Pervin Buldan'dan BirGün'e kritik açıklama: İmralı’ya gidişimiz engelleniyor

ZEYNEP KURAY

Çözüm sürecinin kilitlendiğine dair tartışmalar sürerken, HDP Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, adaya en son 5 Nisan’da gittiklerini, yine gitmek için başvurduklarını, ancak 10 gündür kendilerine cevap verilmediğini söyledi.

Buldan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın “HDP baraj altında kalırsa süper olur” sözlerine ve çözüm sürecinin dondurulmasına yönelik BirGün’e önemli açıklamalarda bulundu. HDP’nin barajı çoktan aştığını savunan Buldan, Akdoğan’a “HDP’yi bırakıp, bir an önce İmralı’daki masayı doldurma ve İzleme Kurulu'nu oluşturma” çağrısında bulundu. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Başbakan Davutoğlu, gerekse de Akdoğan’ın süreci tıkamaya çalıştığına dikkat çeken Buldan, HDP heyetinin İmralı’ya gidip Abdullah Öcalan’la görüşmesinin de engellendiğini söyledi.

'BARAJI ÇOKTAN AŞTIK'
Pervin Buldan, “HDP baraj altında kalırsa süper olur” açıklamasında bulunan Başbakan Yardımcısı Akdoğan’ın çözüm sürecinde ve çözüm kurulunda aktif bir rol aldığını hatırlattı. Buldan, HDP’nin devletle diyalogunu, İmralı’ya gidişleri sağlayan, İmralı’da yapılan görüşmeleri bire bir okuyan bir bakan olarak Akdoğan’ın böyle bir açıklama yapmasının aslında sürece yaklaşımını da ortaya koyduğunu vurguladı.

Buldan, “Biz Sayın Akdoğan’a HDP olarak barajı çoktan aştığımızı buradan iletmek isteriz ve bizim için süper olan bu durum aslında. Seçimden sonra yüzde 11 üzerinde bir oranla aştığımız barajla birlikte kendisine bunu hatırlatacağız” dedi.

'SÜREÇ SEÇİME HEBA EDİLMEYECEK KADAR KIYMETLİ'
Bu tür açıklamaların HDP’yi daha da güçlendirdiğini belirten Buldan, “Onlar bu tarz açıklamalar yaptıkça insanların gözünde ufalıyorlar” diye konuştu. Akdoğan’ın HDP ile uğraşmak yerine, İmralı adasındaki masanın doldurulması için uğraşması çağrısında bulunan Buldan, “Sayın Akdoğan HDP’yi bırakıp, bir an önce İmralı’daki masayı doldurmaya, izleme kurulunu oluşturmaya uğraşsın. Barış ve müzakere süreci, seçim sürecine heba edilmeyecek kadar kıymetli bir süreçtir. İnsanlarımızın ölmemesi için önemli ve kıymetlidir” dedi.

'HALAYIN BAŞINI TAYYİP ERDOĞAN ÇEKİYOR'
Akdoğan’ın bu açıklamalarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan bağımsız olmadığına işaret eden Buldan, kendi oylarının düşmesine karşılık, HDP’nin yükselişini gören Erdoğan ve ekibinin anket sonuçlarına bakarak açıklamalarda bulunduklarını kaydetti.

Bu konuda yaşadıkları moral bozukluğunu yaptıkları açıklamalarla telafi etmek istediklerini belirten Buldan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan halayın başını çekiyor, diğerleri de arkadan geliyor” dedi.

Bu ülkede Kürt sorununun var olduğunu, böyle bir sorun olmasaydı bugün İmralı adasında bir masa olmayacağını vurgulayan Buldan, Kürt sorununu inkâr etmenin süreci inkâr etmek anlamına geldiğini söyledi. Çözüm sürecinin sağlıklı devam etmesi için gerekli mekanizmaların oluşturulması gerektiğinin altını çizen Buldan, ancak gerek Erdoğan, gerek Akdoğan, gerekse Davutoğlu’nun yaptıkları açıklamalarla bu mekanizmanın önünü tıkadığını ve sürece zarar verdiğini ifade etti.

'SÜREÇ AKP İLE BAŞLAMADI'
AKP hükümetinin süreç açısından tek muhatap olmadığına da dikkat çeken Buldan, sözlerine şöyle açıklık getirdi: “Süreç AKP ile başlayan bir süreç değil, devletle işleyen bir süreçtir. Bütün bu müzakereler, mutabakatlar hepsi devletle görüşülüyor, onlarla birlikte yapılıyor. AKP, hükümet olmanın gereğinden dolayı, sadece yasaları yapmakla hükümlüdür. Dolayısıyla bir başka parti de olsa, çözüm süreci ilerleyecek ve yol alacak. Biz seçimlerden sonra barış ve müzakere sürecinin sağlıklı bir biçimde ilerleyebilmesi için elimizden gelen tüm çabayı sarf etmeye çalışacağız, çünkü sonuçta insanlar ölmüyor. Onlar ise sadece bunun önünü tıkamaya çalışıyorlar. Biz de onlara gölge etmeyin başka ihsan istemez diyoruz."

'MÜZAKERELER BAŞLAMADAN KONGRE OLMAZ'
PKK’nin kongreyi toplamama kararını da değerlendiren Buldan, kongrenin muhtemelen seçim sonrasına kalacağını söyledi. Müzakerelerin henüz başlamadığını hatırlatan Buldan, “Müzakereler başlamış olsaydı bugün Kandil farklı bir açıklama yapmış olabilirdi. Çünkü Sayın Öcalan da Kandil’e yönelik şöyle bir ifade kullanmıştı; ‘Mutabakat sağlanıp, müzakerelere geçildiği takdirde ben esas çağrımı o zaman yapacağım’. Ancak biz hâlâ müzakerelere geçemedik. Sorun burada ve ancak müzakerelere geçilmesiyle çözülecek. Müzakerelere geçilmeden KCK silahları bırakma yönünde karar almaz, alamaz” diye konuştu.

İmralı’ya gidişlerin de engellendiğini vurgulayan Buldan, adaya en son 5 Nisan’da gittiklerini belirterek, yine gitmek için başvurduklarını ancak 10 gündür kendilerine cevap verilmediğini söyledi. Çözüm sürecinin gelişmesi ve olgunlaşması için acilen bir müzakere heyeti ve izleme kurulu oluşturulup, 10 maddenin tartışmaya açılması gerektiğinin altını çizen Buldan, “Bu tartışmalarla birlikte müzakerelere geçilmesiyle birlikte Sayın Öcalan da Kandil’e asıl çağrısını yapar” dedi.

KCK: Silah bırakmak için kongreyi toplamak gibi bir gündemimiz yok

Demirtaş: Silahsızlanma çağrısı barışseverlerin kazanımı, AKP’nin hediyesi değil

HDP’li Önder: Öcalan PKK’yi silahları bırakmak için toplanmaya çağırıyor