PremIer Lig Seyir Defteri: Liverpool FC; şimdi her şey yeniden

“Ölecek miyim, tam da söyleyecek çağımda, söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda” der şair dizelerinde. Hasretle başladık madem, bir zamanlar ambargo koyduğu şampiyonluk kupasına nicedir hasret kalmış takımı yazalım bu yazıda, yeni senenin ilk günlerinde çıktıkları Tottenham Hotspur deplasmanı vesilesiyle hal ve gidişlerine göz atalım.

Şampiyonluk kupasını en son kaldırdıkları sene dünyaya gözlerini açanlar şimdilerde 30’lu yaşlara merdiven dayadı. O sene parmaklıklar ardında geçirdiği 27 seneden sonra Nelson Mandela özgürlüğüne kavuşmuş, güz zamanlarında Doğu ve Batı Almanya birleşmişti. Kim bilebilirdi ki 1972-90 seneleri arasında 11 sezonda şampiyonluk yaşamış, 70 ve 80’li senelerde sadece Ada futbolunda değil Avrupa arenalarında esmiş kükremiş takım o şampiyonluktan sonra kupaya hasret kalacak, kulübün kapısından 11 teknik direktör gelip geçecek ama hiçbiri şampiyonluk özlemine çare olamayacaktı. 2002, 2009 ve 2014’te çok yaklaştılar hasret kaldıkları kupaya ama olmadı, 2018-19 sezonunda topladıkları 97 puan bile yetmedi şampiyonluğa, oysa yakın geçmişte küçük şehrin büyük takımı Leicester City 81 puanla uzanmıştı kupaya. Şimdiki hocaları kupayı en son kaldırdıkları senenin yazında, 23 yaşına yaklaştığı zamanlarda Mainz 05 takımının saflarına katıldı, forvet olarak başladığı takımda ilerleyen zamanlarda savunmada görev alıyor, 2001’e kadar takımda kalıyordu. Futbol kariyeri sonrasında Mainz 05’i tarihinde ilk kez Bundesliga’ya taşımış olması, sekiz sene çalıştığı Borussia Dortmund’da yaşadığı iki şampiyonluk gelecek güzel günlerin habercisiydi.

Ocak ayının ortalarına yaklaştığımız zamanlarda Premier Lig’in açık ara lideri Liverpool, Kuzey Londra’da Tottenham Hotspur karşısında. Ev sahibinin şansı tutmuyor rakibi karşısında, karşılaştıkları son 14 maçın sadece birini kazanabildiler, dokuz maçta sahadan yenik ayrıldılar. Bu sezon hoca değişliği bile çare olmadı istikrarsızlıklarına, son beş maçın ikisinde galip gelirken iki maçta sahadan puansız ayrıldılar. Takımın iki ası Harry Kane ve Moussa Sissoko’nun sakatlıkları nedeniyle nisan ayına kadar sahalardan uzak kalacak olması önemli eksikleri. Liverpool’a gelince, ligde son 11 maçı kazanırken o maçlarda 28 gol buldular. 24 kişilik kadrosundaki oyunculardan 16’sı bu sezon gol hanesine adını yazdırmış, 17’si milli takımlarda forma giyiyor. İnanması güç ama takımın toplam değeri 1,07 milyar sterlin, uzaklarda adının başına eğreti ‘Süper’ sıfatı yapıştırılmış ligimizdeki 18 takımın toplam değeri 617,5 milyon sterlin, ülke futbolun marka değerinin özeti! Takımın yıldızı Sadio Mane’nin, son 9 maçta altı gol ve beş asisti bulunuyor.

4-3-3 dizilişinde başlıyor maça Liverpool, hücum hattında alışıldık Mane, Salah, Firmino üçlüsü. Rakip savunmanın sağında 20 yaşındaki Tanganga ilk resmi maçında. Misafir takım baskılı başlıyor, Totenham’da Kane’nin yokluğunda gol umutları Son, arkasında Alli, Moura ikilisi. Henüz 2. dakikada gole yaklaşıyor Liverpool, Chamberlain’in enfes pasında Firmino’nun gol vuruşu savunmadan dönüyor. İlk bölümde topu rakibe bırakıp sahasını çok adamla parselliyor Tottenham, savunmadan uzun toplarla çıkıp pozisyon üretmeye çalışıyorlar. İlk 15 dakikada Moura ve Son ile rakip kaleyi yokluyorlar ama vuruşları isabetsiz. Dakikalar ilerledikçe misafir ağırlığını koyuyor maça, tempoyu ayarlayan, oyunu yönlendiren Liverpool, solda Roberston sağda Alexander-Arnold geniş alanlarda çok etkili. 37’de aradıkları golü buluyorlar, ceza sahası içinde Salah, Firmino’nun önüne bırakıyor, altı pasın çaprazından uzak köşeyi buluyor 9 numara. Tottenham topu 3. bölgede tutamamanın, yediği baskının bedelini ödüyor, tribünler gidişattan hoşnutsuz. Liverpool topa yüzde 73 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi sekiz kez yokladığı devreyi tek farkla önde kapatıyor.

2. yarıya ilk devredeki gibi topu rakibe bırakarak başlıyor Tottenham, 50’de müsait pozisyonda gol fırsatından yararlanamıyor Alexander Arnold. Tottenham’ın orta sahasında takımdan ayrılması gündemde olan Eriksen etkisiz. 60’ta beraberliğe yaklaşıyorlar, Son’un vuruşu savunmadan dönüyor. 61’de Liverpool’da sakatlıktan yeni dönen Oxlade-Chamberlain yerini Lallana’ya bırakıyor. 69’da çifte değişiklik yapıyor Mourinho, Eriksen’in yerine Lo Celso sahada. Değişiklik hareket getiriyor takıma, Son ve Lamela ile net fırsatlardan yararlanamıyorlar. Uyanıyorlar ama geç oluyor, topa yüzde 63 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 13 kez yokladığı 90 dakikayı tek golle kazanıp ikinci Leicester City ile arasındaki puan farkını 16’ya çıkarıyor Klopp’un öğrencileri. Maç sonu basın toplantısında Klopp, sezonun en iyi oyununu oynamadıklarını ama 75. dakikaya kadar deplasmanda olmalarına rağmen topa sahip olduklarını, galibiyeti hak ettiklerini dile getiriyor. 38 maçlık yenilmezlik serisi, 1984 senesinin rekorunu kırarken 21 maçta topladığı 61 puan ile de kulüp tarihinde bir ilk gerçekleşiyor. Avrupa’nın beş büyük liginde hiçbir takımın tarihte 21 maçta 61 puan toplayamadığını hatırlatalım. O tarihi futbol şehrinin kırmızılı takımı 30 seneden sonra dolu dizgin şampiyonluğa koşuyor. Sahi ne demiştik, taraftarı olmasanız bile Liverpool’a hürmet, 70’li senelere yetişmiş olanlar için gönül borcudur.