Her futbol taraftarının hafızasına kazınmış, bir ömürde bir daha asla şahit olamayacakları bir 90 dakika vardır. Yaşı yetmeyenler için, onlardan biridir 1989 Mayıs ayında oynanan Liverpool-Arsenal maçı. O doksan dakikaya şahitlik etmiş olanlar hala anlatırlar o maçı, kimileri için futbolun güzel hikâyesi, kimileri için en acı gözyaşları…

İki takım arasında yine bir cuma akşamı oynanan maç vesilesiyle hatırlayalım o unutulmaz doksan dakikayı ve bahtı kara savunmacıyı…

1988-1989 sezonunda İngiltere futbol ligi 100. yılını kutlamaktadır, henüz Premier Lig kurulmamış, Chelsea ve Manchester City 1.Lige yeni yükselmiştir. İkisi de o yılların asansör takımlarıdır, Arap sermayesi henüz City’ye el atmamış, Ada futbolu Abramovich adını duymamıştır. Wenger Arsenal’in değil, Monaco’nun başındadır…

26 Mayıs 1989 tarihinde, sezonun son maçında Liverpool evinde Arsenal’i ağırlamaktadır. Alacağı bir puan Liverpool’a şampiyonluk için yetecektir, hatta tek farklı mağlubiyet halinde bile şampiyondur. Arsenal’in şampiyonluğu mucizelere kalmıştır, rakibini iki farkla yenmesi gerekmektedir. Birkaç iyimser futbol romantiğinin dışında, hemen her futbolsever Liverpool’a şampiyon gözü ile bakmaktadır. Yazın habercisi bir mayıs akşamında, tıka basa dolu tarihi futbol mabedinde bir şampiyonluğun beklenmedik hikâyesi o akşam yazılacaktır…

Maçın ilk yarısı golsüz tamamlanır. Anfield Stadı’nın müdavimleri o çok bilinen şarkılarını söylerken kutlamalara 45 dakika kalmıştır. Kale arkasındaki beş bin kadar Arsenal taraftarı sessiz bir şekilde maçı beklemektedir…

İkinci yarının başında Arsenal saldırmaya başlamış, Alan Smith’in golüyle öne geçince taraftarları coşmuştur. Ama bekledikleri gol bir türlü gelmez, hakemin kronometresi 90. dakikayı gösterdiğinde tüm Liverpool taraftarları maçın gelmek bilmeyen bitiş düdüğünü beklemekte, şampiyon takımlarını alkışlamak için saniyeleri saymaktadır. Liverpool’un kaptanı McMahon parmağıyla “bir dakika kaldı” işareti yaparak takım arkadaşlarını uyarmaktadır. Tam bitti derken futbol tanrıları misafir takıma gülümser ve bir ara pasına koşan Michael Thomas, kaleci Grobbelaar’ın üzerinden topu aşırtıp gol yapınca, Arsenal 2- 0 öne geçer. Londra takımı 90. dakikada gelen golle şampiyon olmuştur. Tüm Liverpoollu futbolcular oldukları yere yığılırken, golün kahramanı Thomas takım arkadaşlarının altında adeta ezilmiştir...

•••

O maçta Liverpool savunmasında 2 numaralı formayı giyen futbolcu 19 Kasım 1965’te Liverpool’da dünyaya gelmiş. A takımla ilk maçı 1986 senesinin Aralık ayında oyuna sonradan girdiği Charlton deplasmanında. 1992 sezonuna kadar kaldığı takımda 109 maçta sahaya çıktı, iki şampiyonluk yaşadı, Federasyon Kupasını kaldırdı. 1992 senesinde, takımın o yıllardaki hocası Souness tarafından Everton’a satılacak, ilerleyen zamanlarda Birmingham City, Blackpool ve kariyerinin son döneminde de futbolun sirki Amerika’da forma giyecekti. Günümüzde o futbol şehrinin iki takımında Federasyon Kupasını kaldırmış yegâne futbolcu olması kayda değer. Sonraları kaleme aldığı “The game of my life” adlı biyografisinde hayatında en büyük pişmanlığını, “Liverpool kariyerimde daha iyi olabilirdim!” cümlesiyle özetlemiş güler yüzlü savunmacı. Takvim yaprakları 1 Ocak 2012’yi gösterirken 46 yaşında aramızdan ayrıldı Garry Ablett, unutulmaz maçtaki rakibi David Rocastle gibi o da genç yaşta ender görülen bir boğaz kanserine yenik düşmüştü…

