Büyük bir coşkuyla gerçekleştirilen CHP’nin vizyon toplantısında neoliberal politikaya dair vurgular belirli tartışmaları da beraberinde getirdi. Uzmanlar, halkçı politikalar ile neoliberal politikaların bir arada işlenemeyeceğini aktardı.

Planlamada yurttaş göz ardı edilmemeli
Kılıçdaroğlu partisinin vizyon belgesini İstanbul’da açıklamıştı. (Fotoğraf: Depo Photos)

Umut SERDAROĞLU

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantıda partisinin vizyon belgesini açıkladı. 70 kişiye danışılarak hazırlanan vizyon belgesinin toplantısının ardından birçok konuya ilişkin sorular akıllarda yer edindi. Toplantıda önemli konular ele alınsa da neoliberal politikalara dair vurguların yer alması bir süre daha tartışmaların devam edeceğini gösterdi. BirGün’e konuşan Prof. Dr. Aziz Konukman ve Prof. Dr. Metin Özuğurlu açıklanan vizyon belgesinin halkçı politikalar ile güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

FARKLI PERSPEKTİF GEREKLİ

CHP tarafından açıklanan vizyon belgesinin sunum toplantısı hakkında konuşan Prof. Dr. Aziz Konukman toplantı olumlu bir hava yaratsa da belgede önemli eksikliklerin yer aldığını aktardı. Prof. Dr. Konukman şunları söyledi:

“Öncelikle söylemek gerekir ki organizasyon müthiş bir heyecan yarattı. AKP’den ilk defa bir gündemi çaldı. Neredeyse bütün kanallar bu toplantıyı yayımlamak durumda kaldı. Bu açıdan bakıldığında başarılı bir organizasyondu ancak düzenleniş biçimi formata uygun değildi. Bu tür vizyon hedeflerini her zaman siyasi figürler ya da teknik kadrolar açıklar. Açıklamaların ise dinleyiciye uygun olmadığını, çok uzun ve teknik sunumlar içerdiğini söyleyebiliriz. Ancak bu teknik sunumların içerisinde önemli bir kavram vardı. Sunum esnasında vergi reformundan bahsedildi. Vergi reformuyla ilgili toplumsal mutabakat gerektiğinden bahsedildi. Vergilerin şu anda yüzde 30’u doğrudan yüzde 70’i dolaylı olarak alınıyor. Anca vergi reformu sermaye karşıtı bir harekettir. Ancak buna dair herhangi bir açıklama yapılmadı. Burada emekçiye olumlu etki sağlayabilmek için sermayenin bir takım fedakârlıklarda bulunması gerekiyor. Anladığım kadarıyla bunlar bir sonraki konularda yer alıyor. Burada önemli olan mutlaka bir sonraki toplantı ya da görüşmede sosyalist iktisatçıların da tartışmaya dâhil edilmesi. Farklı iktisatçılardan reaksiyon alınmalıdır.”

Prof. Dr. Aziz KonukmanProf. Dr. Aziz Konukman

İNSAN ONURUNA YAKIŞMALI

Vizyon belgesinde neo-liberal politikaya dair vurgular yer aldığını da belirten Prof. Dr. Aziz Konukman şöyle devam etti:

“Altılı Masa’nın anayasa taslağında en önemsi olan 12’inci maddede “İnsan onuruna yakışır, insan onurunun dokunulmaz olduğu bir sistem kuracağız” ifadeleri yer alıyor. Peki, böyle bir anayasaya uygun iktisat politikaları neoliberal bir arka plana sahipse insan onurunun dokunulmaz olduğu bir sistem nasıl kurulacak? Eğer ekonomi politikaları neoliberal sistem üzerinden kurulduysa insan onurunun dokunulmaz olduğu bir anayasa düşünemezsin. İLO’nun dile getirdiği insan onuruna yaraşır ücret var. Neoliberal politikaların olduğu bir yerde o ücretlere yaklaşılamıyor. O yüzden vizyon içeresinde bu bölümün ciddi olarak tekrardan elden geçirilmesi gerekiyor. Diğer taraftan Sanayi 4.0’dan söz ediliyor. Peki, bunun emek piyasasına yansımaları nasıl olacak? Robotlar, yapay zekâ gelecek deniyor ancak burada emekçilerin işsiz kalma durumu olacak mı? Bu da mutlaka tartışılması gereken konulardan biri. Bütün bu sorunların vizyon belgesinde açıklanması tabii ki beklenemez ama sorun alanları olarak işaretlenmesi kesinlikle gerekiyor.”

