Google Play Store
App Store

Sırbistan’da Vučić iktidarını sarsan protestolar sürüyor. Belgrad Üniversitesi’nden Milosavljević “Sistemin sorunlarının kökenlerini eleştirel bir şekilde incelerken mücadele ile politize olmuş yeni bir nesil geliyor” diyor.

Politize olmuş yeni nesil geliyor

Umut Can FIRTINA

Sırbistan, aylardır ülke tarihinin en büyük öğrenci isyanı ve büyük bir sosyal değişim potansiyeli taşıyan devamındaki sokak hareketlerini yaşıyor.

Protestolar, kasım ayında Novi Sad kentinde tren istasyonundaki beton sundurmanın çökerek 16 kişinin yaşamını yitirmesiyle başladı. Ülkeyi 13 yıldır yöneten Devlet Başkanı Aleksandar Vučić ve hükümetten hesap soran ancak Belgrad Üniversitesi’nde başlayan 15 dakikalık saygı duruşu eylemleri, iktidara yakın bir grubun saldırısıyla bir anda ülke çapında üniversite işgallerine dönüştü.

Hükümete yönelik öfke büyürken protestolar Başbakan Milos Vucevic’in yanı sıra birçok bakanı koltuğundan etse de öğrenciler, tüm talepleri karşılanmadan sokakları terk etmeyeceklerini söylüyor. Şimdi 50’den fazla üniversitede işgaller sürerken çiftçiler, eğitimciler, lise öğrencileri gibi birçok sosyal katmanın da eklendiği kitlesel protestolar düzenleniyor.

Belgrad Üniversitesi Felsefe ve Sosyal Teori Enstitüsü’nden Araştırma Görevlisi Dušanka Milosavljević, Sırbistan’da öğrencilerin isyanıyla başlayan protestolara ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Sırbistan’daki isyanın başını çeken öğrenciler neye karşı çıkıyor? Protestolar hükümet karşıtı gösterilere nasıl evrildi?

Ayaklanmanın yaşandığı son aylarda öğrenciler, eylemlerinin doğrudan mevcut rejimi hedef almadığını, daha ziyade Novi Sad'daki gibi trajedilere olanak tanıyan ve yolsuzluğu kolaylaştıran daha geniş bir sisteme karşı olduğunu sık sık vurguladı. Basit ve genel öğrenci taleplerinin karşılanmaması, protesto eden öğrencilere ve vatandaşlara yönelik sürekli saldırılar ve paramiliter baskı aygıtının seferber edilmesiyle birleşince, Vučić rejimi ile öğrenci protestosu arasındaki gerginliği artırdı.

Dušanka Milosavljević
Belgrad Üniversitesi Araştırma Görevlisi

Peki, öğrencilerin talepleri nedir?

Öğrenciler görünüşte basit taleplerde bulunuyorlar: Novi Sad'daki tren istasyonu çatısının yeniden inşasına ilişkin tüm belgelerin yayımlanması, öğrencilere yönelik saldırılardan sorumlu olanların cezai kovuşturmaya uğratılması, protestocu öğrencilere yönelik cezai suçlamaların düşürülmesi ve yükseköğretim bütçesinde %20 artışla birlikte öğrenim harçlarında %50 indirim yapılması. Yolsuzluğa karşı olduklarını vurguluyor, hukukun üstünlüğünü, yasal normlara saygıyı, kurumların düzgün işleyişini ve hem ahlaki hem de cezai hesap verebilirliği talep ediyorlar.

Sırbistan’daki sosyal hareketlilikte gençler nasıl özne haline geldi?

Gençler bu protestoların belkemiği haline geldi, zira ayaklanma ülke çapında koordineli bir çabayla fakültelerini bloke eden öğrenciler tarafından başlatıldı. Doğrudan demokratik plenumlar aracılığıyla kendi kendilerine örgütleniyorlar; bu plenumlarda tüm kararlar, bir kişi-bir oy ilkesi izlenerek, yoğun tartışmaların ardından kolektif olarak alınıyor. Çok sayıda çalışma, gençlerin siyasi partiler gibi geleneksel siyasi kurumlara güven duymadığını ve katılımcı, tabana yayılan aktivizm modellerine ve yeni toplumsal hareketlere katılmaya daha yatkın olduklarını gösteriyor.

