Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Anayasa Mahkemesi, HDP'nin "kapatma davası seçim sonrasına bırakılsın" başvurusunu reddettiğini anımsatan Buldan, "AYM’nin bu kararı sarayın baskısı altında aldığını çok iyi biliyoruz" dedi. Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Buldan, Anayasa'yı anımsattı, adaylığın meşru olmadığını kaydetti.

Pervin Buldan, Erdoğan'a seslendi: Üçüncü kez aday olamazsın!
Fotoğraf: AA

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adayllığının Anayasa'ya aykırı olduğuna dikkat çekti. Erdoğan'a seslenen Buldan, "Anayasa'ya göre üçüncü kez aday olamazsın Erdoğan. Olamazsın. Bu çok açık ve nettir" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) HDP'nin "kapatma davası seçim sonrasına bırakılsın" talebine ilişkin konuşan Buldan, "AYM’nin bu kararı sarayın baskısı altında aldığını çok iyi biliyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Kararın, seçim sürecine siyasi müdahalede bulunma hazırlığı olduğunu söyleyen Buldan, "Bizim siyasetimizin karşısına kumpaslarla çıkanlar kendi komplolarıyla baş başa kalacaktır" diye konuştu.

Buldan, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

HDP’nin büyük bir moral ve inançla çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek sözlerine başlayan Buldan, “Türkiye’nin her yerinde halklarımızla bir araya geliyoruz, buluşmalar gerçekleştiriyoruz. Hafta sonu da Demokratik Cumhuriyet konferansımızda buluşacağız ve cumhuriyeti demokrasiyle buluşturacak olan süreci konuklarımızla ve misafirlerimizle tartışacağız” dedi.

Seçim sürecine de değinen Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Malum seçim süreci giderek hızlanmaktadır. Halkımızın, demokratik kamuoyunun, değişim isteyen milyonların HDP’den beklentisinin çok büyük olduğunun hepimiz farkındayız. Gözler HDP’nin üzerindedir. HDP’nin her biz sözü değişime giden yolu daha da büyütmekte, umutları her geçen gün arttırmaktadır. Çünkü HDP bu toprakların bereketidir, huzurudur, birlikte yaşamın harcıdır, özgürlüğün teminatıdır. HDP demokratik siyasetin onuru ve yüz akıdır."

Buldan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Karşımıza dev dalgalar çıksa da, bu gemi demokrasinin kıyısına mutlaka ama mutlaka ulaştıracaktır. Çünkü bizim rotamız bellidir. Yol haritamız nettir. Demokrasidir. Türkiye’yi içine sürüklendiği bu alaca karanlıktan kesinlikle kurtaracağımıza bir kez daha Türkiye halklarına, Türkiye toplumuna bu kürsüden söz vermek istiyoruz. HDP’nin duruşunu ve gündemini değiştirmeye, bir belirsizlik ortamı yaratarak, umutsuzluğu pompalamaya çalışanlar, kesinlikle başaramayacaklar.

"KUMPAS İTTİFAKI, SEÇİM SÜRECİNE SİYASİ MÜDAHALEDE BULUNMA HAZIRLIĞI İÇERİSİNDE"

Bizim siyasetimizin karşısına kumpaslarla çıkanlar, kendi komplolarıyla baş başa kalacaklardır. Geçen hafta biliyorsunuz AYM, kapatma davasının seçim sonrasına bırakılması yönündeki başvurumuzu reddetti. Ret gerekçesi; elbette ki ret ve inkâr politikasıdır. AYM’nin bu kararı Saray’ın baskısı altında aldığını de çok iyi biliyoruz. AKP-MHP kumpas ittifakı, AYM eliyle seçim sürecine siyasi müdahalede bulunma hazırlığı içerisindedir. O yüzden kapatma davasına hazine bulmuş gibi dört elle sarıldıklarını hep birlikte gördük ve tanıklık ettik.

Fotoğraf: AAFotoğraf: AA

"ORGANİZE İŞLERLE GİZLİ TANIK İCAT ETTİLER"

Bunlar o kadar kirli ki, Hazine yardımının kesilmesi için emniyet aracılığıyla bir günde bir gizli tanık buldular, icat ettiler. Gizli tanık adına gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan, tamamen komploya dayanan 100 sayfalık bir ifade kurguladılar. Bunu da ışık hızıyla AYM’ye servis yaptılar. Hukukun temel ilkelerine göre hareket etmesi gereken Anayasa Mahkemesi de gizli tanığın servis yapılan gerçek dışı ifadelerine dayanarak, HDP’nin Hazine yardımına bloke kararı koydu. Tam bir tezgâh. Tam bir organize işler. Tam bir kumpas!

Savcıları, hâkimleri, kolluk güçlerini, valileri, imamları, bürokratları seçim kampanyasında ‘Truva atı’ gibi kullanan AKP-MHP, bunlarla yetinmemiş olacak ki, gizli tanıkları da seçim kampanyasına kattılar. İşleri gizli tanıklara kalmış durumdadır. İşte HDP hakkındaki kapatma davası Türkiye’nin tam bir özetidir. Bu kumpaslar sarkacı, iktidarın Türkiye’ye yerleştirmek istediği rejimin en net röntgenidir. HDP’ye yönelik kumpaslardan beslenmek isteyenlere diyorum ki, size buradan bir ekmek asla çıkmayacaktır. AYM’nin kayyımı gibi hareket eden iktidarın küçük ortağı da şunu iyi bilsin, sizin siyasetiniz çökecek, HDP daha da güçlenerek yoluna devam edecektir. HDP öyle sizin sandığınız, sizin bildiğiniz gibi küçük bir lokma değildir. Boğazınızda kalacak lokma ile uğraşmaktan vazgeçin. Bizi kendinizle kesinlikle karıştırmayın! HDP’nin mücadele geleneği ve Kürt halkı tarih boyunca öyle oyunlar ve öyle tuzaklar gördü ki, sizin bu kumpaslarınıza asla yabancı değildir. Seyit Rıza kendisine tuzak kuranlara “Sizin hilelerinizle baş edemedim” demişti. Ben de diyorum ki, Kürt halkı ve dostları sizin hilelerinizle de, faşizminizle de baş edecek, tuzaklarınızı bir bir bozacak örgütlü güce sahip iradeyle sizi kesinlikle yenecektir.

