Partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İBB'ye yönelik 'terör' teftişini değerlendirdi. Buldan, "İBB üzerinde bir kumpas başlattılar. Çifte yenilgi aldığınız İstanbul halkları, büyük demokrasi ittifakı ile sizi tarihin çöplüğüne gönderecektir" dedi.

Pervin Buldan: Rant muslukları kapandığı için İBB üzerinde bir kumpas başlattılar

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İçişleri Bakanlığınca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) başlatılan ‘terör’ teftişi hakkında, “İBB üzerinde bir kumpas başlattılar, 31 Mart'ın intikamını almaya devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

İstanbul üzerinden tüm ülkenin, tüm demokrasi güçlerinin tehdit edildiğini kaydeden Buldan, “Yandaşları İstanbul'dan geçiniyordu, belediyeyi kaybedince rant muslukları kapandığı için bu kadar saldırgan oldular ve yaralarının çok büyük olduğunu hepimiz biliyoruz.”

Buldan, şunları söyledi:

“(DİAYDER) Saray'ın yargısı Kürtçe barış, eşitlik, yaşam kelimelerini suç olarak iddianame içine yerleştirmişler. Bunlar çukurun da çukuru. Kendi zihniyetlerinde barış yok, birlik yok, onur yok... Bu insanlarda bunlar olduğu için ve Kürtçe yazıldığı için kendilerine görev olarak koymuşlar. Bu kavramlardan mahrum olduğunuzu ve bu kelimelerden korktuğunuzu iyi biliyoruz. Bir kelime de biz ekliyoruz: Bitti, bitiyor, gitti gidiyorsunuz.

'İSTANBUL HALKLARI SİZİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖNDERECEK'

Yolsuzluk, hırsızlık, yalan, talan döneminizi bitirecek bir halk var. 31 Mart bir başlangıçlı, arkası daha büyük gelecek. Çifte yenilgi aldığınız İstanbul halkları, büyük demokrasi ittifakı ile sizi tarihin çöplüğüne gönderecektir. İstanbul faşizminize de demokrasi kumpaslarınız da geçit vermeyecektir. Suçlu arıyorsanız suçlularla fotoğraf albümünüze ve aynaya bakarsanız suçluları orada göreceksiniz.

20 Aralık akşamı yurttaşa büyük tuzak kurdular. MB bir gecede tam 8 milyar dolar sattı. Bir de utanmadan halkın dövizlerini bozdurduğunu söylediler, bir kez daha yalan söylediler. Doları yükselten, satan ve düşük fiyattan toplayan yine kendi vurguncuları oldu. Bunların dertleri doları enflasyonu düşürmek değil, tek dertleri iktidarlarının düşmesini engellemektir. Bu yüzden suç işlemekten geri durmuyorlar.”

‘KARA BİR YILI GERİDE BIRAKTIK’

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yaşattığı kara bir yılı geride bıraktıklarını dile getiren Buldan, şöyle devam etti:

"2021, iktidarın politikaları nedeniyle siyasal, toplumsal, ekonomik ve sosyal yıkımların peş peşe yaşandığı bir yıl oldu. Hukuksuzluğun, keyfiyetin, yalanın, talanın, soygunun, yolsuzluğun, kumpasların yılı oldu. Kadınların, gençlerin, emekçilerin, tüm toplumsal kesimlerin, inançların, kimliklerin, doğanın ağır saldırı altında olduğu bir yılı yaşadık. Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye’nin temel sorunlarına çözüm üreten değil, toplumla mücadele eden, sorun üreten, eşitsizliği büyüten bir iktidar gördük. Gözaltı, tutuklamalar, cezaevlerinde işlenen insanlık suçları, kumpas davaları, demokratik siyaseti engelleme çabaları, tecrit, Kürtçeye yönelik tahammülsüzlükler, göçmenlere kadar uzanan ırkçı linç saldırıları, Kürt düşmanlığı iktidarın 2021 yılı karnesi oldu.

'TUTSAKLARA FİİLİ İDAM DAYATILIYOR'

Bugün tutuklu aileleri de seslerini duyurmak için burada, aramızdalar. Kendilerine hoş geldiniz diyorum. Evet, cezaevleri güncel ve yakıcı bir gündem olmaya devam etmektedir. Özellikle ağır hasta tutsaklar ağır hastalıkları ve cezaevinde kalamaz raporlarına rağmen işkenceli bir ölüm sürecine terk edilmektedir. Bu yüzden sadece Aralık ayı içerisinde 6 tutsak yaşamını yitirdi. Cezaevine sağ giren tutukluların tabutu çıkmaktadır. Bugün tutsaklara adeta fiili bir idam cezası dayatılmaktadır. Yine cezaevlerinde keyfi aramalar, görüş yasakları, darp, işkence, taciz ve tahliyelerin keyfi disiplin cezalarıyla engellenmesi yaygın bir uygulama halini almıştır.

Buradan Adalet Bakanlığına tekrar çağrıda bulunuyorum: Ailelerin feryadına kulak verin! Cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalara derhal son verin! Fiili idam cezasını durdurun! Yarın çok geç olmadan Aysel Tuğluk özelinde tüm hasta tutsaklara tahliye yolunu açın! Ölümlere sebep olmayın! İnfaz yakmalara son verin. Hukuka uyun! Düşmanlık hukuku Türkiye’ye bir şey kazandırmaz. Bundan vazgeçin. İktidarın cezaevlerindeki tabut siyasetine karşı yaşam siyasetini güçlü bir biçimde yürütmeye devam edeceğiz. Demokratik kamuoyunu ve siyasal muhalefeti yaşam siyasetini sahiplenmeye çağırıyorum."

MA-AA