Adana’da polisin Suriyeli Ali El Hemdan isimli genci kalbinden vurarak öldürmesini Valilik ‘kaza’ diyerek savundu. Polisin yargısız infaz yaptığını söyleyen İHD Genel Başkanı Türkdoğan, “Polis bu cesareti iktidardan alıyor” dedi

Polis öldürdü valilik ‘kaza’ dedi!

DİLAN ESEN

Adana’da salgın nedeniyle sokağa çıkması yasak olan 20 yaşın altındaki Suriyeli Ali El Hemdan, polisin ‘‘Dur’’ ihtarına uymadığı iddiasıyla kalbinden vurularak öldürüldü. Şüpheli polisin tutuklandığı açıklanırken Adana Valiliği ise olayı ‘kaza’ ifadesiyle savundu.

Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Sucuzade Mahallesinde polisin uygulama yaptığını gören Ali El Hemdan, ara sokağa girip koşmaya başladı. Bunun üzerine F.K. isimli polis, tek el ateş ederek, 3 metreden genci vurdu. Ali El Hemdanyaşamını yitirdi. Bir tekstil atölyesinde çalıştığı aktarılan Hemdan’ın, 20 yaşından küçüklerin sokağa çıkma yasağı olduğu için polisi görünce korkup kaçtığı bildirildi.

Hemdan’ın ön otopsi raporunda, göğsünün sol üst kısmından vurulduğu ve buna bağlı olarak yaşamını yitirdiği aktarıldı.

GÖRÜNTÜLER ‘KAZA’ DEMİYOR

Adana Valiliği yaptığı açıklamada olayın ‘kaza’ olduğunu savundu. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimizin uygulama yaptığı esnada, uygulama noktasında ‘dur’ ikazına uymayarak kaçan Suriye uyruklu Ali H. isimli şahıs, uyarı ateşi açılması esnasında kazaen yaralanmıştır. İlgili polis memuru, açığa alınmış olup adli ve idari tahkikat devam etmektedir.”

Hemdan’ın vurulmasının hemen sonrasında yaşananlar ise bir yurttaş tarafından görüntülendi. Çekilen videoda, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin vurulan gence kalp masajı yapıp ambulansa bindirdiği görülüyor. O esnada yurttaşın “Çocuğun peşinden koştu, polis. Durmayınca vurdu, kalbinden” dediği görüldü. Olay sonrası hastaneye kaldırılan Hemdan, hayatını kaybetti.

DİREKT HEDEF ALMIŞ!

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı da şüpheli polis memuru F.K.’nin ‘kasten öldürme’ suçundan Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildiğini açıkladı. Şüpheli polisin daha sonra tutuklandığı belirtildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube Başkanı İlhan Öngör, görgü tanıklarından bilgi aldıklarını söyledi. Görgü tanıklarının, polisin Hemdan’ı direkt hedef alarak vurduğunu söylediği aktaran Öngör, polisin orantısız güç kullanarak bu eylemi gerçekleştirdiğini belirtti.

CESARET İKTİDARDAN GELİYOR

Hemdan’ın öldürülmesinin bir yargısız infaz olayı olduğunun altını çizen İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, polisin silah kullanabilmesi için karşıdaki kişinin, can güvenliğini tehlikeye düşürecek bir davranışta bulunması gerektiğine dikkat çekti.

Polisin kaçan bir kişinin arkasından ateş etme yetkisinin olmadığını hatırlatan Türkdoğan, şöyle konuştu: “Durdurulan kişi gencecik bir çocuk ve silahsız olduğu belli, zarar vermeden yakalamak zorundasınız. Polis hakkında ‘muhtemel kastla öldürmek’ten işlem yapılması gerekiyor. Eğer bu yapılmazsa o zaman cezasızlık devreye giriyor. Bu somut olayda ortaya çıktı ki polisin kesinlikle böyle bir yetkisi yoktur. Bu bir genel asayiş uygulaması değil.

Polis bu cesareti iktidardan alıyor. Devamlı cezasızlık politikası izleniyor, ülkede etkili bir soruşturma yok. Soruşturmalar davaya dönüşse de en fazla 2 yıl hapis cezası verilip, para cezasına dönüştürülüp erteleniyor.”

YANDAŞLAR ÇARPITTI

İktidara yakın medya organları ise haberi polisin genci ‘yanlışlıkla’ ve yalnızca ‘bacağından’ vurduğunu iddia ederek servis etti. Olay yeri fotoğraflarında ise kurşunun Ali Hemdan’ın göğsüne saplandığı görülebiliyor. Yandaş medya Suriyeli bir genci vuran polisi haklı olarak göstermiş oldu. İhlas Haber Ajansı haberi, ‘Uygulamadan kaçan genç yanlışlıkla vuruldu’ şeklinde servis ederken Milliyet gazetesi ise internet sitesinde ‘Polisin uygulamasından kaçtı, bacağından vurularak yaralandı’ başlığıyla gördü. Bir diğer iktidara yakın medya organı A haber ise ‘Adana’da polisin uygulamasından kaçan genç, bacağından vurularak yakalandı’ dedi.

SORUMLULAR HESAP VERMELİ

Adana Barosu Başkanı Veli Küçük ise yayımladığı açıklamada, olayın ayrıntılı bir şekilde araştırılarak sorumluların cezalandırılmasını istedi. Polisin görev ve sorumluluklarının net bir şekilde tanımlandığını hatırlatan Küçük, şu açıklamayı yaptı: “Polis, her koşulda zor ve silah kullanan değil, aksine koruyan ve gözeten olmalıdır. İlimizde yaşayan ve son derece vahim bu olayın her yönüyle titizlikle ve hassasiyetle araştırılarak bir an evvel aydınlatılmasını, bölgedeki tüm kamera kayıtlarına el konulmasını, kastlı bir unsur varsa tespit edilerek sorumluluğu olanların hak ettikleri şekilde adalete hesap vermesini bekliyoruz.”