"TÜKENECEKSİNİZ, SİYASETTEN SİLİNİP GİDECEKSİNİZ"

HDP’siz bir seçim süreci tasarlayanlar bilsin ki, tasarılarınız çöp olacaktır. Biteceksiniz, tükeneceksiniz, siyasetten silinip gideceksiniz. Zaten oylarınız anketlerde de halkın nabzını yokladığımızda da günden güne eriyor. Bu erime sandıklarda mum gibi eriyecektir. Bundan hiç kimse şüphe duymasın. Bir gerçek daha var ki alınlarına yapışan Kürt düşmanlığıyla hep anılacaklar. Siz hileli zarlarla oynamaya devam edebilirsiniz! Ama bu satrançta HDP’nin yapacağı büyük hamleler karşısında da kesinlikle şah-mat olacaksınız! Bizden söylemesi. Milyonların demokrasi çıkışı karşısında tarihin en büyük bozgununa uğrayacaksınız.

"ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI MEŞRU DEĞİLDİR"

Anayasa'ya göre üçüncü kez aday olamazsın Erdoğan. Olamazsın. Bu çok açık ve nettir. Adaylığı meşru değildir. Buradan tarihe not geçmek istiyorum; aday olduğu takdirde meşruluğu olmayan bir adayla karşı karşıya kalacağımızı Türkiye halkları bilmeli ve görmelidir. Ama Anayasa’yı takmayacakları ortadadır. AKP Genel Başkanı yeniden aday olabilmek için ‘Kronometre 2018’de sıfırlandı’ dedi. 2018 öncesi yaptığı cumhurbaşkanlığı görevini kendisi yok saydı. Bu çok açık bir şekilde ifade edildi. Bu sayılmaz diyor. Yani kendi kendisini sıfırlıyor. Sıfırlamada usta olduklarını biliyoruz. Bugünkü Erdoğan 2018 öncesi cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstünü bir kalemle çizdi. Kendi cumhurbaşkanlığını kendisi tanımıyorsa halk sizi hiç tanımaz buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Ben de diyorum ki sıfırlamak için kendinizi bu kadar yormaya gerek yok halk zaten sizi sandıklarda sıfırlayacak. Ve Anayasa’yı sağa sola bükerek aday olacağınıza gelin bu işten vazgeçin çünkü sandıklarda halkın iradesini asla bükemeyeceksiniz. Cumhurbaşkanı olamayacaksınız, halk size sandıkta izin vermeyecek.

Hukuku hiçe sayan halkın kaynaklarıyla kendilerine imparatorluk yaratmak isteyen bu iktidara karşı dur demek tarihi bir sorumluluktur. Ekmeği umudu çalınan her bir yurttaşımız bir olursak ortak bir yolda buluşursak bu gidişatı tersine çevirmek mümkündür. 'Yeter artık' sesini öyle bir dalgalandıralım ki sarayın koltukları sallansın.

"BU ÜLKENİN İKİ KUTUPLU SİYASETE MAHKUM OLMADIĞINI BİLİYORUZ"

Bizler bu ülkenin iki kutuplu siyasete mahkum olmadığını biliyoruz. Yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Bu ülkenin tek bir sokağı olduğunu o sokağın da kendilerinden oluştuğunu sananlar iyi bilsin ki bu toprakların başka bir sokağı da var. Orada iradesini yok saydığınız Kürtler aleviler Ermeniler Süryaniler Rumlar Lazlar Pomaklar romanlar kadınlar emekçiler geçler var, başka bir ülke mümkün diyen milyonlar var. İşte bu güç HDP ile ve emek özgürlük ittifakıyla ortaya çıktı ve en güçlü toplumsal ittifaka dönüşmek için de çalışmalarını yürütmektedir. Hem emek ve özgürlük hem de Kürt ittifakımız bu toprakların en köklü mücadelelerinin birleştiği en köklü ittifaktır. Seçimlere ülkeyi büyük değişime ulaştıracak en geniş güç birliğiyle yani Emek Ve Özgürlük İttifakı ile yürüdüğümüzün altını çizmek istiyorum. Buradan tüm ülke halkına bir kez daha seslenmek istiyorum; kendi gücümüzle kendi mücadelemizi yeniyi emekten ve özgürlükten yana olanı yeni bir yaşamı beraber kazanabilir beraber inşa edebiliriz. Geleceği biz kuracağız. Bu yürüyüşü büyütmek bizim bu ülkenin halklarına karşı tarihi bir sorumluluğumuzdur.

"DAYANIŞMA KAMPANYAMIZ BÜYÜYOR"

HDP ile dayanışma kampanyamız çığ gibi büyümektedir. Öncelikle tüm halkımızı demokratik dayanışma içinde olan teşekkürü bir borç biliyorum. Dayanışma karanlığı dağıtır. kampanyamıza dünyanın farklı yerlerinden binlerce cevap verdi. Tiyatrolar HDP için oynanmakta, konserler HDP için düzenlenmekte, her masada bir yer HDP için açılmaktadır. Herkes bir gününü HDP’yer vermektedir."