Geçenlerde okumuştum, Digitürk 4 milyon aboneden 1,5 milyona düşmüş. Ülkenin ekonomik tablosunda şaşırmadım. Adil fiyat politikası olmayan, kişiden kişiye kafasına göre ücret uygulayan, halkın alım gücüne göre ücret planlaması yapmayan, bakkal dükkânı gibi yönetilen bir kurumdan söz ediyoruz sonuçta. Kurulduğu günden beri üyesi olan bir futbolsever olarak (hiçbir zaman Lig TV üyeliğimin olmadığını vurgulayayım) naçizane görüşüm Premier Lig’i platformlarından çıkardıkları gün bittiler, malum futbolun en keyifli ligini izlemek varken üyelerini adının başına eğreti bir ‘Süper’ sıfatı yapıştırılmış toz duman ülke futboluna mahkûm edersen bedeli ağır olur. ‘Kurşunlu’ Süper Lig’in şampiyonu Şampiyonlar Ligi’nde ön eleme oynayacaksa, o ligden marka değeri çıkmaz. Şike sürecinde yazmıştım, tekrarlayayım yeri gelmişken, hileli malın değeri olmaz ve siyasetin gölgesinde oynanan, üç esas oğlana endekslenmiş oyun asla futbol değildir. Yayıncı kuruluşun önündeki seçenek açık, ya fiyatlarını makul düzeye indirip Premier Lig’i yeniden yayınlayacaklar ya da futbolseveri belediye takımlarıyla bezenmiş, o güzel oyundan soğutan beter düzende yok olup gidecekler…


***

Dönelim futbola, uzaklarda soğuk aralık cumasında Premier Lig’de son 3 maçını kaybeden, düşme potasının 3 puan üzerindeki Watford zorlu Brentford deplasmanında. Geçen sezon Championship’te karşılaştı 2 takım, Brentford’un Watford’a karşı 2-0’lık galibiyeti, 1977’den bu yana bu fikstürdeki ilk zaferiydi. Ligde oynadığı son 4 maçtan sadece birini kaybetti Brentford, Londra’nın batısında, Middlesex bölgesinde Hounslow belediyesine bağlı, adını kıyısına kurulduğu nehirden alan 30 bin nüfuslu küçük bir kasabanın sarı-siyahı. Ancak evlerinde oynadıkları 7 maçtan 7 puan çıkarabildiler, Watford ve Newcastle’dan sonra ligin en kötü ev karnesi. Watford’un hocası Claudio Ranieri’ye deplasmanlar yaramıyor, teknik direktör olarak çıktığı son 24 Premier Lig deplasman maçında sadece 7 puan topladı, maç başına puan ortalaması 0,29. Maçın başlama vuruşundan önce stat hoparlörlerinde yankılanan Beatles’ın enfes şarkısı ‘Hey Jude’a eşlik ediyor ev sahibi tribünler. Şarkının hikâyesi ilginç, 1968’de Paul McCartney John Lennon’un oğlu Julian için yazmış, Lennon’un Japon sanatçı Yoko Ono için karısını terk etmesinin ardından bunalıma girmiş çocuk, tesellisi baba dostundan gelmiş…

***

Ev sahibi Brentford 3-5-2 dizilişinde, ileri uçta Mbeumo, Wissa ikilisi. Golcüleri Toney, Covid karantinası nedeniyle kadroda yer almıyor. Orta sahada Roerslev, Baptiste, Norgaard, Jensen, Henry beşlisi. Misafir Watford 4-1-4-1 dizilişinde, golcüleri King’in arkasında Dennis, Cleverley, Sissoko, Hernandez, Ozan Tufan bir maçta daha yedek kulübesinde. 2. dakikada gole yaklaşıyor Brentford, Baptiste’nin kalabalık savunma arasında aşırtma vuruşunu kornere çeliyor Watford kalesinde Bachmann. İlk 5 dakikada 3 kornerden sonuç alamıyor Brentford, Watford savunması kırılgan görüntüde. İlk bölümde topu daha çabuk çeviren, uzun toplarla rakip savunma arkasına sarkan ev sahibi, sol kanatta Henry boş alanlarda etkili. 21’de Brentford atağında sağdan taşıdığı topla çaprazdan uzak köşeye vuruyor Mbeuma, Bachmann gole izin vermiyor. 2 dakika sonra Watford atağında King’in yerden vuruşunda topu kornere çeliyor Brentford kalecisi Fernandez. O korner misafir takıma golü getiriyor, sağdan kullanılan kornerde savunmadan önce kafayı vuran Dennis, Watford’u öne geçiriyor, ligde yedinci golü. Sadece Mohamed Salah (13 gol, 9 asist) bu sezon Premier Lig’de Emmanuel Dennis’ten (7 gol, 5 asist) daha üretken. 1997 doğumlu Nijeryalı, yaz transferinde FC Köln’den 5 milyon sterlin karşılığında transfer edildi, sezonun en iyi transferlerinden. İlk 30 dakikada topa yüzde 60 oranında sahip olmasına rağmen etkili hücumcuları Toney ve Canos’un yokluğunda 3. bölgede etkisiz Brentford. İki takımın da duran toplarda kırılgan göründüğü devreyi topa yüzde 40 oranında sahip olan, rakip kaleyi 4 kez yoklayan Watford önde kapatıyor.

***

2. devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. 49’da Baptiste’nin rakip savunma arkasına Mbuemo’ya pasında Wattord savunmasında Femenia zamanında müdahalesi tehlikeyi önlüyor, Brentford 3. bölgede aceleci. Temponun hiç düşmediği ilk bölümde 2 takım da çok top kaybı yapıyor, Brentford’un hocası Thomas Frank kenarda tedirgin. 58’de ilk değişlik Watford’dan geliyor, ileri uçta Cleverley’nin yerine 10 numaralı Pedro sahada. 60’tan sonra orta sahada kontrolü sağlıyor Brentford. 68’de Mario’ya sert müdahalesi sonrasında sarı kartı gören Janelt. 69’da iki değişiklik yapıyorlar, savunmanın ortasında Ghoddos Jenson’un yerine, ileri uçta Wissa’nın yerine Forss sahada. Kurduğu amansız baskıya rağmen final paslarında etkisiz Brentford, 73’te Watford’un kontrasında Dennis’in pasında çaprazdan kaleci Fernandez’i geçemiyor King. 86’da Brentford’un baskısı sonuç veriyor, Janelt’in sağdan ortasında Jansson yakın mesafeden kafayla topu ağlara gönderiyor. 90’da Dennis’in yerine Ozan Tufan sahada. 5 dakika uzatılan maçın kader anı 93’te geliyor, Watford ceza sahasında Ekong’un müdahalesiyle yerde kalıyor Norgaard, penaltıyı gole çeviren Mbeumo Brentford’a 3 puanı getiriyor. Watford öne geçtiği maçta son bölümde yediği baskı sonucu 3 puanı bırakırken küme düşme potasından uzaklaşamıyor. Daha çok isteyen takımın kazandığı maçın adamı Bryan Mbeumo.