Premier Lig: Arsene Wenger yılları;  1996-2016 – Bölüm III…

Wenger’in son sezonlarda en çok eleştiri aldığı konulardan biri futbolcularına aşırı sadık olmasıydı. Kötü geçen sezonlardan sonra bile onları asla dışlamıyor, yeni pahalı transferler yerine her sezonda aynı yüzlerle devam etmeyi tercih ediyordu. Öyle ki, son 20 senede takımda 100’ün üzerinde forma giymiş topçu sayısı 48’di. Chelsea’de bu sayı 40 iken, Manchester United 35, Tottenham 30, Liverpool 27’de kalıyordu. Değişime değil, elinde olanın performansını artırmaya inanıyordu futbol bilgesi. Onunla geçen zamanlarda 162 futbolcu forma giymişti takımda. Bu sayı Manchester United’da 159 iken, Chelsea 191, Liverpool 192, Tottenham 193 futbolcu ile değişim rüzgârlarını anlatıyordu görmesini bilenlere. Çoğunluk taraftarın pahalı transferler istediği zamanlarda, o kendi gençlerine şans vermek istediğini söylüyordu her fırsatta. Yıldızlara değil kendi yıldızlarını yaratmaya inanan bir teknik direktörün elinde, zaman içinde nice genç, futbol âleminde adını duyurma fırsatı buldu. Sevimsiz Mourinho’nun, “Çocuk bakıcılığı yapmaktan takımını şampiyon yapamıyor,” cümlesi bu durumu en iyi özetleyendir sanırım…

Wenger’in en çok tartışılan yanı, transfer dönemlerinde para harcamaktan mümkün olduğunca kaçınmasıydı. Her başkanın hayalindeki teknik direktör modeli! (Bu vesileyle uzaklarda İlhan Cavcav’a da selam olsun). Geçenlerde okuduğum bir Wenger söyleşisinde, “Bana göre teknik direktör dediğin transfer dönemlerinde para saçarken, kulübün değil kendi parasını saçıyormuş gibi davranmalı” diyordu. Muhtemel onu anlatan en iyi cümle! 2012 senesinde takımdan ayrılmak isteyen Luis Suarez için Liverpool’a 40 bin bir Sterlin teklif veriyor, Liverpool başkanı John W. Henry bu teklifi, “Emirates’te ne içiyorlar bilmiyorum!” diyerek geri çeviriyordu. Suarez o yaz 65 milyon Sterlin karşılığında Barça’nın yolunu tutarken, Arsenal bir golcüyü daha elinden kaçırmıştı. Sanırım o dönem Suarez, Arsenal’in saflarına katılmış olsaydı, bugün kulübün müzesinde fazladan birkaç şampiyonluğu, tribünlerinde onu protesto eden daha az taraftarı olurdu…

Verilere dönersek, Wenger’in rakiplerine göre daha az para harcadığı gerçeği ortada. Son 20 senede Chelsea transfer dönemlerinde 1.396, Manchester United 1.144, Manchester City 1.266, Liverpool 1.022 milyon Sterlin harcarken, Arsenal 687 milyon Sterlinde kalmış. Wenger aynı sezon içinde 60 milyondan fazla transfer harcamasını sadece iki sezonda yaparken, dört büyük rakibi toplamda 34 sezonda 60 milyonun üzerinde harcamış. Onun döneminde sadece Chelsea’nin kasasından 11 sezonun her birinde 60 milyon Sterlinden fazla para çıkmış. Tevekkeli değil, Premier Lig tarihinin en pahalı 20 transferinin sadece üçünde Arsenal’in adı var, Manchester’in iki takımı listede yedişer kez yer alıyor.

•••

Güz zamanlarının kendini iyiden hissettirmeye başladığı, Arsene Wenger’in 67. yaşına bastığı zamanlarda, Emirates Stadı’nda Arsenal’in konuğu ligin yeni takımı Middlesbrough. Ev sahibinde kırmızı kart cezalısı Granit Xhaka yer almazken Santi Cazorla sakatlığından dolayı forma giyemiyor. Son yedi maçını kazanmış Arsenal ligin en formda takımı. Middlesbrough teknik direktörü Aitor Karanka, bu sezon hedeflerinin ligde kalmak olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Ligde 17. sıradayız, sezon sonunda aynı yerde olursak benim için yeterli.” Middlesbrough Arsenal’e karşı oynadığı son 31 maçta tek galibiyet alabilmiş, bu maçta işleri zor. Son 19 deplasman maçının sadece birinde kalelerinde gol görmemişler. Bu arada, Mesut Özil’e değinmeden geçmeyelim, Arsenal formasıyla sahaya çıktığı 90 lig maçında 18 gol, 33 asisti var 11 numaranın. Real Madrid’de forma giydiği zamanlarda 90 maçta aynı istatistiği yakalamış istikrar abidesi.

İlk dakikalarda topa sahip olan oyunu yönlendiren ev sahibi Arsenal sağ kanadı iyi kullanıyor. Bu dakikalarda savunmanın sağında oynayan Bellerin sürekli hücumda... 8. dakikada Mesut’un frikiği az farkla dışarda. İleride 10 numara Negrodo’yu yalnız bırakan misafir Middlesbrough 10 kişiyle kalesini savunuyor. 21’de Ramirez’in frikiği çataldan dönerken “Ah!”lar yükseliyor deplasman tribününden. 33’de Ramirez’in yakın mesafeden kafa vuruşunu köşeden çıkartıyor Cech. 37 numaralı Traore Arsenal savunmasını zorluyor bu dakikalarda. Cazorla’nın yokluğunda rakibi açmakta zorlanan, iki defansif orta saha Elneny ve Coquelin’in pozisyon yaratmakta zorlandığı ilk yarı golsüz kapatıyor.

59.982 taraftarın önünde ikinci yarıya baskılı başlıyor Arsenal. 53’te Sanchez’in soldan frikiği az farkla dışarda. 54’de yine Sanchez sahnede, vuruşunu köşeden çıkarıyor Valdes. 56’da kendi sahasından kaptığı topla hızlı çıkan Traore’nin köşeye vurduğu şutu Cech uzanarak kornere çeliyor. 65’de rakibini indiren Mustafi sarı karı görürken Arsenal tribünleri tedirgin. 67’de Iwobi yerini Lucas’a bırakıyor. Son dakikalarda golü bulmak için yükleniyor kırmızılı takım ama Middlesbrough savunmasını açamayınca maç golsüz kapanıyor…