Polonya’da daha önce 10 Mayıs’ta yapılması planlanan ancak pandemi nedeniyle ertelenen seçimlerin ilk turu yarın yapılacak

Polonya’da kritik Cumhurbaşkanlığı seçimi

Doğuş Sarpkaya / Wroclaw

Polonya’da daha önce 10 Mayıs’ta yapılması planlanan ancak pandemi nedeniyle ertelenen seçimlerin ilk turu yarın yapılacak.

Polonya'da aslında 10 Mayıs'ta yapılması gereken cumhurbaşkanlığı seçimi bu pazar gerçekleştirilecek. Beşi mecliste grubu bulunan partiler tarafından desteklenen toplam on bir adayın katılacağı seçimde ilk turda çoğunluğa ulaşan aday cumhurbaşkanı olacak. İlk turda hiçbir adayın yüzde elliye ulaşamaması durumunda, 12 Temmuz Pazar günü ikinci tur yapılacak.

Seçim kampanyasının ilk günlerinde görev başındaki Andrzej Duda'nın (PiS) zaferi çantada keklik gibi gözüküyordu. Fakat son anketler Duda’nın oy oranının yüzde 40'a kadar gerilediğini, kısa süre önce adaylığını açıklayan Varşova'nın liberal belediye başkanı Rafał Trzaskowski’nin de aradaki puan farkını kapatmaya başladığını gösteriyor. Tüm Polonya’da aynı soru soruluyor: Trzaskowski, PiS'in iktidarını yıkabilir mi?

BAŞKA BİR SEÇENEK

Ukrajinska Pravda'dan Jurij Pantschenko’ya göre, seçime son anda katılan liberal muhalif aday Rafał Trzaskovski'nin şansı yüksek: “Trzaskovski 10 Mayıs'ta yapılacak seçimler ertelendiği için cumhurbaşkanlığına aday olabildi. Üstelik ilk günden bu yana eşit koşullarda yarışmıyor. Kendisine destek olanların imzasını toplamak için en az zamanı olan adaydı Trzaskovski. Seçim bütçesi de rakip adaylarınkinden üç kat daha az. Ama bütün bu zorluklara rağmen anketlerde şimdi ikinci sırada yer alıyor. Ve asıl önemlisi, anketlerin, 12 Temmuz'da yapılması olası ikinci tur oylamada Andrzej Duda'yı alt edebileceğini gösteriyor olması.”

Macar haftalık gazetesi hcv’den Gábor Nagy’ye göre ise aşırı sağcı PiS’in karşısına merkez sağdan bir alternatifin gelmesi kötünün iyisini seçmek zorunda bırakılmak anlamına geliyor: “İktidardaki PiS'in, seçimin mayıs ayında yapılmasındaki ısrarı tesadüf değildi anlaşılan, çünkü adayı Duda'nın avantajının eriyeceğinden endişeliydi. ... Sonunda korktuğu başına geldi. ... Nitekim merkez sağ muhalefet Sivil Platform (PO) bu fırsatı doğru kullanarak adayını [Małgorzata Kidawa-Błońska] değiştirdi. ... Seçmenin önceliklerini dikkate aldığımızda [yeni aday] Rafał Trzaskovski'nin ikinci turu kazanması imkânsız değil. Bu gelişme bir taraftan da 2005'ten bu yana her seçimde kah birinin kah diğerinin galip çıktığı kıran kırana bir mücadele veren iki sağ parti (PiS ve Sivil Platformu) arasında yeni bir düelloya işaret ediyor.”

PİS'TEN NEFRET DOLU KAMPANYA

Ülkede seçim dönemine damgasını vuran bir diğer konu ise Andrzej Duda’nın seçim kampanyasını tümüyle LBGTİ karşıtı bir platforma taşıması. Varşova belediye başkanlığı döneminde LGBTİ haklarına yönelik bir takım icraatlarda bulunan Trzaskowski, aşırı sağcıların kürtaj ve okullardaki cinsel eğitim karşıtı kampanyalarına da göğüs germişti. Polonya’daki kiliseye yakın seçmeni Trzaskowski’den uzaklaştırmaya çalışan Duda ve kurmayları ayrımcılık dolu bir siyasi dil kullanmaktan çekinmedikleri bir seçim kampanyasına sarılmış durumdalar. Daha önce de gerici yasaları kabul ettirmek için özel çaba sarf eden, kürtaj ve cinsel eğitim yasaklarının yanında, boşanmanın kısıtlanmasını sağlayacak yasal düzenlemeleri de gündeme getirmeye çalışan hükümet, Covid-19 salgınını fırsata çevirerek, bu tasarıları bir bir hayata geçirmeye çalışıyor.

Gazeta Wyborcza'dan Dominika Wielowieyska bu kampanyayı Duda'nın sarılmaya çalıştığı bir can simidi olduğunu düşünüyor ve ekliyor: “Cumhurbaşkanlığı kurmaylarının hesabı şu: Duda'ya yüzde yüz sadık olan iktidardaki PiS’in seçmeni çok muhafazakar ve kilise dostu bir grup. PiS, muhalefet seçmeninin dağınık, güvensiz ve eksik olacağı ve oy kullanma görevini unutup 12 Temmuz'da belki de tatile gideceği umuduyla, seçimi ikinci tura taşımayı planlıyor. Andrzey Duda'nın tek umudu bu.” Buna karşı Rafał Trzaskowski’nin tavrı ise LGBTİ tartışmalarında sessiz kalmak olarak gözlemleniyor. Kendisine oy vereceğini düşündüğü muhafazakâr seçmeni ürkütmemeyi planlayan cumhurbaşkanı adayı, rakibinin nefret dolu saldırıları konusunda sessiz kalmayı tercih etmiş durumda.

POLONYA İÇİN KADER SEÇİMİ

Her ne kadar kötünün iyisi gibi gözükse de Rafał Trzaskovski Polonya’daki muhafazakarlaşmaya dur diyebilecek bir seçenek olduğu düşünülüyor. 2000’lerin başından bu ayna güçsüz ve dağınık olan sol muhalefet ise böyle bir olasılık sonrasında kendisini yenileyecek bir alan yaratabilir. Otoriter, pervasız, ayrımcılık dolu ve hukuksuz icraatları ile Avrupa’nın Recep Tayyip Erdoğan’ı olarak görülen Andrzej Duda’nın ve PiS’in alacağı bir yenilginin Avrupa’daki demokratik güçler için de anlamı büyük. Bu anlamıyla yarın yapılacak seçimin, Polonya için bir kader seçimi olduğu söylenebilir.