ASLİ SORUN HÜKÜMET SİSTEMİ

CHP’nin vizyon belgesini değerlendiren Prof. Dr. Metin Özuğurlu ise CHP’nin stratejik vizyonununa göre Türkiye’nin asıl sorununun hükümet sistemi ile ilgili olduğunu söyledi. AKP’nin neoliberal politikalarının ülkeyi yıkıma sürüklediğini belirten Özuğurlu şunları söyledi:

“CHP’nin ikinci yüzyıl için ortaya koyduğu vizyon, Türkiye’nin ihtiyaçları çerçevesinde nasıl bir yere sahip? Her çözüm önerisi, sorunun ne olduğunu da söyler. CHP’nin stratejik vizyonuna göre Türkiye’nin asli sorunu hükümet sistemi ile ilgilidir; bunu kaynakların verimsiz kullanımı, yoksulluk ve çevre tahribatı izlemektedir. Mevcut hükümet sistemi, egemen ile iktidarı aynılaştıran işleyişi ile ne kurumsallaşma ne de sürdürülebilir olma kapasitesine sahiptir, o nedenle “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” önerisi, en azından bir makullük olarak geniş bir kabul görmektedir. Bu öneri temsili demokrasilerdeki Egemeni, yani kendini ulus olarak örgütlemiş halkı verili almaktadır. Öyle midir? AKP’li neoliberal yıllar, egemen bir varlık olarak ulusu, dolaysısıyla da halkı çözmüştür; dolayısıyla kuruluşla iç içe geçmiş vaziyette bir kurtuluş vizyonuna, egemenliğin kaynağı olarak halk/ulus inşasına da ihtiyaç bulunmaktadır.”

Prof. Dr. Metin ÖzuğurluProf. Dr. Metin Özuğurlu

HALKÇI POLİTİKALAR İZLENMELİ

Prof. Dr. Özuğurlu, CHP’nin vizyon belgesinin AKP’nin izlediği politikalardan çok ilerde olduğunu ancak halkçı bir politika olmadığını da sözlerine ekledi. Özuğurlu şöyle devam etti:

“Ben bir işçi sınıfı sosyalisti olarak, halk egemenliğinin halk iktidarı ile taçlandığı bir hükümet sistemini savunurum, ama bunu savunmuyor diye de CHP’yi eleştirmem. Ancak halkçı bir politika gibi yaklaşılmasını gerçekçi bulmam. Üstelik kapitalist sınıflar gibi kendi bencil çıkarlarını temsili mekanizmalarla ulus çıkarı mertebesinde örgütlemekte tarihsel deneyime ve siyasi maharete sahip sınıfların olduğu bir siyasal zeminde, bu meseleyi ciddiyetle ele almak gerektiğini düşünürüm. Vizyon belgesinin sosyal politika cephesi, AKP’nin pederşahi yoksulluk yönetiminin fersah fersah ilerisinde, lakin sosyal demokrasinin sosyal politika alanındaki evrensel tarihsel birikiminin gerisindedir. İlköğretimdeki ücretsiz yemek perspektifinin bir bütün olarak gıda, sağlık, eğitim, ulaşım, barınma gibi temel yaşam alanlarına da uygulanması gerekir ki sosyal demokrasinin tarihsel iddiasına uygunluk söz konusu olsun.”

***

NEBATİ’DEN ‘EPİSTOMOLOJİ’ YANITI

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yaptığı ‘epistemolojik kopuş’ göndermesine yanıt verdi. Nebati, “Daha fazla yatırım, daha fazla istihdam ve daha fazla üretime yönelen tüm epistemolojik kopuşlar bizimdir” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdroğlu, partisinin önceki gün erçekleştirdiği “İkinci Yüzyıl Vizyonu” tanıtım toplantısının ardından Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Nebati’ye göndermede bulunarak “Ekonomi ve endüstriyel dönüşüm alanlarında, Şampiyonlar Ligi'nin en iyi oyuncularıyla birlikte dünyayla rekabet edeceğiz. ‘Epistemolojik kopuşlar’ onların olsun. bizim Türkiye vizyonumuz budur. Türkiye’nin hak ettiği standartlar da budur” ifadelerini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine yanıt veren Nebati sıcak para peşinde koşmadıklarını öne sürdü.