Peki, siyasi muhalefetin sokaktaki hareketle ilişkisi nasıl? Protestocular geleneksel muhalefete nasıl bakıyor?

Siyasi muhalefetin halk arasında kayda değer bir desteği yok. Tanık olduğumuz temsil krizi, öğrenci plenumlarının, kendilerine sık sık faydalanmacı bir tavırla yaklaşan muhalefet partilerinden uzak durmasına da neden oldu. Öğrenciler, siyasi muhalefetin kendi mücadelelerini sömürmesini veya siyasi çıkar kazanmak ya da iktidarı ele geçirmek uğruna bu mücadeleye el koymasını istemiyor.

Kitlesel sokak hareketleri Sırbistan’da ilk kez yaşanmıyor. Vučić, 12 yıllık yönetiminde daha önce de protestolarla karşılaştı. Bu sefer farkı ne?

Temel fark, bu protestoların bir liderinin olmaması, fırsatçı bireylerin kendilerini dayatmasına veya liderlik kurmasına izin vermemesi ve bu konuda doğrudan demokratik örgütlenme modeli tarafından desteklenmesidir. Ayrıca, öğrenci hareketi toplumdaki diğer ezilen gruplarla bağlar kurmaya çalışıyor ve bu durum, daha önce yaşanmamış bir şekilde, işçi sendikalarıyla ittifaklar kurulmasına yol açıyor. Son olarak önemli bir fark da, önceki seferberlik dalgalarının aksine, hareketin şimdi kurumları bloke etme, iş bırakma eylemleri ve grevler gibi daha etkili mücadele yöntemleri kullanmasıdır; oysaki önceki protestolar, kurumlar üzerinde herhangi bir gerçek baskı kuramayan barışçıl yürüyüşlerle sınırlı kalmıştı.

Öğrenci protestolarından çıkan en önemli kazanımlar neler? Sırbistan’ın siyasal ve sosyal yapısında ne gibi değişikliklere yol açabilir?

Hükümetin o gün şehir içi ve şehirlerarası ulaşımı durdurma kararına rağmen, 15 Mart'taki protesto Belgrad'da yüz binlerce insanı bir araya getirdi. Yetkililerin kargaşa çıkarma girişimlerine rağmen protesto, büyük bir olay yaşanmadan barışçıl geçti. Sonuçları ise zamanla görülecek.

Bir yandan, giderek daha fazla insan yerel topluluklarındaki halk plenumlarına katılıyor ve yerel yetkililere direniyor. Diğer yandan, şimdilik mücadeleyi daha da radikalleştirmeye yönelik somut öneriler yok gibi görünüyor, zira son haftalardaki örgütlü eylemlerin çoğu büyük ölçüde savunmacı ve tepkisel nitelikteydi.

Ancak Bu ayaklanmanın en büyük katkısının, radikal mücadele yöntemlerine katılarak politize olmuş; dayatılan ikilikleri reddeden, parlamenter siyasetin ve temsili demokrasinin eksikliklerini fark eden, sorunların kökenlerini eleştirel bir şekilde incelerken siyaset üzerine daha derinlemesine düşünebilen yeni bir nesil
olacağına inanıyorum.

Devlet Başkanı Vučić, yaşananların birçok ülkede gördüğümüz, Batı emperyalizmi destekli “renkli devrimlerden” biri olduğunu söylüyor. Bu iddiasına ilişkin ne söylersiniz?

Vučić “renkli devrim” argümanına başvurmak zorunda kalıyor, çünkü halkımızın kapitalizme geçişe, özelleştirme yoluyla toplumsal ve kamusal mülkiyetin yağmalanmasına, kitlesel işten çıkarmalara ve neoliberal reformlara yol açan önceki renkli devrimle ilgili olumsuz deneyimleri var.

Ancak, renkli devrim argümanı geçerli değil, çünkü hiçbir küresel güç protestoları desteklemedi; aksine, tüm üst düzey yetkililer Aleksandar Vučić'i kararlılıkla destekliyor. Şu anda Avrupa Birliği'nin mevcut hükümetin devamında en büyük çıkarı bulunuyor. Zira bu hükümet Alman otomotiv endüstrisinin ihtiyaçlarına hizmet edecek Jadar Vadisi'ndeki lityum madenciliği projesinin uygulanmasını kolaylaştırıyor.