İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde açığa alınan isimlerden Prof. Dr. Cem Terzi, BirGün’e konuştu. Prof. Terzi ‘İmzamın arkasındayım tek isteğimiz barış’ dedi

Prof. Dr. Cem Terzi: “Barış için bir  bedel ödüyoruz”

GÜZİN ÇAMUR

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde ‘Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı Barış Bildirisi’ne imza attıkları sebebiyle içlerinde Prof. Dr. Cem Terzi, Prof. Dr. İzge Günal, Prof. Dr. Halil Resmi ve Prof. Dr. Ayşen Uysal’ın da bulunduğu 12 akademisyen rektörlük kararı ile önceki gün açığa alındı. Karara demokratik kitle örgütleri ve çok sayıda kişi tepki gösterdi.

Amacımız barış

Çok sayıda akademik çalışması bulunan ve demokrat kimliği ile bilinen isimden sadece bir tanesi olan Prof. Dr. Cem Terzi kararı BirGün’e değerlendirdi:

“Bu bir açığa alınma, henüz KHK çıkmadı. Rektörlük tasarrufu iki yıl önce yapılmış olan ‘Barış için akademisyenler bildirisinde’ imzamız olduğu için tek nedeni bu” diyen Terzi şöyle devam etti: Bizim hiçbir terör örgütüyle, terörü övmekle hiç ilişkimiz olamaz. Tek amacımız bu ülkede barışın gelmesini sağlamak. Çok üzgünüm barış için bir bedel ödüyoruz. Hiçbir ana ağlamasın bütün derdimiz bu. Bunun bedeli bizim üniversiteden uzaklaştırılmamızsa o bedeli ödeyeceğiz. Yeter ki bu ülkede artık çatışma olmasın artık barış olsun, insanlar kucaklaşsın. Terör örgütüyle övmekle hiçbir ilgisi yok. O imzayı atmamızın tek nedeni barış talebimizdir başka bir şey değil.

Konunun takipçisi olacağının altını çizen Prof Dr.Terzi şunları söyledi: Hukuki süreç nasıl gelişecek onu takip edeceğiz. Hastalarımızdan, öğrencilerimizden, asistanlarımızdan, araştırmalarımızdan uzak kalmak çok zor olacak. Şu anda hastane bahçesinde hastalarımla onları nasıl takip edeceğim, ameliyat programlarını kime devir edeceğim onların planlamasını yapıyoruz. Hastalarımla ilgileniyorum. Kuşkusuz üniversite bizden ibaret değil, kuşkusuz pek çok değerli insan var onlar daha fazla çalışacaklar. Bir şeylerin aksamaması için herkes elinden geleni yapacak ama bizimde yaşamımız olan kendimizi var etme nedenimiz olan üniversitelerden uzakta kalmamız bizim için büyük bir kayıp.

Vedalaştık...

Terzi açıklamalarını şu ifadelerle noktaladı: Hiç kimsenin yeri doldurulamaz değil ama gönül ister ki birbirimizi dinleyelim, kimseyi ötekileştirmeyelim ve bu birbirimize duyduğumuz öfke, zulüm bitsin. Öğrenciler de çok etkilendiler bugün hepsi bahçeye geldi onlarla da vedalaştık. Kolay bir süreç değil, üzgünüz.

Meslek örgütlerinden açıklama

Türk Tabipleri Birliği, SES İzmir Şubesi, Eğitim Sen İzmir Şubesi, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde açığa alınan akademisyenlere destek için tıp fakültesi önünde ortak basın açıklaması yaptı. Aralarında Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Cem Terzi, Prof. Dr. İzge Günal, Prof. Dr. Halil Resmi, Doç. Dr. Halis Ulaş, İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Ayşen Uysal, Prof. Dr. Yeşim Ediz Şahin, Doç. Dr. Seçkin Aydın, Dr. Nuri Erkin Başer, Araştırma Görevlilerinden Aydın Arı, Serap Sarıtaş, Dilek Karabulut, Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Emel Yuvayapan’ın bulunduğu 12 akademisyene destek için çok sayıda kişi buluştu. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi poliklinikler girişinde yapılan açıklamada karara yönelik tepkiler dile getirildi.

Hedef seçildik

Görevinden uzaklaştırılan akademisyenlerin iyi hekimlik değerlerini, akademik özgürlükleri savundukları, emek, barış ve demokrasi mücadelesi verdikleri için hedef seçildiği ifade edilen ortak açıklamada şöyle denildi:

‘Her alanda baskı var’

“OHAL ile birlikte toplumun her alanında eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi isteyenler susturulmak istenmekte, işinden ve özgürlüklerinden olmaktadır. Ülkemizde umut kesilen adalet, büyük bir toplum kesimini harekete geçirmiş ve onu arayanları ortak bir hedefte birleştirmiştir. Emeğin, demokrasinin, hukukun, toplumsal barışın ve iyi hekimlik değerlerinin güçlenmesi ve görevlerine son verilen meslektaşlarımızın öğrencilerine ve hastalarına bir an evvel yeniden kavuşmaları talebini güçlü bir şekilde dile getiriyoruz.”