PremIer Lig seyir defteri: Deplasman yolculukları-1

Bilir misiniz, Rusya 2. Liginde mücadele eden Luch-Energiya takımının rakibi Baltika Kaliningrad deplasmanı, futbolun en uzun deplasman yolculuğu olarak tarihe geçmiş. İki takımın futbol mabetleri arasındaki mesafe 10.305 kilometre, dile kolay. İkinci sırada yine o coğrafya, Zenit St. Petersburg ve Luch-Energia Vladivostok arasındaki mesafe 6.531 kilometre. Dünya futbolunun en görkemli ligi Premier Lig’de deplasman sorunu Rusya’ya nazaran devede kulak olsa da 2016-2017 sezonunda Sunderland sevdalıları Bournemouth deplasmanı için 1.136 kilometre katetmek zorunda kalmış. 2017-2018 sezonunda en uzun deplasman lige tutunma mücadelesi veren Newcastle United – Bournemouth arasında, iki kulüp arasındaki mesafe 566 kilometre. Ligin beş Londra takımı kuzey ve güneyde yer alanlara göre şanslı, 38 maçlık maratonun 22’sini şehirde oynuyorlar. Arsenal için en uzak deplasman 450 kilometre ötedeki Newcastle United…

Bizim futbol fakiri coğrafyada, sömestr tatiline çıkmış çocuklar misali takımların futbola ara verdiği zamanlarda, Ada futbolunda takımlarının maç trafiği tam gaz. Zaten marka değeri dediğin çalışarak kazanılır, dinlenerek değil! Velhasıl, 22 günde 8 maçlık futbol şölenine dalmış, bir hafta içinde ikisi evinden ırak üç maç oynayacak Arsenal’in deplasman yolcuklarına naçizane bir bakış…

Tadı tuzu olmayan, muhtemel gelenin gideni aratacağı bir seneyi daha geride bırakmaya hazırlandığımız zamanlarda Arsenal, Güney Londra’da Crystal Palace deplasmanında. 1924 senesinden beri Londra’nın Kartallarına ev sahipliği yapan Selhurst Park 26.074 kapasiteli, hayatın siyah beyaz olduğu yıllarda 30 bin Sterline mal olmuş. Tribünlerden biri 1958-1972 arasında takımın başkanlığını yapmış Arthur Wait’in adını taşıyor. Hikâyeye göre, 1969 senesinde yeni inşa edilmiş maraton tribününü açmak için Arsenal’i bir gösteri maçına davet etmişler. Ancak Kuzey Londra takımının talep ettiği ücreti yüksek bulunca, o tarihi maçı 10 bin Sterlin ödeyerek Real Madrid’le oynamışlar. 1962 senesinin Nisanında oynanan maç İspanyol devinin Londra’da boy gösterdiği ilk maç olarak tarihe geçmiş. Ada futbolunun asansör takımlarından Palace, 90’lı senelerde üç kez düşüp geri döndü. 1994-1995 sezonunda, Futbol Federasyonu ligdeki takım sayısını 22 takımdan 20 takıma indirince ligi sondan dördüncü bitirdikleri halde küme düştüler. 2005 senesinde düştükleri Championship’te geçirdikleri sessiz zamanlarda sonra 2012–2013 sezonunda döndüler bıraktıkları yere. Her ne kadar Arsenal için mesafe olarak uzak olmasa da ligin zorlu deplasmanlarından Palace deplasmanı, malum mahalleye ölesiye sevdalı gürültücülerin takımı. Geçen sezon evlerinde oynadıkları 19 lig maçında 25.161 taraftar ortalaması yakaladılar.

Senenin son perşembesinde, Arsenal, Selhurst Park Stadında geçen sezon, 1994 senesinden beri ilk kez mağlup olduğu rakibi karşısında. Wenger’in Premier Lig’deki 810. maçı, Alex Ferguson’un rekorunu kırmasına bir maç kaldığını hatırlatalım. 2017 senesinde ligde 11 yenilgi aldı Arsenal, Wenger döneminin en kötü senesi…

Arsenal 4-2-3-1 dizilişinde başlıyor maça. Sakatlık, form düşüklüğü, özel yaşantısında çalkantılar derken geçen sezonu Bournemouth’da kiralık geçiren, son haftalarda yükselişteki Jack Wilshere’in gösterisini izliyor o soğuk akşamda stadı dolduran 25.762 taraftar. Topa yüzde 70 oranında sahip olduğu, tempolu oyunu, müthiş pas trafiğiyle rakip kaleyi abluka altına aldığı ilk yarıda 25. dakikada Mustafi’nin golüyle öne geçiyor misafir takım. Rakip kaleyi 12 kez yokladığı ilk 45 dakikanın sonunda farkın artmamış olması ümit veriyor ev sahibi takıma. Arsenal’in kronik hastalığı, farkı artıramama yine nüksediyor maçta…

2013 senesinin Ocak ayında 10 milyon Sterlin karşılığında Manchester United’a transfer olan ama ne hikmetse takımda forma şansı bulamayınca Palace’a dönen Zaha’nın gösterisiyle başlıyor ikinci yarı. 49. dakikada soldan ceza sahasına girerek verdiği pası kaçırmıyor Townsend. Mahallenin takımı beraberliği yakalarken, aldığı darbeyle sersemlemiş boksör misali sendeliyor Arsenal. Ev sahibi galibiyet golü için yüklenirken, Arsenal’de Şilili çıkıyor sahneye, takımdan ayrılması beklenen Sanchez, 62’de kornerden gelen topa kalabalık savunmanın arasından köşeyi bulan vuruşuyla bir kez daha öne geçiriyor takımını. 66’da Wilshere’ın savunma arkasına attığı enfes pas ve Sanchez’in gol vuruşu maçın muhtemel en renkli anı. 89’da Tomkins’in kafa golüyle farkı bire indiriyor Palace ama teknik direktörleri Hodgson’un maç sonu basın toplantısında dile getirdiği gibi beraberliği kurtarmak için zaman yetmiyor…

Velhasıl, yakın ama zor bir deplasmandan galibiyetle dönüyor Arsenal. Henüz 18 yaşında, ilk kez 2010 senesinde Macaristan karşısında İngiltere Milli Takımıyla sahaya çıktığında Ada futbol tarihinin en genç millilerindendi Wilshere. 2018 Dünya Kupası’nda izleme fırsatı bulur muyuz bilinmez ama onun iyi oynadığı maçlarda deplasman yolcukları daha keyifli Arsenal adına…