Berkin’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın duruşmasında 9 tanık polisten sadece biri sanık Fatih Dalgalı’yı hatırlayabildi

Polisler sanığı ‘hatırlayamadı’

Uğur Şahin-Zeynep Kuray

İstanbul Okmeydanı’nda Gezi Direnişi sırasında polisin attığı biber gazı fişeğinin başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın öldürülmesinde ilişkin açılan davanın 5’inci duruşması dün görüldü. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya, “Olası kastla öldürmek” suçundan yargılanan ve halen Van İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan sanık polis Fatih Dalgalı SEGBİS ile katıldı.

Duruşmada ilk olarak Avukat Sinan Zincir dinlendi. Olay günü gazete almak için evden çıktığını anlatan Zincir, olaya yakın bölgede 3-4 kişilik polis grubu ile birkaç gencin olduğunu, polisin gençlere gaz attığını, o sırada gaz kapsülü başına isabet eden Elvan’ın başını tutup ‘anne’ diye bağırdıktan sonra koşmaya başladığını söyledi.

‘Cebinde hiçbir şey yoktu’
Ardından Avukat Kaan Kıvılcımer tanık olarak dinlendi. Kıvılcımer, yaşananları şöyle anlattı: “Sabah saat 07.00 sularında Berkin hastaneye getirildi. Berkin’i ilk olarak acil serviste sedyede gördüm. Geldiğinde şuuru kapalıydı. Şuuru yerine gelsin diye ellerini tuttum ve seslendim. Ellerini tuttuğumda ceplerinde elime değen sert bir cisim yoktu. Aradan 1 buçuk saat geçti ve ‘Berkin’in cebinde patlayıcı olduğu’ söylendi. Hastane polisine gittik ve patlayıcıları görmek istediğimizi, resim çekip tutanağa ekleyeceğimizi söyledik. Ancak bize herhangi bir şey göstermediler.”

Israrla göstermediler
Tanık olarak dinlenen bir diğer Avukat Fatih Onur Lengerli ise şunları söyledi: “Hastane polisi, ‘Berkin’in cebinde patlayıcı olduğunu’ söyledi. Görevli avukat olduğumuzu ve var denilen patlayıcıları görmek, tutanağa almak istediğimizi söyledik. Polis de ‘Öyle bir zorunluluğumuz yok’ dedi. Polis o kanıt neyse göstermemekte ısrar etti.”
Olay günü hastanede acil servisinde görevli memur olarak çalışan Cemal Aksoy ise, “Elbiselerinden başka 9-10 tane maytap vardı. Tam hatırlamıyorum. Elbiselerinde kan vardı. Hastane polisine teslim ettim” dedi. Bunun üzerine söz alan Sami Elvan, “İzin olmadan veremem diyor, 5 dakika sonra bize kıyafetleri verdiler. Neden? 5 dakikada ne değişti?” diye sordu. Aksoy ise, “Torpiller hariç elbiseleri verin demiş savcı. Kurşun deliği yoksa verin dediler” diye cevap verdi. Anne Gülsüm Elvan’ın “Bir çocuğun cebine kaç tehlikeli madde sığabilir?” sorusu üzerine Aksoy, “Ben cebinden çıkarken görmedim, bana teslim edildi” dedi.

Elvan Ailesi avukatlarından Can Atalay, Aksoy’dan o gün hastanedeki görevli avukatları teşhis etmesini istedi. Aksoy, duruşma salonunda bulunan avukatları teşhis edemedi.

Göz rengini sordu
Ardından tanık Asaf Eşgünoğlu’na olay anının görüntüleri izletildi. Görüntüleri izledikten sonra ateş eden kişinin sanık polis Fatih Dalgalı olduğunu söyleyen Eşgünoğlu’na Dalgalı’nın avukatı “Ateş eden polisin göz rengini hatırlıyor musun” diye sordu. Avukatın bu sorusu salonda gülüşmelere neden oldu. Tanık Denizcan Parlak da olay anına ilişkin izletilen görüntülerden sanık polis Fatih Dalgalı’yı teşhis etti. Bu sırada fenalaşan anne Elvan, “4 yıl oldu hâlâ oğlumun katili kim bulunamıyor” diyerek tepki gösterdi. Gözyaşları içinde salondan bir süreliğine dışarı çıkan Elvan, “Katilsiniz, katil” diye bağırdı.

Kimse tanımıyor!
Olay sırasında sanık polis Fatih Dalgalı ile aynı grupta çalışan polisler tanık olarak dinlendi. SEGBİS ile duruşmaya katılan polis Mesut Çiftçi, görüntülerin izletilmesi üzerine kolu sargılı kişinin Fatih Dalgalı’yı benzediğini söyledi. Çiftçi haricinde dinlenen tüm polisler izletilen görüntülerin seçilemediğini savunarak, kişileri tespit edemedi. Erzurum’dan SEGBİS yoluyla bağlanan Yahya Taş ise, basında çıkan haberlerdeki görüntülerdeki bir kişinin Fatih Dalgalı’ya benzettiğini söyledi. Bu sırada Av. Can Atalay, tanığın sözünü ettiği görüntünün Ulusal Kriminal Büro’nun üzerinde iyileştirme çalışması yaptığı görüntüler olduğunu söyledi. Bu esnada sanık avukatları Atalay’a tepki gösterirken, tanığın 1 ay önce davada tanıklık yapacaklarına ilişkin tebligat geldikten sonra grupta görevli kişilerin fotoğraflarının gösterildiğini söylediği duyuldu.

Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklama talebinin reddine karar verdi, duruşmayı 10 Mayıs’a erteledi.