OHAL kapsamında çalışma ve sosyal güvenlik alanına ilişkin alınan tedbirlere dair kararnameyi değerlendiren Prof. Dr. Çelik, kararların eksik, yetersiz ve ayrımcı olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Çelik, OHAL tedbirlerini değerlendirdi: Eksik, yetersiz ve ayrımcı...
Fotoğraf: AA

HABER MERKEZİ

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen ve Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilen illerde, kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği ve işten çıkartma yasağını da kapsayan bazı tedbirler alındı.

Tedbirleri değerlendiren Çalışma ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Çelik, kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için ön koşulların korunduğuna dikkat çekti. Bu kapsamda kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayacak olan depremzedelere günde sadece 133,44 lira nakdi destek verileceğini kaydeden Çelik, düzenlemenin ayrımcılık yaratacak nitelikte olduğunu söyledi.

Deprem bölgesindeki bütün işçilerin koşulsuz şekilde ödenekten yararlanması gerektiğine dikkat çeken Çelik, ayrımcı uygulamaya son verme çağrısı yaptı.

Alınan işten çıkarma yasağı kararını da değerlendiren Çelik, devamsızlık dahil 'ahlak ve iyi niyet' kurallarına uymayan haller ve benzeri sebeplerin yasak kapsamı dışında bırakıldığına vurgu yaparak "Fesih yasağı eksik düzenlenmiştir" dedi.

Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"KHK ile fesih yasağı getirildi ancak devamsızlık dahil ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler yasak kapsamı dışında bırakıldı. Oysa deprem bölgesinde en önemli sorun işe gidememek. Deprem meşru mazeret olsa da işverenler bunu kötüye kullanıyor. Fesih yasağına aykırılık halinde işverenlere sadece idari para cezası öngörülüyor. Oysa ayıkırlık halinde işçinin ücret ve tüm sosyal haklarının işveren tarafından ödeneceği, işe iadeye ilişkin sürecin fesih yasağı sonrasında başlayacağı açıkça düzenlenmeliydi. Öte yandan işten çıkarma (fesih) yasağı sadece deprem bölgesininde çalışanları değil. Arama, kurtarma ve destek için bölgeye gidenleri ve bölgede depremzede yakını işçileri de kapsamalıdır.

"YAPTIRIM CAYDIRICI DEĞİL, KÖTÜYE KULLANIMA AÇIK"

KHK ile fesih yasağı eksik düzenlenmiştir. İşçilerin deprem nedeniyle işe gidememesi yüzünden iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği açık biçimde düzenlenmeliydi. Öte yandan fesih yasağının yaptırımı caydırıcı değildir ve kötüye kullanmaya açıktır. Deprem bölgesinde işverenler "ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler" bahanesini kullanarak işçileri işten çıkartabilecektir. Nitekim bu uygulama pandemi döneminde yaygın biçimde görülmüştü. Depremden 16 gün sonra ve taraflarla müzakere edilmeden, tarafların görüşü alınmadan yayımlanan KHK ayrımcılık yaratacak niteliktedir, eksiktir ve özellikle depremzede işçilerin kıdem tazminatı ve sosyal güvenlik haklarını güvence altına almaktan uzaktır."