Kuşların en yakın yaşayan akrabası timsahgillerdir; çünkü onlar da dinozorların çok yakın akrabalarıdır. Rahatlıkla uçabilmeleri ve bazı türlerinin binlerce kilometreyi kat edebilecek kadar gelişmiş uçuş yeteneklerine sahip olmaları, hepimizin bildiği şaşırtıcı evrimsel ürünlerden birkaçıdır

Penisi ve vajinası olmayan kuşlar nasıl ürüyor?

ÇAĞRI MERT BAKIRCI

Kuşlar, nereden bakarsanız bakın en ilginç hayvan sınıflarından birisidir. Doğrudan dinozorlardan evrimleşmiş olmaları, başlı başına yeterli bir sebeptir. Yani bir yerde kuşlar, günümüzde halen aramızda yaşayan dinozorlardır diyebiliriz! Kuşların en yakın yaşayan akrabası timsahgillerdir; çünkü onlar da dinozorların çok yakın akrabalarıdır. Rahatlıkla uçabilmeleri ve bazı türlerinin binlerce kilometreyi kat edebilecek kadar gelişmiş uçuş yeteneklerine sahip olmaları, hepimizin bildiği şaşırtıcı evrimsel ürünlerden birkaçıdır. Ancak kuşlarla ilgili şaşırtıcı gerçekler burada bitmez. Örneğin kuşlar, memelilerin üremesinden bildiğimiz birçok organ ve uzva sahip değildirler. Daha sayısal konuşmak gerekirse, kuşların %97’sinin penisleri evrimsel süreçte çeşitli derecelerde körelmiş veya tamamen yok olmuştur! İşte bu yazımızda biraz bu konuya odaklanacağız.

Cinsel organların evriminin kökenleri yüzlerce milyon yıl öncesine dayanır. Bazı evrimsel biyologlar, bu organların ilk evriminin şu anda sandığımızdan çok daha eskiye gittiğini düşünmektedir. Cinsiyetlerin evrimi ise yaklaşık 1 milyar yıl öncesine kadar gitmektedir. Dolayısıyla omurgalıların hepsi birbirlerinden bağımsız olarak penis ve vajina evrimleştirmemişlerdir. Bu organlar, atalarından gelen ve ortak olarak taşıdıkları özelliklerdir. Az önce bu organların kökenlerinin muhtemelen sanıldığından daha eskiye gittiğini söyledik; çünkü sadece omurgalılarda değil, omurgasızların bile çoğunda penis ve vajina (veya bunların çok benzerleri) bulunmaktadır. İç döllenme yoluyla üreyen canlılar için bu organlar çok ciddi avantajlar sağlar. Penis ve vajina arasındaki ilişki, adeta bir “kanca-halka” ilişkisine benzetilebilir. İlk olarak kaotik okyanus ortamında yaşayan canlılarda evrimleşmiş olan bu organlar, canlıların birbirine tam olarak kenetlenebilmesini sağlar ve bu sayede spermlerin yumurtaları bulma ihtimalini artırır.

Ancak kuşlar, bir sebeple atalarından aldıkları bu niteliği evrimsel süreçte yitirmişlerdir ve halen de yitirmektedirler. Ne yazık ki bu evrimin sebebi tam olarak bilinmiyor. Bazı uzmanlar, uçabilme yetisi ile üreme organlarının körelmesini birbiriyle ilişkilendirmeye çalıştılarsa da bu hipotez genelgeçer kabul görmüş değildir. Ancak nedeni ne olursa olsun, genetik ve morfolojik verilerden yola çıkarak kuşların böyle bir evrim geçirdiklerinden eminiz. Peki bu durumda kuşlar nasıl çiftleşiyor? Asıl bu konuya odaklanmak istiyoruz:

Kuşlarda, kloak adı verilen bir açıklık bulunur. Bu, penis gibi bir çıkıntı değil, vajina benzeri bir açıklıktır. Diğer canlılarda görmeye alıştığımızın aksine, kuşlarda kloak hem sindirim, hem üreme, hem de boşaltım sistemlerinin dışarıya açıldığı noktadır. Yani hem sindirim atıkları (dışkı), hem boşaltım atıkları (idrar), hem de üreme atıkları (sperm ve yumurta) aynı açıklıktan vücut dışına atılır.
Kuşların kloakları üreme mevsimi haricinde tamamen vücut içerisinde ve korunaklıdır. Üreme mevsimi geldiğindeyse şişerek vücut dışına hafifçe çıkar. Üreme zamanı geldiğinde üreme organlarından üretilen sperm ve yumurta kloaka taşınır. Erkeklerde spermler kloakta bekletilir. Üreme sırasında, erkek ve dişi kuşlar tıpkı memeli üremesine benzer bir biçimde davranırlar (ve bu davranış onların da penisleri olduğu yanılgısına neden olur); ancak memelilerdekinin aksine kuşlar kloaklarını sıkıca birbirlerine bastırarak sperm akışını sağlarlar. Çoğu zaman bu çiftleşme sadece 1-2 saniye sürer. Bu nedenle eğer anlık olarak birbiri üzerinde kuşlar görürseniz, bu davranış muhtemelen bir “kavga” değil, “çiftleşme”dir.

Sonuç olarak, kuşlar da iç döllenmeyle ürer: ancak evrim, bir sebeple onların üreme organlarının körelmesine neden olmuştur. Evrimsel bir körelme olduğundan eminiz, çünkü kuşların yaklaşık %3’ünde gözle görülür bir penis bulunmaktadır, geri kalan kuşlarda ise çeşitli seviyelerde körelmiş penisler bulunur. Bazı kuşlarda penis, embriyolojik dönemde oluşur ve sonrasında hayatın çeşitli evrelerinde (kimisinde embriyolojik dönemde, kimisinde ergenlikte, kimisinde yetişkinlikte) körelerek yok olur. Dolayısıyla kuş üreme organları da, evrimin en canlı ve gözler önüne serilmiş örneklerinden biridir. Farklı kuş türleri, evrimin adeta farklı basamaklarında bulunmaktadır ve bu kuşlara bakarak, tam gelişmiş bir penis ve vajinadan, kloak benzeri bir üreme yapısının nasıl evrimleştiği görülebilir.