Premier Lig seyir defteri: Oliver Giroud, her takıma lazım…

30 Eylül 1986’da Fransa’nın güneydoğusunda, 59.490 nüfuslu Chambéry şehrinde dünyaya gelmiş Fransız golcü. Doğduğu, çocukluk yıllarını geçirdiği şehre yakın Froges kasabasında merak salmış futbola, yerel takım Olympique Club de Froges’in miniklerinde geliştirmiş hünerlerini. 13’üne bastığı zamanlarda Grenoble kulübünün saflarına katılmış ve 21 yaşında ilk profesyonel sözleşmesini imzalamış. Mavi beyazlı takıma da selam çakalım bu vesileyle, kökleri 1892 senesine uzanan Alp dağlarının kıyısına kurulmuş o küçük şehrin takımı alt liglerde duyurmuş adını. 2011 senesinde maddi sıkıntılar sonucu iflas bayrağını çekerken amatör kümeye kadar düşmüş. Köklü tarihinde formasını giymişler arasında Sofiane Feghouli, Ibrahima Sonko, Gustavo Poyet bulunuyor…

Golcüye dönersek, takımının Fransa 5. kümesinde mücadele ettiği 2005-2006 sezonunda rezerve takımda yerini alırken, o sezon 15 maçta kaydettiği 15 golle parlamış. 27 Mart 2006’da ilk 11’de ilk maçına çıkarken, 2006-2007 sezonunda 22 numaralı formasıyla 18 maçta sahada yerini almış. 2007-2008 sezonunu alt liglerdeki İstres takımında kiralık olarak geçirdikten sonra 2008 senesinin Mayısında 2. Lig’de mücadele veren Tours ile sözleşme imzalamış. 2010 senesine kadar kaldığı takımda 44 maçta 22 golü bulunuyor. Takımdaki son sezonunda 2. Ligin en iyisi seçilirken, 2010 senesinin yazında 1. Lig takımlarından Montpellier oyuncuyu kadrosuna katmış. İlk sezonunda takımın en üretken oyuncusu, haliyle kulüp yönetimi sözleşmesini 2014 senesine kadar uzatmış. 2012 senesine gelindiğinde, artık adı yalnız Fransa futbolunda değil, Avrupa’da da bilinen bir gol ustasıymış…

Kulübün başkanı Louis Nicollin bir söyleşisinde, onu kulüpte tutmanın zor olacağını, ancak oyuncusuyla ilgilenen takımların en az 60 milyon Euro’yu gözden çıkarmaları gerektiğini anlatıyor. 2011-2012 sezonunu, Paris St Germain’in forveti Nene ile birlikte ligin en golcü futbolcusu olarak kapatmış. Montpellier takımındaki son sezonunda 4-5-1 dizilişinin hücum hattındaki tek forvet olarak yer alıyor, takımı o sezonu Paris St Germain’in önünde şampiyon olarak kapatıyordu. Bu portakal mavili takımın köklü tarihinde kazandığı ilk 1. Lig şampiyonluğuydu ve 1.92’lik forvetin bu şampiyonlukta payı büyüktü. Güçlü yanı, hava toplarındaki üstünlüğü ve 3. bölgede presi iyi uygulaması. 2015-2016 sezonunda Avrupa’nın beş büyük liginde en fazla hava topu kazanan oyuncu (yüzde 73), kritik maçlarda takımına kazandırdığı puanlar kayda değer. Geçen sezon Arsenal’in evinde Southampton’a karşı oynadığı maçta rakip kaleciye yaptığı müthiş pres sonucu topu kapmış ve ağlara yollamıştı. Montpeller’de son sezonunda takımı ligde 68 gol kaydederken 21’i ondan geliyor, o sezonu 9 asistle tamamlıyordu…

2012 senesinin Haziranında 12,4 milyon Sterlin karşılığında Arsenal’e transfer oldu Olivier Giroud ve 12 numaralı formayla ilk golünü Lig Kupası maçında Coventry City karşısında kaydetti. İlk sezonunu 47 maçta 17 gol ve 11 asistle tamamladı, tek forvet olarak sahaya çıktığı maçlarda zaman zaman eleştirilse de kaydettiği önemli gollerle takımını sırtladı. Bu sezon oyuna sonradan girdiği Manchester United deplasmanında son saniyelerde attığı müthiş kafa golüyle takımına beraberliği getirirken, West Brom karşısında yine son anlarda kaydettiği golle Arsenal üç puanı kapmıştı. Crystal Palace maçında ‘akrep vuruşuyla’ mükemmel golü sezonun golü olmaya adaydır sanırım. Tevekkeli değil vatandaşı Wenger “Fighter” (Savaşçı) olarak tanımlamış oyuncusunu. Geçmiş sezonlarda 30 yaşına gelmiş futbolcularına sözleşme konusunda cimri davranırken onunla 2,5 senelik sözleşme imzalaması bu takdirin bir göstergesi…

•••

Gençlerbirliği başkanı İlhan Cavcav’ı kaybettiğimiz 22 Ocak 2017 Pazar günü, Londra’da soğuk bir havada Giroud, Mesut ve Sanchez’li Arsenal lige tutunma mücadelesi veren Burnley karşısında. Premier Lig tarihinde sadece beş kez karşılaşmış iki takım, dört maçı Arsenal kazanmış, Burnley’nin sadece bir beraberliği var. Arsenal 4-2-3-1 düzeninde başlıyor maça. Giroud son 9 maçı boş geçmemiş, 11 golü var o maçlarda. Arsenal’ın yüzde 75 topa sahip olduğu, 14 kez kaleyi yokladığı ilk yarıda 18 kez topla buluşuyor 12 numara. Bu sezon forma giydiği 33 maçta 1.270 dakika sahada kalmış; 18 golü, 5 asisti var ve maç başına şut ortalaması 1,8.

Rakiplerin puan kaybettiği haftada, golsüz biten ilk yarıdan sonra kazaya uğramama düşüncesiyle ikinci yarıya daha istekli başlıyor Arsenal. 48’de ceza sahasına ortalanan topu Giroud indiriyor, Ramsey vurmakta gecikiyor. 59’da bekledikleri golü buluyorlar. Mesut’un kullandığı köşe vuruşunu kafayla ağlara gönderen Mustafi. 65’de Xhaka’nın kırmızısıyla 10 kişi kalıyor Arsenal. Üç sezonda dokuz kırmızı kart görmüş defansif orta saha. Ayakta kalmayı, rakibe dalmamayı öğrenmesi lazım. Son dakikalarda Giroud’un yerine Wellbeck oyunda. Uzatma dakikalarında önce Burnley penaltı kazanıyor, Gray kaçırmıyor. Wenger’in öfkesini saha kenarındaki dördüncü hakemden çıkardığı son saniyelerde bu kez Arsenal penaltı kazanıyor, Sanchez gole çeviriyor ve Arsenal 2-1 kazanıyor. Topa çok fazla sahip olmalarına rağmen Walcott’un yokluğunda kenarları iyi kullanamamaları, Sanchez’in dışında savunmanın arkasına sarkacak oyuncunun olmayışı ve Xhaka’nın gereksiz kırmızısı bu maçtaki eksileri. Maç sonu basın toplantısında öfkesini kontrol edemediğini dile getiriyor Wenger ve özür diliyor: “Çenemi tutup evin yolunu tutmalıydım” diyor her zamanki bilge haliyle. Giroud’ya gelince, bu maçta golü olmasa da takıma katkısı tartışılmaz. Ne diyelim, her takıma lazım…