığıyla ifade veren yardımcı pilotun, kule tarafından kendilerine inmemeleri yönünde bir şey söylenmediğini, piste indikten sonra kaydığını ardından tutunamadığını, daha sonra ise pistten çıktığını anlattığı öğrenilmişti.