Premier Lig’in açılış haftasında geçen sezonu şampiyon bitirmiş Chelsea’nin konuğu Burnley, kuzeyin 73 bin nüfuslu kasabasının bordo mavili takımı. Yerleşkenin nüfusuna orantılı taraftar sayısında Ada futbolunda ilk sıradalar. Geçtiğimiz sezon 21.401 kapasiteli Turf Moor Stadında oynadıkları 19 lig maçında 20.558 taraftar ortalaması yakalamışlar. 2016-2017 sezonunu Chelsea’nin 53 puan gerisinde, düşme hattının iki basamak üzerinde bitirdiler. 23 kişilik kadrolarının değeri PSG’nin Neymar için Barça’ya ödediği transfer ücretinin üçte biri kadar. Sezonun ilk haftasında konuk oldukları Londra deplasmanı vesilesiyle küçük kasabanın mütevazı takımına bir bakış…


Ada futbolunun dört profesyonel liginde şampiyonluk yaşamış üç takımdan biri Burnley FC, (diğer ikisi Wolves ve Preston). 1940’lı yıllardan 70’li senelerin ortalarına kadar esip kükremişler yeşil sahalarda. Bakmayın şimdilerde büyüklerin gölgesinde kalmış olmalarına, 1960 senesinde ligi şampiyon bitirmişler, ülke futbolunun en üst liginde iki şampiyonlukları var. Ligi 6. sırada bitirdikleri 1973-1974 sezonunda Arsenal 10, Chelsea 17. olmuş. O sezon Manchester United’in küme düşmüş olduğunu da hatırlatalım. 1987 senesinin mayıs ayında, profesyonel liglere tutunmaya çalıştıkları zamanlarda ligin son maçında Leyton Orient’i yenerek küme kaldıkları maç dönüm noktası olmuş. 2014-2015 sezonunda yükseldikleri Premier Lig’de bir sezon boy gösterdikten sonra küme düştüler, 2015-2016 sezonunda yeniden döndüler futbolun en görkemli sahnesine…

Efsaneleri Bob Lord adında bir kasap, Rus milyarderlerin, Katarlı şirketlerin futbola el atmalarından çok önce, 1955 senesinde kulübün başkanlığına getirilmiş. Kasabada doğup büyüdüğünden olsa gerek, koyu bir Burnley sevdalısıymış. Gergin mizacından mütevellit başkanlığı döneminde takışmadığı kimse kalmamış (Aziz Yıldırım’a selam olsun!). Kimi zaman maçlarına yeterli ilgiyi göstermeyen taraftarla çıkışır, kimi zaman rakip takımın yöneticileriyle kavga edermiş. Evlerinde oynadıkları bir maçta, Fulham başkanı Ernie Clay’i devre arasında stattan tekme tokat kovmuşluğu bile var misafirperver başkanın! Bir Federasyon Kupası maçı öncesinde, kulübe yeterli para verilmediği gerekçesiyle BBC’nin naklen yayın ekibinin stada girmesine izin vermemiş. Ama başkanlığı döneminde yaşanan onca gerginliğe, aleyhindeki onca protestoya rağmen tesisleşme ve ticari alanda hayli başarılıymış. Takımların antrenmanlarını statlarda yaptıkları zamanlarda ilk antrenman sahasını inşa eden kulüp olarak tarihe geçmiş. Ada futbolunda kulüp ürünleri satan mağaza fikri ilk kez ondan çıkmış. O yıllarda deplasmanlara uçakla giden ilk kulüplerden biriymiş Burnley. Takım ruhuna düşkünmüş, teknik direktörlerini mutlaka takımın forması giymiş eski topçulardan seçermiş. Taraftarla arası her daim sıkıntılıymış, öyle ki döneminde taraftar derneği kurulmasına “Bunlar ayağımı kaydırlar” diyerek izin vermemiş. 1981 senesinin aralık ayında 73 yaşında aramızdan ayrılmış nevi şahsına münhasır Burnley sevdalısı. Ömrü uzun olsun, hikâyesi ne kadar da Aziz Yıldırım’ı hatırlatıyor, değil mi!

Yeni sezonun ilk iki maçında futbolseverin 13 gol izlediği haftada Stamford Bridge Stadının konuğu Burnley 4-5-1 dizilişinde, eskilerin tabiriyle “Çanakkale geçilmez” felsefesi. 23 kişilik kadronun yaş ortalaması 23,1… Orta sahanın solunda oynayan 1992 doğumlu Robbie Brady 9 milyon Sterlinle takımın en değerli oyuncusu. Takımın teknik direktörü Sean Dyche 2013 senesinden beri, takımın başında, o sürede bir kez düşüp iki kez yükseldi kasabanın takımı. Chelsea’nin yeni transferi Batshuayi bu maçta sahada. 19 sene süren tek takımlı kariyerinden sonra Aston Viilla’ya transfer olan eski kaptanlarını unutmamış Chelsea taraftarı, kale arkası tribününde “JT Captain, Leader, Legend” flaması. Takımdan ayrılmış olsa da böylesine sevgiyle hatırlanmak kaç topçuya nasip ulur ki!

Hazard’ın yokluğunda çabuk hücuma çıkan ama 3. bölgede pozisyon üretmekte zorlanan Chelsea’de Kante çalışkanlığıyla takımın en göze batanı. Maçın kırılma anı 14. dakikada Cahill’in gördüğü kırmızı kart. O dakikaya kadar Chelsea’nin topla oynama oranı yüzde 79. Rakibin eksik kalmasıyla hücuma çok adamla çıkıyor Burnley ve 24’te golü buluyor, Sam Vokes’un vuruşuna hamle yapmakta gecikiyor Courtois. Golden sonra topa daha çok sahip olan Burnley (yüzde 58), 39’da farkı ikiye çıkarıyor, golün sahibi Sam Ward. Üçlü savunmada ısrarın bedelini ödüyor Conte’nin takımı ve 42’de Vokes’un kafası ile fark üçe çıkıyor. Chelsea, Premier Lig tarihinde ilk kez ilk yarıyı üç farklı yenilgiyle kapatıyor.

Yaz güneşinin ısıttığı 41.616 taraftarın önünde ikinci yarıya farkı azaltmak için başlıyor ev sahibi ama ileride Batshuayi çok yalnız. Kalesini çok adamla savunup önde olmasına rağmen oyun disiplininden kopmuyor Burnley, 58’de Batshuayi’nin yerine Morata sahada. 60’tan sonra Fabregas orta sahaya ağırlığını koymaya başlıyor ve 62’de Morata’nın kafa golüyle fark ikiye iniyor. Golden sonra deplasman takımın kalesi abluka altında ama direniyor Burnley. 81’de bu kez Fabregas 2. sarıdan oyun dışında kalınca rahatlıyor Burnley, Chelsea şimdi 9 kişi. Ama futbolun içinde iki eksikle golü bulmak da var, 88’de Luiz’in golüyle farkı bire indiriyor Conte’nin takımı. 90 dakikanın sonunda zor da olsa kazanıyor Burnley, sezonun ilk sürprizi onlardan. Velhasıl futbol küçüğün büyüğü devirme ihtimaliyle güzel, zaten bu yüzden sevmedik mi bu güzel oyunu…