Baharın kapıda olduğunu hatırlatan Londra akşamında, zenginler kulübü Chelsea’nin ‘Stamford Bridge’ Stadı… Takımlarının Brighton karşısında oynayacağı lig maçından önce taraftarlar kurulması planlanan Avrupa Süper Ligi’ni protesto ediyor. Covid nedeniyle stada seyirci alınmıyor ama stadın dışı kalabalık, ‘Fulham Road’da sinirler gergin. Açılan pankartlardan biri, geldiğimiz çağın paraya bulanmış hazin görüntüsünde futbolun fotoğrafı, “Created by the poor, stolen by the rich”. (Yoksullar yarattı, zenginler çaldı). Meselenin özeti budur…


Bilir misiniz, 60’lı senelere kadar Ada’da tüm maçlar cumartesi günleri saat 15.00’te başlarmış, Millwall maçları hariç. Tersane işçileri cumartesi günleri yarım gün çalıştıkları için takımın maçlarını kaçırmasınlar diye biraz geç başlarmış onların maçları. Zaman içinde işçi sınıfının oyunu zengin eğlencesi haline dönüştü, ne hazin. Eski toprak bir futbol sevdalısı söylemişti, “eskiden futbol fakirler tarafından izlenen, fakirlerin oynadığı oyundu. Şimdi fakirler izlerken zenginler oynuyor.” Fakirlerin ancak ekranlarda izleyebildiği futbol, para kokan statlarda ortalama gelir düzeyinin üstünde olanların doldurduğu tribünler önünde, zenginler tarafından oynanıyor nicedir. Bir zamanlar işçi sınıfının doldurduğu tribünlerde şimdi dudak uçuklatan rakamlara localar kiralanıyor, tribünleri tersane işçileri değil, elit tabaka dolduruyor. Haliyle futbolun endüstrileşme süreciyle beraber açgözlülük artıyor ve zenginler sahip olduklarıyla yetinmeyip daha istiyorlar, malum Ada futbolunun Amerikalı kulüp sahiplerini doyurmak zor. Ah Arsenal, bilirim mazi kalbinde yaradır ama geçmişe dönmek ne mümkün! Protestoların kulüplere yayıldığı zamanlarda Arsenal’in sahibi 72 yaşındaki Amerikalı iş adamı Stan Kroenke’nin oğlu Josh, taraftarlarla yaptığı toplantıdan sonra girişim için önce özür diliyor, Avrupa Süper Ligi’nin gelecekte gündeme gelmesi durumunda taraftarlara danışacaklarını dile getiriyordu. Oysa 2003’ten beri şampiyonluk yaşamamış, son 5 sezonda Şampiyonlar Ligi’ne hasret kalmış bir orta sıra takımının Avrupa Süper Ligi ile anılması futbolun değişen yüzünü gösteriyor görmesini bilenlere… Arsenal nicedir futboldaki başarısıyla anılmıyor, geçmişin mirasını yiyen bir haramzade misali sadece parayla hatırlanıyor. Emirates Stadı’nın perdelerini açtığı zamanlarda eskiyi bilen bir Arsenal taraftarı söylemişti, ‘Highbury futbol kokardı, bu stat para kokuyor!’.

Kroenke demişken, ülkesinde sahibi olduğu takımlardan bazıları Los Angeles Rams, NBA’den Denver Nuggets, Colorado Avalanche, MLS kulübü Colorado Rapids… Ancak hiçbiri oynadıkları liglerde esamesi okunmuyor, hiçbirinin şampiyonluğu bulunmuyor. Mesela Colorado Rapids 2017-18 sezonunda 11 takımlı Major League Soccer (MLS) ligini 10. sırada tamamladı. Baba Kroenke Arsenal’in idaresini 1980 doğumlu iş adamı oğluna bırakmış kendisi Amerika’nın Missouri eyaletinde yaşıyor. Sezonda kaç maça gelir, Arsenal tarihini, efsanelerini ne kadar bilir, takımın kaç maçını izlemiştir, David Rocastle adını duymuş mudur muamma!

Bir de yeni kurulacak ‘Süper’ ligde küme düşmenin kaldırılması meselesi var ki, eyvah eyvah! Yakında sekizine basacak bizim Deniz bile “Relegeyşın olmadan olmaz. Relegeyşın olması lazım. Olmazsa takımlar niye maç yapıyorlar o zaman? Niye oynadılar ki o zaman?” diye soruyor. Gel de anlat futbol hastasına…

Diyeceğim o ki, 20 sene kadar ‘Big 5’ denetim firmalarından birinde çalışmış, babamın vefatından iki gün sonra bölümü kapatma gerekçesiyle kapının önüne konulmuş biri olarak naçizane görüşüm, Amerikalı iş adamı sadece paraya endekslidir, paradan başka her şey önemsizdir. Aslolan paradır, futbol kimin umurunda! Hani Avrupa Süper Ligi demişken…

Velhasıl Chelsea taraftarların protestosuyla başlayan, diğer kulüplerin o protestoya geniş katılımından sonra futbolun ölümü ertelendi, en azından şimdilik. Taraftarlardan gelen tepkiler üzerine Süper Lig’in 6 aday takımı projeden çekilmek zorunda kaldı, en azından şimdilik. Roman Abramovich, bir anda halk oyununun koruyucusu, seçkinlerin düşmanı oldu, en azından şimdilik… Ama düşmanın düşmanı her zaman dostunuz değildir ve futbolu hâlâ zenginler yönetmektedir. Paranın olduğu yerde şeytan bol olur ve zenginler şimdilik süper projeden vazgeçmiş görünseler bile niyetlerini belli etmişlerdir. Ve tabuta çakacakları son çivi beklemededir, en azından şimdilik…