Geçenlerde Premier Lig’de hafta sonu fikstüründeki 10 maçtan 5’inin ertelendiği zamanlarda okumuştum; Premier Lig futbolcuları arasındaki tam aşı oranı yüzde 77. Alt liglerde durum daha vahim, Championship’ten en alt profesyonel lige kadar üç ligde futbolcular arasındaki tam aşı oranı yüzde 59, yani neredeyse iki futbolcudan biri aşı karşıtı. Avrupa’nın diğer en popüler dört ligine gelince; Almanya Bundesliga: %94, İtalya Serie A: Yüzde 98, İspanya La Liga: yüzde 93, Fransa Ligue 1: yüzde 95. Ada futbolunda maçların Covid’e yakalanan futbolcular nedeniyle ertelendiği zamanlarda Avrupa’nın diğer dört büyük liginde ertelenen maç olmayışı kayda değer. Yeri gelmişken, Avrupa futbolunun devi Bayern Munih Covid-19 aşısı olmayan futbolcuların maaşlarında indirime gidileceğini, hastalığı kapmaları durumunda futbolcuya ödeme yapılmayacağını duyurdu, tüm takımların ders çıkarması gereken örnek sanırım.

Geçen sene annesini Covid nedeniyle kaybeden Manchester City’nin hocası Pep Guardiola’ya kulak verellim: “Bütün bilim adamları, tüm doktorlar, tıpla ilgili tüm büyük uzmanlar, bu iki yıllık pandemi durumundan sonra ortadan kaldırmak veya ilerlemeye yardımcı olmak için tek çözümün aşı olduğunu söylediğinde, bence futbolcular bunu düşünmeliler.”

Bitmek bilmeyen pandeminin gölgesinde, kötü geçen bir seneyi geride bırakmaya hazırlandığımız zamanlarda, Londra’da, yağmurlu bir Pazar günü yeni hocası Conte ile çıkış yakalayan Tottenham evinde Crystal Palace karşısında. Covid nedeniyle ertelenen maçlar yüzünden son dört maçı evinde oynayan takım beşinci maçta da evinde, avantaj olup olmadığını zaman gösterir. Tottenham rakibine karşı oynadığı son altı lig maçını kazanırken, attığı 13 gole karşı kalesinde bir gol gördü. Crystal Palace bu sezon deplasmanların kayıp takımı, evinden ırak oynadıkları sekiz maçın sadece birinde sahadan üç puanla ayrıldılar. Chelsea’den yaz döneminde kiraladıkları Connor Gallagher sezonun parlayanlarından, ofansif orta sahanın altı gol, üç asisti var. Tottenham 3-4-2-1 dizilişinde, ileri uçta Kane’nin arkasında Son, Moura ikilisi, arkasında Junior, Hojbjerg, Skipp, Reguilon dörtlüsü. Misafir Palace 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Ayew, Edouard, Zaha üçlüsü. Hocaları Patrick Vieira Covid karantinası nedeniyle takımından uzak, takımın başında yardımcısı Osian Roberts. İlk gol denemesi misafir takımdan, 50. saniyede Ayew Tottenham ceza sahasında isabetsiz vuruyor. Sonrasında gole yaklaşıyor Tottenham, Son’un ceza sahası dışından vuruşunda gole izin vermiyor Palace kalesinde Butland. İki takımın da golü düşündüğü ilk bölümde Palace topa daha çok sahip olan taraf, 12’de Tottenham atağında Skipp’nin vuruşunda gole yaklaşıyor ev sahibi. 15’ten sonra rakip sahada daha kalabalık ancak final paslarında etkisizler. 25’te Tottenham atağında Reguilon’un soldan ortasında yakın mesafeden kafayla dokunamıyor Moura, maçın o ana kadar en net pozisyonu. Ama 31’de öne geçiyorlar, ani gelişen Tottenham atağında Moura’nın ceza sahasının sağından pasını yakın mesafeden kaçırmıyor Kane. O golden üç dakika sonra, 34’te farkı ikiye çıkartıyor beyazlı takım, sağdan Royal’in taşıyıp, ortaladığı topu yakın mesafeden kafayla ağlara gönderen Moura. 38’de 10 kişi kalıyor Palace, Zaha’nın Sanchez’e taç çizgisi kenarındaki müdahalesi gereksiz sertlikte, 2. sarıdan ihraç ediliyor, tüm yeteneğine rağmen zaman zaman oyun disiplininden kopuşu muhtemel en önemli zaafı 11 numaranın. Tottenham topa yüzde 49 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 8 kez yokladığı iki dakika uzatılan devreyi iki farkla önde kapatıyor.

2. devreye eksik rakibi karşısında baskıyla başlıyorlar, devrenin ilk bölümünde sahasından çıkamıyor Palace. 56’da müsait pozisyonda Son’a pasını veremiyor Kane, akabinde sağdan Son’un kullandığı kornerde Kane’nin vuruşu az farkla dışarda. 63’te ilk değişikliğini yapıyor Palace, Edouard’ın yerine Mateta sahada. Bir dakika sonra, temponun iyice düştüğü anlarda Tottenham’da Kane yerini Bergwijn’e bırakıyor. 71’de maçtaki ikinci kornerini kazanıyor Palace ama etkili olamıyor. 74’te Moura’nın sağdan ortasında demarke pozisyonda topu ağlara gönderen Son, beyazlı takım farkı üçe çıkartıyor. Golden sonra, maçın antrenman havasına döndüğü dakikalarda Tottenham’da Son’un yerine Gil alıyor. 79’da Tottenham orta sahasında Ndombele, Hojbjerg’in yerini alırken hatasız oynayan 5 numarayı alkışlıyor Tottenham tribünleri. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca 40.539 taraftarın şahitliğinde Zaha’nın kırmızı kartından sonra eksik rakibi karşısında çok rahat oynadığı maçı üç farkla kazanıyor Tottenham. Ligde ilk dördü kovalayan Londra takımının Conte’nin gelişinden sonra yakaladığı çıkış devam ediyor.