AKP içindeki Pelikan grubuna yakın olduğu bilinen Sabah yazarı Dilek Güngör, Koç Grubu’na ait Tüpraş’ın benzin fiyatlarına zam geleceği gün dağıtım şirketlerine kota uyguladığını iddia etti. Tüpraş'ın konuya ilişkin açıklamasında, Dilek Güngör'ün iddiaları için "tamamen gerçek dışıdır" denildi.

Pelikan grubundan Tüpraş'a büyük suçlama

Sabah yazarı Dilek Güngör, bugünkü köşe yazısında benzin fiyatlarına yapılan zam ve indirimlerle ilgili Tüpraş'ı suçladı.

"Biliyorsunuz, petrol küresel piyasalarda düştükçe ya da yükseldikçe Türkiye'deki rafinelerde fiyatlar yeniden belirleniyor. Akdeniz piyasası baz alınarak, 3 günlük ortalama petrol fiyatı ve dolar kuruna göre, belirli bir formül dahilinde oluşturulan fiyatlara diyeceğim yok," diye yazan Güngör, devamında şunları kaleme aldı:

"Ama misal, önce yüklü bir zam yapıyorlar, arkasından daha az bir indirim geliyor. Sanki, 'zamdan indirim' oluyor! Şirketler kendilerini "Akdeniz piyasasında üçer günlük ortalamaları alıyoruz" falan diye savunabilir. Fakat bakıyorsunuz, petrol ve dolarda aşırı bir hareket yokken bile benzin fiyatları artabiliyor."

TÜPRAŞ İDDİASI

“Üstelik, daha da vahim bir durum var” diyen Dilek Güngör, şu iddiayı gündeme getirdi:

"Bunu piyasadaki aktörler anlatıyor. 6-7 aydır Tüpraş'ın benzin fiyatlarına zam geleceği gün dağıtım şirketlerine kota uyguladığı iddia ediliyor. Şöyle ki, zammın geleceği gün Tüpraş'ın 'dolum limiti doldu, tank değiştiriyoruz, teknik arıza var' diyerek sudan bahanelerle dağıtım şirketlerine ve bayilere zammın geçerli olacağı saat olan 24:00'e kadar petrol verilmediği belirtiliyor. Bu iddiaların rekabet hukuku açısından incelenmesi gerekir. Zira, milli enerji kaynaklarını bulduğumuza sevinirken, özel sektör şirketlerinin kâr hırsına kurban gitmeyelim! Hani derler ya, kurda kuzuyu teslim etmeyelim."

İLK KEZ DEĞİL

Daha önce de Yeni Şafak gazetesi, Tüpraş'ın döviz tutarak kredilerin yatırım yerine dolar mevduatına aktarılmasını sağladığını ileri sürmüştü. Tüpraş, Yeni Şafak'a "Halka açık bir şirket olarak aslında SPK raporlarından rahatlıkla ulaşılabilecek bilgilerin, tümüyle asılsız ve manipülatif iddialar ile bir araya getirilerek kamuoyuna yansıtılmasını üzülerek takip ediyoruz" diyerek yanıt vermişti.

PELİKAN GRUBU

Pelikan grubu,1 Mayıs 2016'da Pelikan Dosyası adlı internet sitesinde yayınlanan 'Selam Olsun!' yazısıyla Ahmet Davutoğlu'nun görevden ayrılmasıyla sonuçlanan süreçte adını duyurdu. Hilal Kaplan, Melih Altınok, Süheyb Öğüt, Cemil Barlas, Kurtuluş Tayiz, Selman Öğüt, Haşmet Babaoğlu ve İdris Kardaş'ın grup üyesi olduğu iddia ediliyor. Yeni açılmış bir blog sayfasında bulunan, ayrıca Pelikan grubunun varlığını da ortaya çıkaran 'Selam Olsun!' adlı yazıyı; 1 Mayıs 2016'da Cemil Barlas, Merve Taşçı, Atifet Ulusoy, Elif Şahin ve Filiz Gündüz kişisel Twitter hesaplarından paylaştı. Gazeteci yazar Barış Terkoğlu, yapının merkezinde Berat Albayrak ile Turkuvaz Grubunun başındaki ağabeyi Serhat Albayrak'ın olduğunu iddia ediyor.

TÜPRAŞ'TAN YANIT

Konuyla ilgili olarak Tüpraş'tan Sabah gazetesine yanıt geldi.