•••

Ablett’in ölüm yıldönümüne az kala, bu sezon ligin izlemesi en keyif veren takımı Liverpool, Arsenal deplasmanında. Lig tarihinde arka arkaya dört deplasmanda üç gol bulan tek takım Klopp’un öğrencileri. Ev sahibi Arsenal, Liverpool’a karşı oynadığı son üç maçı kaybetti. Sezon başında 4 farklı yenilgi Wenger’in kariyerindeki acı hatıralardan biri. 4-3-3 düzeninde başlıyor Liverpool, hücum hattında Mane, Firmino, Salah. Bu sezon tüm kupalarda 20 gole ulaşan ilk topçu Mısırlı, sezonun en iyi transferi. Roma’da top koşturduğu zamanlarda İtalyan basını tarafından “Mısırlı Messi” olarak anılırmış. Arsenal 4-2-3-1 dizilişinde, savunmanın solunda fizik olarak daha güçlü Kolasinac’ın yerine Maitland Niles’ı tercih etmiş Wenger. Hocasının kulüpte göreve geldiği 1996 senesinden bir sene sonra dünyaya geldi 1.77’lik çok yönlü savunma oyuncusu.

Arsenal maça üçüncü bölgede pres yaparak başlarken, Liverpool savunma arkasına attığı toplarla tehlike yaratmaya çalışıyor ilk dakikalarda. 11. dakikada sakatlanan kaptan Henderson’ın yerine Milner sahada. 15’ten sonra ev sahibi orta sahada top kaybı yaparken misafir takım Firmino ve Mane ile yokluyor rakip kaleyi. Liverpool savunmasının solunda Roberston, önündeki Mane ile birlikte geniş alan bulduklarında tehlikeli. 26’da aradığı golü buluyor Liverpool, Salah’ın sağdan ortasını kafayla tamamlıyor Coutinho. Giroud’un yokluğunda üçüncü bölgede top tutmakta zorlanıyor ev sahibi. İki takım arasındaki kalite farkı bariz ilk yarıda. Devrenin bitimine yakın Cech’in Salah’ın şutunu kurtarışı, dönen topa isabetli vuramayan Mane’nin kaçırdığı pozisyon kırılma anı. Arsenal’in rakip kaleyi bulan topunun olmayışı, oyun kurucusu Özil’in etkisizliği, Sanchez’in top kayıpları, savunmanın önünde oynaması gereken Xhaka’nın pozisyon hataları derken Liverpool farka gideceği devreyi tek golle kapatıyor.

İkinci yarıya bıraktığı yerden hızlı hücumcularıyla pozisyon yaratarak başlıyor Liverpool. 48’de Salah’ın vuruşunu mükemmel çıkarıyor Cech ama 52’de kaçırmıyor 11 numara. Fark ikiye çıkıyor. Bir dakika sonra ilk tehlikeli atağında golü buluyor Arsenal, kaleci Mignolet ve savunmadaki Gomez’in hatasını araya girerek kafayla gole çeviriyor Sanchez. 56’da Xhaka’nın uzaklardan füzesi, Mignolet’in hatası skoru 2-2’ye taşıyor. Farklı yenileceği maçta bulduğu beklenmedik goller coşturuyor Arsenal’i, 58’de Lacazette’in lokum gibi ara pasını kaçırmıyor Özil. İnanılmaz maçta beş dakikada bulduğu üç golle öne geçiyor ev sahibi. Hücumda etkili ama savunmada kırılgan Liverpool Mane ile 64’te net fırsattan yararlanamıyor. 70’te bu kez Cech’in hatasıyla beraberliği yakalıyorlar, Firminho’nun sert şutuna Cech’in müdahalesi yetersiz. 81’de sahanın en iyisi Mane’yi oyundan alıyor Klopp. İki takımın da orta sahayı zorlanmadan geçtiği son 15 dakikada başka gol olmayınca puanlar kardeş payı. Velhasıl iki takımın da Şampiyonlar Ligi iddiası sürüyor ama savunmalarına, bilhassa Liverpool kalesine acil takviye şart…