Açıklamada, Dilek Güngör'ün iddiaları için "tamamen gerçek dışıdır" denirken, "Pandemi gibi çok zorlu bir süreçte, olağanüstü bir özveri ve gayretle gece gündüz çalışırken, akaryakıt dağıtım şirketlerine kota uyguladığımız ve adeta keyfi fiyatlama politikaları yürüttüğümüz gibi çirkin iddialar kabul edilemez" ifadeleri kullanıldı.

Tüpraş'ın açıklamasının tamamı şöyle:

"Bugün (23 Eylül 2020 tarihli) Sabah Gazetesi’nde Dilek Güngör imzasıyla yayınlanan “Akaryakıtta İndirim Oyunu” başlıklı yazıda Tüpraş’a yöneltilen iddialar tamamen gerçek dışıdır. Pandemi gibi çok zorlu bir süreçte, olağanüstü bir özveri ve gayretle gece gündüz çalışırken, akaryakıt dağıtım şirketlerine kota uyguladığımız ve adeta keyfi fiyatlama politikaları yürüttüğümüz gibi çirkin iddialar kabul edilemez.

Vurgulamak isteriz ki;

>> Halka açık bir şirket olarak, üretim ve dağıtım süreçlerimiz dâhil tüm faaliyetlerimizi olması gerektiği gibi en şeffaf şekilde yürütmekteyiz. Tüm satış ve fiyatlama politikamız da yasal düzenlemeler içinde gerçekleşmektedir.

>> Petrol Piyasası Kanunu ve ilgili Yönetmeliklere göre belirlenen fiyat politikaları Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) ve diğer ilgili kamu kurumları tarafından yakından takip edilmektedir. Hatta uzunca bir süredir fiyat ayarlamaları kamu kurum ve kuruluşlarının mutabakatı sonrasında gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla asılsız iddialarla okuyucuların yönlendirildiği şekilde indirimlerin yetersiz ya da geç yapılması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir.

>> Hatta yıl başından bugüne vergisiz pompa fiyatları karşılaştırıldığında Avrupa ülkelerinden çok daha hızlı ve çok daha yüksek indirimler yapılmış olup; mevcut fiyatlandırma metodolojisi rafinerimizi Avrupa rafinerilerine karşı haksız rekabete maruz bırakmaktadır.

İlaveten belirtmek isteriz ki;

>> Rafineriler doğası gereği belli koşullar altında çalıştırılması gereken büyük sanayi tesisleri olup, dur kalk yaparak çalıştırılması mümkün değildir. Bu nedenle de rafinerilerin çalışma programları uzun vadeli olarak ele alınmakta ve planlanmaktadır.

>> Her yıl Kasım-Aralık aylarında müşterilerimiz olan dağıtım şirketlerinden tüm rafinerilerimiz ve satış noktaları için takip eden yıla ilişkin ürün talepleri alınmakta ayrıca müşterilerimiz 3 aylık ve aylık dönemlerde ürün taleplerini belirli yüzdelerle revize edebilmektedirler. Müşterilerimizin bu taleplerine göre de her bir müşterimizin günlük alım miktarları oluşmaktadır.

>> Zamdan önce daha uygun fiyattan alım yapabilmek amacıyla günlük alım programlarının 5-10 katına varan taleplerle karşılaşmaktayız. Bu gibi durumlarda bile üretim, stok ve lojistik imkânlarımız elverdiği ölçüde ve her müşteriye eşit mesafede kalacak şekilde taleplere cevap vermekteyiz.

>> Yalnızca, üretim ve stoklarımızın yetersiz kaldığı ya da lojistik olarak mümkün olmayan durumlarda, günlük baz talepleri dikkate alınarak, her müşteriye eşit mesafede durularak oransal olarak karşılanmaktadır.

>> Hâl böyleyken yazıdaki keyfi olarak müşteri taleplerini karşılamadığımız iddiası son derece haksız ve mesnetsizdir.

>> Hiçbir araştırma yapılmadan ve tarafımıza sorma ihtiyacı duyulmadan “Çamur at izi kalsın” yaklaşımıyla ortaya atılan bu asılsız iddialar sadece şirketimize ve yatırımcılarımıza değil en büyük zararı Ülkemize vermektedir.

>> Tüm gerçek dışı iddialar karşısında hukuki haklarımızı kullanmaya devam edeceğimizi saygılarımızla kamuoyunun bilgisine sunarız."